ABD: Arap ülkeleri İsrail ile normalleşecek

Robert O’Brien (Arşiv-AP)
Robert O’Brien (Arşiv-AP)
TT

ABD: Arap ülkeleri İsrail ile normalleşecek

Robert O’Brien (Arşiv-AP)
Robert O’Brien (Arşiv-AP)

Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien yaptığı açıklamada, İsrail ile ilişkileri normalleştirme hususunda daha çok Arap ve Müslüman ülkenin Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) izinden gitme olasılığı taşıdığını söyledi.
O’Brien ve Trump’ın kıdemli danışmanı ve aynı zamanda damadı Jared Kushner, BAE ve İsrail arasındaki resmi ilişkilere ilişkin son rötuşları yapmak üzere Abu Dabi’de yapılacak görüşmelerin arefesinde Kudüs’te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. O’Brien, Netanyahu’nun konutunda gerçekleştirilen görüşmenin ardından gazetecilere verdiği demeçte, “Diğer Arap ve Müslüman ülkelerinin yakında BAE’nin adımlarını takip edip İsrail ile ilişkilerini normalleştireceğine inanıyoruz” dedi. O’Brien bu ülkelerin isimlerini vermedi ancak İsrailli yetkililer bu ülkelerin Umman, Bahreyn ve Sudan olduğuna açıkça işaret etti.
Trump yönetimi, İsrail’in İran konusunda duyduğu endişelerin aynısını paylaşan diğer Arap ülkelerini bölgede barışı sağlama çabalarına katılmaya ikna etmeye çalışıyor. Netanyahu ve O’Brien’ın yanında duran Kushner, BAE ile yapılan anlaşmanın bu doğrultuda “öne doğru atılmış çok büyük bir adım” olduğunu söyledi ve “Bunu size Holokost’tan sağ kurtulan iki kişinin torunu olarak söylüyorum; bu konuda bir rol oynamak ben ve ailem için ifade edebileceğimden çok daha fazla anlam taşıyor” dedi.
İsrail Bölgesel İşbirliği Bakanı Ofir Akunis, İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’a verdiği röportajda, ülkesinin BAE ile ilişkileri normalleştirme anlaşmasının imza törenini eylül ayı ortasında Washington’da gerçekleştirmeyi planladığını söyledi.

FKÖ: ABD Başkanlık seçimlerine hazırlık
İsrail tarafından işgal edilen Batı Şeria’daki Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Üyesi Hanan Aşravi, Kushner ve ekibinin Beyaz Saray’da yapılması planlanan imza törenine “mümkün olduğunca çok sayıda Arap ve Müslüman lideri katılmaya ikna ederek” 3 Kasım’da yapılacak olan ABD başkanlık seçimleri öncesinde Trump’a daha fazla oy kazandırmaya çalıştığını” söyledi.
BAE cumartesi günü yaptığı açıklamada İsrail’e uygulanan ekonomik boykot yasasını kaldırdığını duyurmuştu. Her iki tarafın yetkilileri de savunma, tıp, tarım, turizm ve teknoloji alanlarında işbirliği yapmayı dört gözle beklediklerini ifade etmişti. Netanyahu da konuya ilişkin gazetecilere verdiği demeçte, “miladını doldurmuş boykotu” yürürlükten kaldırma kararının ticaret, turizm ve yatırım fırsatlarının kapılarını ardına kadar araladığını söylemişti.
BAE ve İsrail tarafından dün yapılan açıklamalarda, BAE Gıda ve Su Güvenliğinden Sorumlu Devlet Bakanı ile İsrail Tarım Bakanı’nın cuma günü telefonda görüştüğü ve “gıda ve su güvenliğine ilişkin projelerde işbirliği yapma taahhüdünde bulundukları” belirtildi.
Körfez ülkelerinden biri olan BAE, gıda ihtiyacının yüzde 80 ila 90’lık bir kısmını ithalat yoluyla karşılıyor. BAE, geçtiğimiz yıllarda tarım teknolojisi yatırımlarına ve yurtdışındaki tarım arazisi yatırımlarına teşvik sağlamak için önemli adımlar atmıştı.



Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Sudan'ın batısında bulunan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki sivillerin durumu, gıda, su ve tıbbi tedaviye erişimin giderek zorlaşmasıyla daha da kötüleşiyor. Açlık ve devam eden çatışmalar, Nisan 2024'ten bu yana şehirde mahsur kalan on binlerce insanın kaderini tehdit ediyor. Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) her geçen gün kötüleşen insani durumun ortasında, gıda maddelerinin şehre girdiği tüm geçitleri ve yolları kapatıyor; temel gıda maddeleri ve yakıt tedarik etme girişimlerini engelliyor.

