Gökbilimciler, en büyük kara delik çarpışmasını tespit ettiklerini açıkladı

Çarpışan kara deliklerden biri Güneş’ten yaklaşık 66 kat, diğeri ise 85 kat büyüktü (AFP)
Çarpışan kara deliklerden biri Güneş’ten yaklaşık 66 kat, diğeri ise 85 kat büyüktü (AFP)
TT

Gökbilimciler, en büyük kara delik çarpışmasını tespit ettiklerini açıkladı

Çarpışan kara deliklerden biri Güneş’ten yaklaşık 66 kat, diğeri ise 85 kat büyüktü (AFP)
Çarpışan kara deliklerden biri Güneş’ten yaklaşık 66 kat, diğeri ise 85 kat büyüktü (AFP)

Gökbilimciler, en büyük kara delik çarpışmasını tespit ettiklerini ve çarpışma sonucunda Güneş’ten 150 kat büyük bir kara delik oluştuğunu açıkladı.
ABD’deki Lazer İnterferometre Kütle Çekim Dalga Gözlemevi (LIGO) ve İtalya’daki Virgo dedektörü tarafından saptanan kütle çekim dalgalarını inceleyen araştırmacılar, çarpışmaya GW190521 adını verdi.
Çalışmada yer alan, Melbourne Üniversitesi'nden astrofizikçi Meg Millhouse, “LIGO ve Virgo işbirliği, yepyeni sistemler keşfetmeyi, bizi şaşırtacak bir şey bulmayı umuyordu. GW190521 kesinlikle bu şaşırtıcı olaylardan biri" dedi.
Söz konusu çarpışma, var olduğu düşünülen ancak sadece dolaylı olarak gözlemlenebilen bir kara delik sınıfı için kesin kanıt sağladı.
Avustralya'daki Monash Üniversitesi'nden astrofizikçi Rory Smith, “GW190521, LIGO ve Virgo’nun daha önce gözlemlediğinden daha ağır iki kara deliğin çarpışmasıyla yaşandı” dedi ve ekledi:
"Biri güneşten yaklaşık 66 kat, diğeri ise 85 kat büyüktü."
Araştırmacılara göre bu iki kara delik, birbirlerine çarpmadan önce, çağlar boyunca adeta dans etti. Çarpışmanın ardından da kütlesi Güneş’ten 142 kat fazla olan bir kara delik ortaya çıktı.
Bu olayın yaydığı kütle çekim dalgaları da evren boyunca dolaşarak Dünya’ya ulaştı ve 2019’da araştırmacıların dedektörlerine yakalandı. Dalgaların içerdiği bilgiler, araştırmacılara kara deliklerin bileşimine dair yeni bilgiler sağladı.
LIGO ve Virgo’nun ortak çalışmasında yer alan, Caltech'ten fizikçi Alan Weinstein, bulgularını şöyle yorumladı:
"Bu, keşif araştırmaları ve fizik açısından çok heyecan verici bir buluş."



3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
TT

3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Tayland'da keşfedilen yeni ve küçük bir salyangoz türüne, kabuğunda görülen tuhaf ve karmaşık geometrik desenler nedeniyle efsanevi ressam Pablo Picasso'nun adı verildi.

Sadece 3 milimetre büyüklüğündeki türe, kabuğundaki dikdörtgen açılı kıvrımlar nedeniyle Anauchen picasso adı verildi.

"'Normal' kabuk şekillerine sahip diğer salyangozların kübist bir yorumuna benzeyen" bu kıvrım örüntüleri, araştırmacıları salyangoza Picasso'nun adını vermeye sevk etti.

ZooKeys adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada bilim insanları, "Bu tür, Kübizm diye bilinen sanat akımını andıran, Pablo Picasso tarzında boyanmış yuvarlak kıvrımlara sahip bir Anauchen'e benziyor" diye yazdı.

Bilim insanları, kahverengi, konik kabuğunun derin bir birleşme noktasıyla ayrılmış 4,5-5 kıvrımdan oluştuğunu söylüyor.

Kabuğun spiralini kesen birkaç düzensiz aralıklı beyazımsı çizgi var.

Araştırmada Kamboçya, Myanmar, Laos, Tayland ve Vietnam'dan 46 yeni mikro salyangoz türünü tanımlanıyor.

Bunlar, kabuk boyutları 5 mm'den küçük olan ve çoğunlukla Güneydoğu Asya'da, eski Hindiçin, Endonezya ve Filipinler'in yanı sıra Çin'in bazı bölgelerinde bulunan küçük kara salyangozları.

Dağılımları daha batıya, Hindistan üzerinden Pakistan'a kadar uzanıyor ve çeşitlilikleri önemli ölçüde azalmış durumda.

Araştırmacılar ayrıca salyangozları genel kabuk şekli, kabuk yüzey dokusu ve duvar aralıklarının düzenine göre benzer gruplara ayırarak sınıflandırmak için yeni bir yöntem öneriyor.

Yeni türlerin birçoğu yakın zamanda toplanırken, diğerleri 1980'lerde biriktirilmiş olan Florida Doğa Tarihi Müzesi koleksiyonunda keşfedildi.

Bilim insanları, "Kabuklarının boyu 5 mm'den küçük olsa da bu salyangozlar gerçek birer güzellik! Kabukları olağanüstü bir karmaşıklık sergiliyor" diyor.

"Örneğin, açıklığı (kabuğun "açıklığı"), büyük olasılıkla yırtıcılara karşı yararlı olan çok sayıda diş benzeri bariyerle donatılmış" diye açıkladılar.

Yeni türlerin birçoğunun yukarı veya aşağı doğru dönen bir açıklığa sahip olduğu bulundu, bu da bazı türlerin kabuklarını ters taşıdığı anlamına geliyor.

Araştırmacılar, farklı salyangozları duvar açıklıkarına ve kabuktaki son kıvrımın yönüne göre ayırt edebildi.

Bilim insanları, 1980'lerde bazı salyangozların bulunduğu yerlerin ormansızlaşma ve kireçtaşı ocakları nedeniyle çoktan tahrip edilmiş olabileceği uyarısını yapıyor.

Çalışma, Güneydoğu Asya'da yerel olarak endemik kara salyangozlarının karşı karşıya kaldığı bu büyük tehditlerin altını çiziyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news/science