Bilim insanları Einstein’ı haklı çıkaran yeni kanıtı ölü yıldızlarda buldu

Gezegenimsi bulutsu NGC 2440'ta keşfedilen beyaz cüce, şimdiye kadar keşfedilen en sıcak yıldız olmuştu (NASA)
Gezegenimsi bulutsu NGC 2440'ta keşfedilen beyaz cüce, şimdiye kadar keşfedilen en sıcak yıldız olmuştu (NASA)
TT

Bilim insanları Einstein’ı haklı çıkaran yeni kanıtı ölü yıldızlarda buldu

Gezegenimsi bulutsu NGC 2440'ta keşfedilen beyaz cüce, şimdiye kadar keşfedilen en sıcak yıldız olmuştu (NASA)
Gezegenimsi bulutsu NGC 2440'ta keşfedilen beyaz cüce, şimdiye kadar keşfedilen en sıcak yıldız olmuştu (NASA)

Beyaz cücelerin bilinmezliklerini araştıran bilim insanları, Albert Einstein’in Genel Görelilik Kuramı’nı destekleyen ve ilk kez gözlemlenen kanıtlara ulaştı.
Astronomlar bir beyaz cücenin kütlesiyle çapı arasındaki ilişkiyi uzun süre önce kuramsal olarak ortaya koymuştu ancak yeni çalışmaya kadar gözlemlemeleri mümkün olmamıştı. Bu ilişkiye göre, beyaz cüceler kütle kazandıkça boyutları küçülüyor.
Yeni çalışmada araştırmacılar, bu garip olayı gözlemlemek için binlerce beyaz cüceden elde edilen veriyi bir arada kullanan yeni bir yöntemden yararlandı. Böylece Özel Görelilik Kuramı’na yeni bir kanıt daha ekledi.
Beyaz cüceler ve kütle-hacim ilişkisi
Güneş ve benzer kütledeki yıldızlar yakıtlarını tükettiklerinde önce genişliyor. Dış katmanlarını uzaya püskürttükten sonra kalan kütleleri ise muazzam ölçüde küçülüyor ve hemen hemen Dünya hacmindeki bir çekirdeğe sıkışıyor (Güneş’in hacmi Dünya’dan 1,3 milyon kat büyük). Bu çekirdeğe beyaz cüce ismi veriliyor ve bu, ömrünü tüketen bir yıldızın olası sonlarından biri olarak biliniyor.
Ancak bu yıldız kalıntıları, bir tuhaflığı da beraberinde getiriyor; beyaz cücelerin kütlesi arttıkça boyutları artmak yerine azalıyor.
Beyaz cücelerin kütlesiyle çapı arasındaki bu tuhaf ilişki 1930’lardan bu yana kuramsal açıdan inceleniyor. Kütlesi artan beyaz cücelerin aynı zamanda küçülebilmesinin, elektronların durum değiştirmesine bağlı olduğu düşünülüyor. Buna göre ölü yıldız daha büyük kütle çekiminin altında ezildikçe atomların dış katmanlarındaki elektronlar sökülmeye ve böylece serbest dolaşan elektron sayısı artmaya başlıyor.
Bu mekanizma, yerçekimsel etkilerle ilgilenen Einstein’in Genel Görelilik Kuramı’yla atomaltı parçacıkların hareket ve etkileşimlerini inceleyen kuantum mekaniğinin birleşimiyle açıklanıyor.
Yeni çalışmaya danışmanlık yapan, Johns Hopkins Üniversitesi Fizik ve Astronomi Bölümü doçentlerinden Nadia Zakamska bunu şöyle açıkladı:
"Kütle-çap ilişkisi yerçekimiyle kuantum mekaniğinin çarpıcı bir bileşimidir. Ancak sezgilerimize aykırıdır. Bir nesne kütle kazandıkça büyümesi gerektiğini düşünürüz."

