Yemen'deki El Kaide'nin etki alanı çatışmalar sebebiyle genişliyor

Yemen'deki El Kaide unsurları. (Reuters)
Yemen'deki El Kaide unsurları. (Reuters)
TT

Yemen'deki El Kaide'nin etki alanı çatışmalar sebebiyle genişliyor

Yemen'deki El Kaide unsurları. (Reuters)
Yemen'deki El Kaide unsurları. (Reuters)

Halud el-Halali
Ağustos ayı ortalarında Beyda ilinin Savma ilçesinde Yemenli doktor Mazhar el-Yusufi’yi infaz eden El Kaide, vahşi eylemini haklı çıkarmak için sosyal medyada doktorunit iraf görüntülerini yayınladı.
El Kaide, yüzünü gizleyip ellerini arkadan bağladığı Dr. Yusufi’yi çarmıha gererek cesedini çalıştığı tıp merkezinin dışında astı. Kameraya alınan bu idam suçu, çeşitli web sitelerinde ve örgütün kendi sosyal medya hesaplarında yayınlandı. Bu durum, El Kaide'nin diğer ülkelerdeki düşüşüne rağmen Yemen'deki faaliyetlerinin devam ettiğine yönelik birçok soruyu gündeme getirdi.
Bir süre sonra benzer vahşet daha yaşandı. Yine bir doktor olan Asil el-Cibzi, Taiz ilinin Maafir ilçesinde kaçırılmasının ardından elleri bağlandı, dili, parmakları ve cinsel organı kesildi. Sonra da silahla vurularak infaz edildi.
Bu ve benzeri suçlar, El Kaide’nin savaş yıllarında çeşitli bölge ve pozisyonlardaki varlığını ve çatışan güçlerin bu terör örgütü ile iletişimden sağladığı menfaati şaşırtıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
El Kaide’den bahsetmenin ve örgütün belli bir zaman diliminde ortaya çıkmasının bir tiyatro olduğunu vurgulayan siyasi analist Sam el-Gabari, buradaki amacın Batı etkisi ve iş birliği dairesinde Husiler ile çalışmak ve bunu terörle mücadele olarak sunmak olduğunu kaydetti. Gabari açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Biz Yemenliler, El Kaide veya benzer herhangi bir terör örgütünün üstesinden gelebiliriz. Zira aslında mevcutta yoklar. Takipçileri yalnızca kiralık piyonlardan oluşuyor. Ancak Batı’nın bir tür terörü temsil eden Husi ile işbirliği karşısında Yemenliler ve Araplar olarak ne yapacağımızı bilemiyoruz.”
Gabari, Yemen’de savaşan tarafların terörizm kartını çatışma aracı olarak kullanması hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu:
“Husiler, yapıları gereği tüm muhaliflerini DEAŞ’lılara dönüştürüyor. Saada’dan tüm Yemen’e yönelik olarak ilk gün bu minvalde yaptıkları açıklamalar tahrik ediciydi. Kendilerinekarşı olduğunu iddia ettiği diğer terörist varlığı şişirmek için kendi propaganda imalathanesinde ürettiği filmlerin ve onaylanmamış gerçeklerin bir sunumuydu.”
Yemen’de bazı El Kaide üyelerinin varlığına işaret ancak bunların bir örgüt niteliğinde olmadığını belirten Gabari, hükümetin Hadramevt, Aden ve Taiz’de ciddi başarılar elde ettiğini, kurtarılan bölgelerde terörün izine rastlanmadığını zira Husilerin artık buralara ulaşamadığını kaydetti. Aynı zamanda temas bölgelerinin tüm bu açıklamaları ve propagandayı yaymak için en verimli bahaneler olduğuna, Husilerin bunları Batı koruması ile ilerleme sağlamak için yaydığına dikkat çekti.
Birçok taraf, Yemen'deki El Kaide dosyasına siyasi yatırım yapıyordu. Yemenli gazeteci Muhammed el-Ahmedi’nin ifadelerine göre son dönemde hayatta kalmalarının en önemli sırlarından biri de bu. Ahmedi buna kanıt olarak da Husilerin Yemenlilere karşı savaş başlattıkları sırada sundukları bahanenin DEAŞ’la mücadele olduğu gerçeğini gösterdi. Nitekim bu etiket, Husiler tarafından şimdiye kadar kullanılıyordu.
El Kaide’nin bir anda ve herhangi bir yerde ortaya çıkıp sonra da kaybolması artık sadece örgütün üyelerinin güvenlik koşullarına bağlı değil. Ahmedi  ortaya çıkışın ve zamanlamanın net siyasi ajandaların varlığına işaret ettiğine dikkat çekti.
Husi liderleri ve medyası, örgütün varlığı ve mücadelesini Marib, Taiz ve Beyda’da hükümet güçleri ile bir arada görüyor. Hükümet ise milisleri, üyelerine örgüt unsurlarının bulunduğu alanlara girmesi için uygun koşullar sağlayarak El Kaide ile iş birliği yapmakla suçluyor.
Husilerin El Kaide ile esir ve tutuklu takası anlaşması yapmakla suçlandığını belirten Ahmedi, daha önceden El Kaide ile 2016’da Hadramevt’in başkenti Mukalla’dan ayrılmasına yol açan gizli anlaşmalar yaparak Yemen’deki çatışmaya karışan bölgesel taraflara yönelik suçlamalar da olduğunun altını çiziyor.
Beyda’daki direniş güçleri ve hükümet yanlısı güçler, Dr. Mazhar el-Yusufi’nin infazına ilişkin bir bildiri yayınladı. Independent Arabia’nın da bir nüshasına ulaştığı bildiride söz konusu terör eylemleri, yıllardır İran projesiyle bağlantılı olan Husi milisleri ve El Kaide arasında açık bir çıkar alışverişi olarak değerlendirildi. Aynı zamanda Husi milislerin en az Savma ilçesinde El Kaide'nin işlediği suçlar kadar çirkin birçok ihlal ve suç işlediğine de değinildi.
Uluslararası tarafların Afganistan'daki savaştan bu yana radikal örgütler dosyasına uzun süredir yatırım yaptıklarına şüphe yok. Örgüt üyeleri, Yemen’in uzun yıllardır içinde bulunduğu kaostan ve kargaşadan yararlanarak belirli zamanlarda Yemen’de toplandı.
Ahmedi, Arap bölgesindeki birçok diktatörlüğün, her türlü siyasi muhalefetle savaşmak ve demokratik geçişi önlemek için terörizmi kullanır hale geldiğini belirtti.
Yemen'de savaşın birçok bölgede devam etmesi ve genişlemesi, insani ve ekonomik koşulların kötüleşmesine yol açtı. Ülke çatışma ve bölgesel gerilim arenasına dönüştü. Şiddeti ve nefreti körükleyen medyada mezhep söylemleri gittikçe arttı. El Kaide ise genişleme ve yayılmaya, aynı zamanda Beyda, Taiz, Abyan, Lahic ve Hadramevt’in bazı bölgelerinde yoğunlaşan silahlı kamplar kurmaya uygun ortam buldu. Bu da zaten bitkin düşmüş ülkedeki çatışmanın doğasını daha da karmaşıklaştırdı.



