Türkiye, Doğu Akdeniz’deki tüm taraflarla diyaloğa hazır


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Ankara’da yaptığı konuşma sırasında (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Ankara’da yaptığı konuşma sırasında (AP)
TT

Türkiye, Doğu Akdeniz’deki tüm taraflarla diyaloğa hazır


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Ankara’da yaptığı konuşma sırasında (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Ankara’da yaptığı konuşma sırasında (AP)

Oruç Reis sismik araştırma gemisinin Doğu Akdeniz’deki çalışmaları için ilan edilen Navtex, 12 Eylül’e kadar uzatılırken Türkiye, Doğu Akdeniz’deki yaşanan gerilimin ortasında bölgedeki tüm taraflarla diyaloğa hazır olduğunu bildirdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz Cumartesi günü Oruç Reis gemisinin çalışmalarının 90 gün süreceğini ve Navtex’in aşamalı bir şekilde ilan edileceğini açıkladı.
Türkiye ayrıca, Avrupa Birliği (AB), Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile gerginliği artıran bir hareketle Anamur açıklarında 11 Eylül’e kadar atış eğitimi yapılacağını duyurdu.
Her ikisi de NATO üyesi olan Türkiye ve Yunanistan, bölgedeki hidrokarbon kaynaklarına (petrol ve doğalgaz) ilişkin talepler konusunda şiddetli bir anlaşmazlık yaşıyor.
İki taraf da, Doğu Akdeniz’de askeri tatbikatlar düzenleyerek, kıta sahanlığının genişletilmesi konusundaki anlaşmazlığın tırmanma olasılığını gözler önüne serdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2020-2021 Adli Yıl Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Çevresindeki her ülkenin hakkı olan Akdeniz’in zenginliklerinin üzerine adeta çökme çabası, tam bir modern sömürgecilik örneğidir. Türkiye’yi 10 kilometrekarelik Meis adası üzerinden kıyılarına hapsetme girişimi, haksızlığın ve adaletsizliğin en açık ifadesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı, konuşmasının devamında Yunanistan’a atıfta bulunarak, “Kendine bile hayrı olmayan bir devleti, Türkiye gibi bölgesel ve küresel bir gücün önüne atıp yem etmeye çalışmak, komik kaçmaya başladı. Biz artık bu gölge oyunundan bıktık. Kendilerini büyük, güçlü, müreffeh, yenilmez olarak gören kimi devletlerin, diğerlerine karşı sergiledikleri zalimlikleri örtmeye, artık siyasi ve diplomatik laf cambazlıkları da yetmiyor” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Suriye’den Libya’ya kadar fiilen sahada oldukları her yerde, aynı inanç ve taleple çalışma yürüttüklerini dile getirerek, “Doğu Akdeniz ve Ege’deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı vardır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Akdeniz ülkeleriyle diyaloğa hazır olduğunu belirten Erdoğan, “Kapımız, bölgemizde güvenlik ve barış isteyen herkese açık. Gücümüzün kaynağının sadece sıkı çalışmamız değil, bu geniş coğrafyadan aldığımız destek olduğunun farkındayız” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, “Doğu Akdeniz’de herkesle masaya oturup müzakere edip, herkes için adaletli bir şekilde hakça bir çözümden yanayız. Ortak bir çözüm çağrımız dinlenmediği, tek taraflı adımlar atılmaya devam edildiği için biz de sahada adımlarımızı attık” dedi.
Çavuşoğlu, dün Ankara’da görüşmelerinin ardından Cezayirli mevkidaşı Sabri Bukadum ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Yunanistan’ın, Kaş’a sadece iki kilometre uzaklıkta bulunan Meis adasına asker çıkarmasına değinerek şu ifadeleri kullandı;
“Silahlandırma konusunda net ifadeler var. Bu adalar silahlandırılamaz. Bu adımlar dolayısıyla Yunanistan’a zarar verir. Yunanistan maalesef sorunu çözmekten yana değil, hasmane tutumla bizi kışkırtmaya çalışıyor. Bu son derece tehlikelidir. Bundan Yunanistan zarar görür.”
Çavuşoğlu basın toplantısında, Cezayir ile ilişkilerin her alanda güçlü olduğunu dile getirerek, bu yönde ilerlemenin gerekliliğine vurgu yaptı.



Trump'ın Rusya-Ukrayna Barış Planı Witkoff'a güvenmeyen Cumhuriyetçileri kızdırdı

ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Arşiv - Reuters)
TT

Trump'ın Rusya-Ukrayna Barış Planı Witkoff'a güvenmeyen Cumhuriyetçileri kızdırdı

ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Arşiv - Reuters)

ABD Kongresi'ndeki bazı Cumhuriyetçiler, Başkan Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna Barış Planı nedeniyle Beyaz Saray'ı sert bir şekilde eleştirirken planın Rusya'nın lehine olduğunu söylediler. Ancak bu durum, Trump'ın neredeyse tüm girişimlerini güçlü bir şekilde destekleyen bir parti için nadir görülen bir çıkıştı. Ukrayna’yı destekleyen Cumhuriyetçiler, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek amacıyla ilk kez geçtiğimiz hafta açıklanan 28 maddelik planın, Trump yönetiminin Kiev'i büyük ölçüde Moskova lehine olan bir barış anlaşması imzalamaya zorlayabileceği endişesini dile getirdiler.

ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Roger Wicker, cuma günü yaptığı açıklamada, “Bu sözde 'barış planının’ gerçek sorunları var ve barış getireceğinden oldukça şüpheliyim” dedi.

Bu endişeler, Bloomberg News'in salı günü, Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un 14 Ekim'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Siyasi İşler Danışmanı Yuri Ushakov ile yaptığı telefon görüşmesinde, barış planı üzerinde birlikte çalışılması ve Putin'in bu planı Trump'a sunması gerektiğini söylediğini bildirmesiyle daha da arttı.

Senato üyesi: Witkoff'a güvenemezsiniz

Ukrayna'nın egemen, demokratik bir ülke olmasını isteyen Rusya’nın işgaline karşı çıkanlara göre Witkoff'un tamamen Rus yanlısı olduğu aşikar. Cumhuriyetçi Parti Temsilcisi Don Bacon, sosyal medya platformu X'te “Bu müzakereleri yürütmesi için ona güvenilemez. Ücretli bir Rus ajanı başka ne yapabilir ki? Görevinden alınması gerekir” diye yazdı.

Cumhuriyetçi Parti halen Trump'ı ezici bir çoğunlukla destekliyor olsa da bu ayki seçimlerde Demokratların zaferi ve Kongre'nin reşit olmayan kız çocuklarına yönelik fuhuş ağı oluşturduğu iddiasıyla yargılandığı sırada hapishanede ölü bulunan Jeffrey Epstein ile ilgili Adalet Bakanlığı dosyalarının yayınlanmasını desteklemesi gibi Trump’ın son zamanlarda yaşadığı aksilikler göz önüne alındığında, Cumhuriyetçi milletvekillerinin eleştirileri göz ardı edilemez.

Cumhuriyetçi Temsilci Brian Fitzpatrick, Witkoff'un çağrısını büyük bir sorun olarak nitelendirdi ve bu yaklaşımda bir değişiklik yapılması çağrısında bulunarak “Bu saçma yan konuların ve gizli toplantıların sona ermesi gereken birçok nedenden biri de bu” dedi.

Senato'nun eski Cumhuriyetçi lideri Senatör Mitch McConnell, Trump'ın yeni danışmanlara ihtiyacı olduğunu belirterek “Rusya’nın katliamını ödüllendirmek ABD’nin çıkarları için felaket olur” ifadelerini kullandı.

Trump'ın yakın çevresinden savunma

Trump'ın yakın çevresindeki Senato üyeleri onu eleştiren Senato üyelerine karşı çıktı. Ukrayna'ya yardımları eleştiren Başkan Yardımcısı J.D. Vance, McConnell'ı savaşı sona erdirme planına karşı ‘saçma bir saldırı’ başlatmakla suçladı.

Başkan Trump’ın oğlu Donald Trump Jr. İse sosyal medya üzerinden McConnell'ın ‘sadece babasını eleştiren kıskanç biri’ olduğunu söyledi.

Ancak analistler, Cumhuriyetçi Parti’nin muhalif üyelerinin eleştirilerinin, son zamanlarda yaşanan siyasi rüzgarlarla birleşerek Trump yönetimi için daha büyük bir soruna işaret edebileceğini söyledi. Brookings Enstitüsü’nden araştırmacı Scott Anderson, “Tüm bunlar, onun son dokuz veya on ayda göründüğünden daha politik olarak savunmasız olduğunu gösteriyor” yorumunda bulundu.

Anketler, Amerikalıların çoğunun Ukrayna'nın Rusya tarafından işgal edilmesine karşı mücadelesini desteklediğine işaret ederken Cumhuriyetçiler muhtemelen Kongre'nin kontrolü için kıyasıya bir rekabetin yaşanacağı 2026 yılındaki ara seçimlere odaklanacaklar. Bu yarışa aktif olarak katılan Cumhuriyetçi adaylar, bağımsız seçmenlere hitap etmek zorunda kalacak.

En sert eleştiriler, seçimlerde yeniden aday olmayan Bacon ve McConnell gibi Cumhuriyetçilerden geldi. Ancak Anderson’a göre bu iki isim başkalarının özel olarak söylediklerini kamuoyuna açıklıyor.


Yeni Delhi, Şanghay havaalanında bir Hintli vatandaşın gözaltına alınmasının ardından Çin'e sert protestolarda bulundu

Çin ve Hindistan bayrakları Çin'in Tianjin kentinde dalgalanıyor (Reuters)
Çin ve Hindistan bayrakları Çin'in Tianjin kentinde dalgalanıyor (Reuters)
TT

Yeni Delhi, Şanghay havaalanında bir Hintli vatandaşın gözaltına alınmasının ardından Çin'e sert protestolarda bulundu

Çin ve Hindistan bayrakları Çin'in Tianjin kentinde dalgalanıyor (Reuters)
Çin ve Hindistan bayrakları Çin'in Tianjin kentinde dalgalanıyor (Reuters)

Reuters'ın haberine göre Hindistan, Şanghay Havalimanı'nda bir Hint vatandaşının keyfi olarak gözaltına alınmasına sert bir itirazda bulunduğunu duyurdu ve bu tür olayların ilişkileri yeniden kurma çabalarına "tamamen yardımcı olmadığını" belirtti.

Hindistan medyası, Çin yetkililerinin 21 Kasım'da Şanghay Havalimanı'nda beklerken İngiltere'de yaşayan bir Hintli kadını gözaltına aldığını ve kendisine, doğu eyaleti Arunachal Pradesh'te doğduğu için Hindistan pasaportunun geçersiz olduğunu bildirdiğini yazdı.

Pekin, Zhannan olarak adlandırdığı Arunachal Pradesh'i kendi topraklarının bir parçası olduğunu iddia ederken, Yeni Delhi bu iddiayı sürekli olarak reddetti.

Hint medyası, Hintli kadın Prema Wanjum Thongdoke'nin Japonya'ya giden uçağa binmesinin engellendiğini ve 18 saat boyunca gözaltında tutulduğunu söylediğini belirtti.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Randhir Jaiswal, Hindistan'ın olayı Çin'e "kesin bir şekilde" ilettiğini söyledi.

Jaiswal, düzenlediği basın toplantısında, "Çin'in keyfi eylemleri... Arunachal Pradesh'li bir Hintlinin gözaltına alınması da dahil olmak üzere, her iki tarafın karşılıklı güven ve anlayış inşa etme ve iki ülke arasındaki ilişkileri kademeli olarak normalleştirme çabalarına zarar veriyor" dedi.

Jaiswal daha önce Çin'in eylemlerinin "küresel hava yolculuğunu düzenleyen bir dizi anlaşmayı ihlal ettiğini" ileri sürmüştü.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü salı günü yaptığı açıklamada, denetimlerin yasa ve yönetmeliklere uygun olarak gerçekleştirildiğini belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öngörülemeyen dış politikaları nedeniyle dört yıldır süren anlaşmazlıkların ardından iki Asya devi, bir dizi üst düzey ikili ziyaret düzenleyerek ilişkileri temkinli bir şekilde onarmaya çalışıyor.


Avrupa’da sosyal medya için 16 yaş sınırı önerisi

Avrupa Parlamentosu üyeleri, küçüklerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin yasaklanmasını talep etti (AFP)
Avrupa Parlamentosu üyeleri, küçüklerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin yasaklanmasını talep etti (AFP)
TT

Avrupa’da sosyal medya için 16 yaş sınırı önerisi

Avrupa Parlamentosu üyeleri, küçüklerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin yasaklanmasını talep etti (AFP)
Avrupa Parlamentosu üyeleri, küçüklerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin yasaklanmasını talep etti (AFP)

Avrupa Parlamentosu dün, AB ülkelerinde 16 yaşın altındakilerin sosyal medyayı sınırsız kullanmasını yasaklayan bir teklif sundu. Bu teklif, sosyal medyanın çocuk ve ergenler üzerindeki "fiziksel ve psikolojik risklerini" azaltmak amacıyla önerildi.

Avrupa Parlamentosu üyeleri, Strazburg'da (Doğu Fransa) düzenlenen genel kurul toplantısında büyük çoğunlukla kabul edilen bağlayıcı olmayan bir raporda, "Avrupa Birliği'nde sosyal ağlar, video yayın platformları ve yapay zeka tabanlı sohbet programlarının kullanımı için asgari yaş sınırının 16 olarak belirlenmesi ve ebeveynlerinin onayıyla 13-16 yaş arasındakilerin kullanımına izin verilmesi şartının getirilmesi" çağrısında bulundu.

Ayrıca, küçük yaştakilerin sosyal medyaya bağımlı olmasına yol açan teknoloji ve içeriklerin, sayfayı yenilemek için ekranı aşağı çekme veya "yenilemek için çekme" olarak bilinen yöntemin ve ödül sistemlerinin yasaklanması çağrısında bulundular.

Avrupa Parlamentosu üyeleri, Avrupa düzenlemelerine uymayan web sitelerinin yasaklanmasını önerdi.

Uzmanlardan oluşan bir komitenin, yasağı bizzat destekleyen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e önerilerini yıl sonuna kadar sunması bekleniyor.