Araştırma ekibinin yeni yöntemi nasıl işliyor?
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, ekip söz konusu yeni yöntemle, Sloan Dijital Gökyüzü Araştırması (SDSS) ve Gaia Uzay Teleskobu’nun topladığı verilerde 3 bin beyaz cücenin kütle-çap ilişkisini inceledi.
Astronomlar bu beyaz cücelerin “yerçekimsel kırmızıya kayma etkisini” ölçtü. Bu fenomen, kütle çekimin ışığa ve yıldızlara etkisini niteliyor. Işık nesneden uzaklaşırken, kütle çekim nedeniyle dalga boyu da uzuyor. Bu da ışığın daha kırmızı görünmesine yol açıyor.
Araştırmacılar kırmızıya kayma etkisini ölçerek benzer yarıçaplara sahip beyaz cücelerin radyal hızını (bizden uzaklaşma veya bize yaklaşma hızı) belirleyebildi. Bu sayede astronomlar yıldızların kütlelerindeki farklılıkları da hesaplayabildi.
Araştırmada kullanılan yöntem bir teoriyi gözlemlenen bir olaya dönüştürdü. Yeni yöntem gelecekte daha fazla yıldızın araştırılmasında kullanılabilecek ve astronomların beyaz cücelerin kimyasal bileşimini analiz etmesine de yardım edecek.
Space.com’un aktardığına göre çalışma, yayımlanmak üzere hakemli bilim dergisi The Astrophysical Journal’a kabul edildi.



İnternet trafiğinin yarısından fazlasını botlar ele geçirdi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İnternet trafiğinin yarısından fazlasını botlar ele geçirdi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir rapora göre, tüm internet trafiğinin yarısından fazlası artık botlardan oluşuyor.

Siber güvenlik firması Imperva'nın analizi, otomatik ve yapay zeka destekli botların 2024'te tüm internet trafiğinin yüzde 51'ini oluşturduğunu ve "kötü botlar" diye adlandırılan botların, firmanın 2013'te bunları izlemeye başlamasından bu yana en yüksek seviyede olduğunu ortaya koydu.

Araştırmacılar OpenAI'ın ChatGPT'si ve Google'ın Gemini'ı gibi gelişmiş yapay zeka araçlarının ortaya çıkmasının internet kullanıcıları için yeni siber tehditlere yol açtığını belirtti.

Thales Cybersecurity Products'ın uygulama güvenliği genel müdürü Tim Chang, "Yapay zeka odaklı bot yaratımındaki hızlı artışın dünya çapındaki işletmelere ciddi etkileri var" dedi.

Otomatik trafik tüm internet faaliyetlerinin yarısından fazlasını oluşturduğundan, kuruluşlar her geçen gün daha üretken hale gelen kötü botlardan kaynaklanan yüksek risklerle karşı karşıya.

sdfrgt
Kaynak: 2025 Imperva Kötü Bot Raporu

Bu yapay zeka araçları spam kampanyaları yürütmek ve hatta siteleri sahte trafikle boğarak çevrimdışı bırakan dağıtılmış hizmet reddi (DDoS) saldırıları gerçekleştirmek için kullanılabiliyor.

Imperva 2025 Kötü Bot Raporu'na göre en fazla risk altındaki sektörler finansal hizmetler, sağlık hizmetleri ve e-ticaret.

Raporda geçen yıl her gün ortalama 2 milyon yapay zeka destekli saldırı izlendi ve bunların yüzde 54'ünü Bytespider internet arama aracı oluşturdu.

TikTok'un sahibi ByteDance'in geliştridiği ByteSpider botunun hakimiyeti, yaygın şekilde meşru bir araç olarak görülmesine bağlandı. Araştırmacılar bunun onu "sahtecilik için ideal bir aday" haline getirdiğini söyledi.

Raporda, "Erişilebilir yapay zeka araçlarının sayısındaki artış, siber saldırganların giriş engelini önemli oranda azaltarak büyük ölçekte kötü niyetli botlar oluşturup dağıtmasına olanak sağladı" dendi.

Üretken yapay zekanın bot geliştirmeyi basitleştirmesiyle, otomatik tehditler hızla gelişiyor. Daha sofistike, yakalanması zor ve yaygın hale gelerek hem basit hem de gelişmiş kötü botların büyümesini körüklüyor. Saldırganlar artık yapay zekayı yalnızca bot üretmek için değil, başarısız girişimleri analiz etmek ve tespitleri daha verimli bir şekilde atlatmak için tekniklerini geliştirmekte de kullanıyor.

Independent Türkçe