Dünya Sağlık Örgütü (WHO), klinik deney aşamaları tamamlanmayan veya acil durumlarda kullanılması için etkinlik ve güvenlik şartlarını karşılamayan aşıların çeşitli ülkeler arasında kullanımının hızlanmasının sonuçlarına ilişkin uyarılarının ardından, aşıların tüm test aşamalarını geçmeden önce dağıtımını onaylamak için bilimsel otoritelerin maruz kaldığı siyasi ve ekonomik baskılara yönelik eleştirilerini de artırdı.
WHO’da uzun yıllardır Aşı Araştırmaları Bölümü’nü denetleyen epidemiyolog Ana Maria Henao-Restrepo, Şarku’l Avsat ile yaptığı özel röportajda konuyla alakalı şu ifadeleri kullandı:
“Korktuğumuz şey, Kovid-19’a karşı henüz tüm aşamaları tamamlanmayan aşıların kullanımını hızlandırmaya yönelik siyasi ve ekonomik baskıların, etkinlik oranı yüzde 10'u ve yüzde 20'yi geçmeyen düşük etkili aşıların dolaşıma girmesine yol açması. Yüzde 100 bir etkinin aşı biliminde bir hayal olduğunu biliyoruz, ancak koronavirüse karşı geliştirilen ilk aşılardan bazılarının bir aşı olmaması durumundan daha kötü bir duruma yol açması mümkün.”
WHO’daki uzman tarafından yapılan bu açıklamalar, Beyaz Saray'ın ABD'nin Kovid-19’a karşı aşı geliştirmeye yönelik yürüttüğü araştırmaya “Dünya Sağlık Örgütü gibi çok taraflı çevrelerin kısıtlamalarına tabi değil” bahanesiyle bağımsız olarak devam edeceğini ve Washington'un WHO tarafından koordine edilen ve Çin'in çıkarlarına hizmet etmekle suçladığı COVAX aşısına erişimi yaygınlaştırmak için WHO ile işbirliği yapmayacağını açıklamasından birkaç saat sonra yapıldı.
WHO uzmanları, Kovid-19'un yayılmasını durdurmak için aşıların gerekli etkinlik düzeyini henüz belirleyemediklerini kabul ediyor. Konuyla alakalı açıklamalarda bulunan Henao, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Aşının tek dozda olmasını ve etkinliğinin yüzde 70'in altında olmamasını tercih ediyoruz. Ancak geçen Nisan ayında belirlenen kriterlere göre şuan ilk aşama için tüm dünyada her hafta 40 bin kişinin hayatını yitirmesine yol açan bu salgına karşı yüzde 50 etkili iki dozlu bir aşı ile yetinebiliriz.”
WHO’nun gözetiminde bazı üniversitelerde yapılan araştırmalara göre ise diğer önleyici tedbirlere başvurmadan yeni pandemilerle mücadele etmenin, tüm nüfusa dağıtıldığında etkinliği yüzde 60'tan az olmayan, dörtte üçüne dağıtıldığında yüzde 70'den az olmayan, yarısına dağıtıldığında ise yüzde 80'in altında olmayan bir aşı gerektirdiğini gösterdi.
Bilimsel olarak hazır olmayan aşıları kullanmak için acele edilmesi durumunda pandemiyi şiddetlendirebilecek nedenlerle ilgili olarak Henao, “Tehlike, aşının salgının yayılma oranında önemli bir düşüşe yol açacağına dair yanlış varsayımdan ve bu durumun aşı olduklarında önleyici tedbirlere artık uymalarını gerektirmeyen yeterli bağışıklığa sahip olduklarına dair bir düşünceye yol açmasından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
WHO uzmanları, geliştirilmekte olan aşıların etkinliğini belirlemek için bir dizi deneysel aşının eşzamanlı çalışmasını ve aralarında yüzde 50 oranında yayılma riskini azaltabilecek etkili bir aşı belirlemek için yeterli olduğuna inandıkları 6 aylık bir süre boyunca aşılar arasında karşılaştırma yapılmasını öneriyor.
WHO, tüm uluslararası laboratuvarları ve etkilenen ülkeleri, aşılama çalışmalarını koordine etmek ve sonuçlarını karşılaştırmak için aylar önce geliştirdiği programa katılmaya çağırdı. Ayrıca, bu alanda uluslararası işbirliğinin ülkenin çeşitli yerlerinde salgını ortadan kaldırmanın tek yolu olduğunu vurguladı.