Netanyahu, Refah'taki patlamada bir subayın yaralanmasının ardından Hamas'ı tehdit etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu, Refah'taki patlamada bir subayın yaralanmasının ardından Hamas'ı tehdit etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, Refah'ta bir İsrail ordu subayının patlayıcı cihazla yaralanmasının ardından Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini söyledi.

Netanyahu, Hamas'ın "iktidardan uzaklaştırılması, silahsızlandırılması ve aşırıcılığın ortadan kaldırılması"nı içeren ateşkes anlaşmasına uyması gerektiğini belirterek, hareketin silahsızlanmayı açıkça ve sürekli olarak reddetmesinin "açık ve devam eden bir ihlal" olduğunu vurguladı.

Netanyahu açıklamasında, "İsrail, askerin yaralanmasına neden olan hareketin ihlallerine karşılık verilecektir" uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşması geçen ekim ayında yürürlüğe girmişti ve ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Hamas'ın silahsızlandırılmasını da içermesi beklenen anlaşmanın ikinci aşamasına geçmeyi hedefliyor.

Anlaşmanın ikinci aşaması, İsrail'in Gazze'nin bazı bölgelerinden daha fazla çekilmesini, uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını ve Trump liderliğindeki "barış konseyini" içeren yeni bir yönetim yapısının uygulanmasını içeriyor.Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre planlanan uluslararası gücün, şu anda İsrail askeri kontrolü altında bulunan Gazze Şeridi'nin bir bölümüne konuşlandırılması bekleniyor.


Hamas, Ankara'ya Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçmek için gereken şartları yerine getirdiğini bildirdi

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici bir kampta bir kadın çadırının yanında oturuyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici bir kampta bir kadın çadırının yanında oturuyor (AP)
TT

Hamas, Ankara'ya Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçmek için gereken şartları yerine getirdiğini bildirdi

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici bir kampta bir kadın çadırının yanında oturuyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici bir kampta bir kadın çadırının yanında oturuyor (AP)

Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynak Reuters'e verdiği demeçte, Bakan Hakan Fidan'ın bugün Ankara'da Hamas'ın siyasi büro yetkilileriyle bir araya gelerek Gazze Şeridi'nde ateşkesi görüştüğünü ve anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesini ele aldığını söyledi.

Kaynak, Hamas yetkililerinin Fidan'a anlaşmanın şartlarını yerine getirdiklerini bildirdiğini, ancak İsrail'in anlaşmanın bir sonraki aşamasına geçişi engellemek için Gazze'yi hedef almaya devam ettiğini ifade etti.

Kaynak, Hamas yetkililerinin Gazze Şeridi'ne giren insani yardımın yetersiz olduğunu ve ilaç, barınma ekipmanı ve yakıt gibi hayati öneme sahip mallara acil ihtiyaç duyulduğunu söylediklerini de belirtti.


Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani: Suriye-Rusya ilişkileri yeni bir döneme giriyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da daha önce gerçekleştirilen görüşmeden bir kare (AP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da daha önce gerçekleştirilen görüşmeden bir kare (AP)
TT

Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani: Suriye-Rusya ilişkileri yeni bir döneme giriyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da daha önce gerçekleştirilen görüşmeden bir kare (AP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da daha önce gerçekleştirilen görüşmeden bir kare (AP)

Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Esad Şeybani, Suriye-Rusya ilişkilerinin karşılıklı saygıya dayalı yeni bir döneme girdiğini belirtti.

Şeybani, Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede, “Suriye’nin yeniden imarını tamamen ulusal bir iradeyle sürdürmeye kararlıyız ve tüm taraflarla dengeli ilişkiler kurmayı hedefliyoruz” dedi. Şeybani ayrıca, “Ekonomik durumu iyileştirmek için Suriye’ye yatırımlar çekmek üzere çalışıyoruz” ifadesini kullandı.

efrty7u
Geçtiğimiz temmuz ayında Moskova’da, Rusya Dışişleri Bakanlığı binasında Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov arasında yapılan müzakere oturumundan bir kare (DPA)

Lavrov ise görüşmede çeşitli başlıkların ele alındığını belirterek, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasının önemine vurgu yaparak iki ülke arasındaki ikili iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.