Suriye, BAE’den gelen tıbbi yardımları teslim aldı

BAE Kızılayı’nın koronavirüs salgını ile mücadele için gönderdiği tıbbi yardım uçağı Şam’a ulaştı (WAM)
BAE Kızılayı’nın koronavirüs salgını ile mücadele için gönderdiği tıbbi yardım uçağı Şam’a ulaştı (WAM)
TT

Suriye, BAE’den gelen tıbbi yardımları teslim aldı

BAE Kızılayı’nın koronavirüs salgını ile mücadele için gönderdiği tıbbi yardım uçağı Şam’a ulaştı (WAM)
BAE Kızılayı’nın koronavirüs salgını ile mücadele için gönderdiği tıbbi yardım uçağı Şam’a ulaştı (WAM)

Suriye Arap Kızılayı’nın Pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre, Suriye-BAE liderleri arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesinin ardından atılan ilk adım olarak, BAE’den havayolu ile gelen koronavirüse karşı koruyucu tıbbi yardımlar teslim alındı.
AFP’nin aktardığına göre, Suriye Arap Kızılayı, Facebook sayfası üzerinden, BAE Kızılayı tarafından gönderilen yardımların teslim alındığını belgeleyen bir video yayınlayarak Kovid-19 salgınının yayılmasına yönelik destekleri sebebiyle BAE Kızılayı’na teşekkür etti.
Suriye resmi haber ajansının (SANA) aktardığına göre, yardımlar, ilaç, sterilizasyon malzemeleri ve koronavirüse karşı özel test malzemelerinden oluşuyor.
BAE, Suriye'deki çatışmanın ardından Şam'daki büyükelçiliğini kapatması ve iki ülke arasında yedi yıl süren diplomatik bir aranın ardından 2018'de büyükelçiliğini yeniden açan ilk Arap ülkesi olmuştu.
BAE tarafından gönderilen bu yardımlar, Mart ayında Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nehyan’ın Suriye rejim lideri Beşşar Esed ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından gelen ilk yardımlar oldu.
Muhammed bin Zayid Al Nehyan, Twitter hesabında konu ilgili yaptığı açıklamada “Suriye Lideri Beşşar Esed ile telefonda koronavirüs salgının yankıları hakkında görüştüm ve bu istisnai şartlar altında BAE’nin desteğinin ve yardımlarının kardeş Suriye halkının yanında olduğunu belirttim” ifadelerini kullandı.
Suriye hükümeti, kontrolü altında olan bölgelerde şu ana kadar 2 bin 703 koronavirüs vakası kaydedildiğini açıkladı ancak doktorlar ve bölge sakinleri vaka oranlarının bu rakamdan çok daha yüksek olduğunu söylüyor.
Dokuz yıl süren savaş, hastanelerin yıkılması ve tıbbi personel yetersizliği ile Suriye genelinde sağlık sistemini zaten tüketmişti, salgının başlaması ise bu durumu daha kötü bir hale getirdi.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.