El-Faşir'deki kaynaklar, HDK’nin her gün pazarları ve hayati tesisleri ağır topçu ateşine tutması nedeniyle büyük marketlerin kapılarını kapatmasının ardından sivillerin büyük zorluklarla gıda temin ettiğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Siviller, mısır unu, şeker, yağ ve sabun gibi temel gıda maddelerini satın almak için meskûn mahallelerdeki küçük marketlere güveniyor” dedi.

Devam eden kuşatmanın bir sonucu olarak, bölge sakinlerinin alım gücü azaldı ve yüksek fiyatlar nedeniyle az miktarda yiyecek bile alamaz hale geldiler.

Bir bölge sakini, banka yoluyla ödeme yapıldığında fiyatların iki katına çıktığını, nakit ödeme yapıldığında ise fiyatların düştüğünü ve çok sayıda bölge sakininin yüksek fiyatlar nedeniyle el-Faşir'den kaçtığını belirtti. Birçok sebze ve meyve türü bir yılı aşkın süredir şehrin pazarlarında bulunmuyor.

Gıda kaçakçılığı

Bazı kent sakinlerine göre, el-Faşir'e mal ve eşya sokmanın tek yolu eşek ve deve gibi hayvanları kullanarak kaçakçılık yapmak, ancak bu da riskli. Çünkü HDK militanları tarafından durduruluyorlar ve çoğu zaman mallara el konuluyor.

VFGHY
Sudanlılar savaştan kaçmak için Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in eteklerinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’na sığınıyor. (AP)

Şehir sakinlerinin çoğunluğu, günde darı unu ve mısırdan yapılan tek bir ana öğünle yetiniyor ve ellerinde başka bir şey olmayabiliyor.

Geleneksel yeraltı kuyularından yeterli miktarda içme suyu temin edilse de, bir varilin fiyatının 8 bin Sudan cüneyhini aşması vatandaşların sıkıntılarını artırıyor.

Günde bir öğün ücretsiz yemek sağlayan aşevlerine bağımlı hale gelen ailelerin sayısı her geçen gün artıyor; bazen bu yemekler ihtiyaç sahibi ailelerin sayısına yetmiyor. El-Faşir'deki bazı vatandaşlar, kuşatma altında bulunan kentteki insani durumun özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için ciddi bir zorluk derecesine ulaştığını, yetersiz beslenme nedeniyle zayıf vücutlarının bunu kanıtladığını bildirdi.

Yerlerinden edilen insanlar HDK ve müttefikleri tarafından öldürmeye varan ciddi ihlallere maruz kaldıkları için el-Faşir'den kaçmak da güvenli değil. Bölge sakinleri, kuşatmanın devam etmesi ve el-Faşir'e insani erişimin açılmaması halinde, sonbahar mevsimine girilmesi ve vatandaşların tarım yapamaması nedeniyle durumun daha da kötüleşeceğinden korkuyor.

Saha durumu

El-Faşir'deki geniş alanlar, son birkaç gün içinde siviller arasında onlarca ölüm ve yaralanmaya neden olan, bazıları konutları hedef alan yoğun topçu bombardımanına ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına tanık oluyor.

Yerel kaynaklar, ordunun geçtiğimiz aylarda HDK tarafından el-Faşir'e düzenlenen onlarca saldırıyı püskürtmeyi başardığını bildirdi. El-Faşir sakinleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının insani yardımın ihtiyaç sahibi sivillere ulaşmasına izin vermesi için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmasını bekliyor.

Yerel bir gönüllü grubu olan el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, çatışmaların ortasında kalan on binlerce masum insanın çektiği acılara son vermek için orduyu şehir üzerindeki kuşatmayı kaldırmaya çağırıyor.

CDFG
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri mensupları (Arşiv - Telegram)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan kısa bir süre önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in talebi üzerine kentte bir hafta süreyle insani ateşkes yapılmasını kabul etti, ancak HDK bu konuda kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını belirtti.

HDK'ye göre el-Faşir kentinde şu anda siviller bulunmuyor; kentte bulunanlar ordu ve müttefik silahlı gruplara mensup savaşçılar.

Geçtiğimiz haziran ayında BM Güvenlik Konseyi, bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatma altında tutulan ve ordunun geniş ve yoğun nüfuslu Darfur bölgesindeki son kalesi olan el-Faşir üzerindeki kuşatmanın kaldırılması için bir karar almıştı.