Oxford Üniversitesi, ABD’deki Moderna, Inovio, Arcturus, Janssen şirketleri, Alman CureVac şirketi ve Çinli Cansino gibi büyük uluslararası şirket ve laboratuvarların geçen Nisan ayında bu alanda işbirliği yapma, bilgi alışverişi ve ara sonuçların karşılaştırılmasına dair bir anlaşma imzaladıkları biliniyor. Ancak, tüm bu otoriteler tarafından yapılan deneylerde son klinik aşamalara aralarında herhangi bir işbirliği veya koordinasyon olmadan ulaşıldı.
Oxford Üniversitesi ve Moderna Şirketi gibi aşı geliştirmeye yönelik en gelişmiş laboratuvarlardaki bazı araştırmacılar, şu ana kadar umut verici sonuçlara rağmen denemeden aylar önce aşının etkinlik ve güvenlik düzeyini belirlemenin mümkün olmayacağı konusunda defalarca uyardılar. Ayrıca salgının olası aşamalarından birinin ortadan kalkmasının etkinliğini belirleme çabalarının başarısız olmasına yol açacağı endişesini dile getirdiler. WHO, aşı geliştirme çabalarını tüm taraflar arasında "dayanışma" sloganı altında koordine etmeyi önerdiği programın, aşıların test edilmesi için yüzlerce alan sağlaması nedeniyle bu başarısızlığı önleyeceğini söylüyor. Henou konuyla alakalı, "Aşı denemelerinin tek bir bilimsel ekibin gözetiminde bu tür bir uluslararası koordinasyonu, yüksek derecede etkinlik ve güvenlikle aşıların geliştirilmesini ve hızlı ve güvenilir sonuçlar alınmasını sağlayacaktır" diye konuştu.
WHO’nun Dayanışma Programı’nı denetleyen ve aynı zamanda WHO’daki uzman ekibin bir üyesi olan Oxford Üniversitesi’nden Epidemiyolog Richard Peto yaptığı açıklamada, "Bu programın aşıyı geliştirmek için devam eden çabaları koordine etme maliyeti, Kovid-19'un neden olduğu sosyal ve ekonomik maliyet ile karşılaştırılamaz. Ancak bunun gibi bir işbirliği, bu alandaki temel bilimsel standartlara ve koşullara uymadan aşı geliştirmeye çalışan ülkeler arasındaki hararetli ulusal yarışı durduracak tek yol budur" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre Oxford Üniversitesi'nde geliştirilen aşı şu ana kadar en fazla ilerleme kaydeden aşı oldu. Söz konusu aşının, herhangi bir engel çıkmazsa Aralık ortasına kadar hazır olacağı biliniyor. Ancak Avrupa Birliği'ne bağlı Avrupa İlaç Kurumu (EMA), “Herhangi bir aşı, önümüzdeki yılın başından önce onay için hazır olmayacak" açıklamasında bulundu.
Aşı yarışına giren zengin ülkeler, klinik denemelerin bitiminden önce büyük miktarlarda aşı dozları ayırmak ve etkinlik ve güvenlik derecesini öğrenmek için hızlı davrandı. Aynı şekilde Avrupa Birliği (AB), 300 milyon doz Oxford aşısı ve Fransız şirketi Sanofi'den 300 milyon aşı satın almak için büyük sözleşmeler imzaladı. Ayrıca, Johnson and Johnson şirketinden 200 milyon ve Moderna'dan 80 milyon doz almak için imza attılar. Zengin ülkelerin satın almak için sözleşme imzaladıkları aşı dozlarının sayısı 3 milyardan fazla olsa da şu ana kadar herhangi birinin etkili olacağına dair bir garanti verilmedi.
WHO uzmanları, iki yıldır yani Kovid-19 henüz ortaya çıkmadan önce influenza virüsünün sadece Avrupa'da yarım milyondan fazla insanın ölümüne neden olduğunu ve aşının o zamanki etkinliğinin yüzde 25'i geçmediğini de hatırlatıyor. Uzmanlar, Kovid-19 ile özellikleri sürekli değişen influenza virüsü arasında şu ana kadar tespit edilen farklılığa rağmen koronavirüs ve hücrelere girmek ve vücuda yayılmak için kullandığı protein üzerindeki etkisi hakkında hala yetersiz bilgi olduğunu söylüyor.
ABD’deki Saint Louis Üniversitesi'nde yakın zamanda yapılan bir araştırmada, daha fazla insanın Kovid-19’a karşı aşılanmasını engelleyen nedenlerden biri, bağışıklık sistemini yeni virüs türlerine göre daha fazla harekete geçiren, influenza gibi başka bir virüse daha önce maruz kalması olduğu öne sürüldü.
WHO’dan Şarku’l Avsat’a: Hazır olmayan aşıları kullanmak Kovid-19’u şiddetlendirecek
WHO’dan Şarku’l Avsat’a: Hazır olmayan aşıları kullanmak Kovid-19’u şiddetlendirecek
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة