Tunus’ta 19 vilayet kırmızı bölge ilan edildi

Tunus’ta epidemiyolojik durum (Sağlık Bakanlığı)
Tunus’ta epidemiyolojik durum (Sağlık Bakanlığı)
TT

Tunus’ta 19 vilayet kırmızı bölge ilan edildi

Tunus’ta epidemiyolojik durum (Sağlık Bakanlığı)
Tunus’ta epidemiyolojik durum (Sağlık Bakanlığı)

Tunus Sağlık Bakanlığı, ülkede kırmızı bölge ilan edilen vilayetlerin sayısında artış olduğunu bildirdi. Vaka sayılarının arttığı Tunus’ta 24 vilayetin 16’sı kırmızı bölgeyken bu sayı 19’a yükseldi.
Bakanlık, Kabes’te 774 vaka, Ben Arus’ta 225 vaka, Kaf’ta 208 vaka, başkent Tunus’ta 200 vaka, Suse’de 167 vaka, Eryane ve Kayrevan’da ise 106 vaka kaydedildiğini bildirdi.
Son zamanlarda vaka sayılarında düşüş olmasına rağmen kırmızı bölge olarak belirlenen listede Sfaks, Monastır, Medenin, Cendube, Nabil, Tatavin, Mehdiye, Sidi Bu Zeyd; Kassarin ve Kabili vilayetlerinin yanı sıra Silyana ve Bizerte de yer alıyor.
Kırmızı listede yer almayan diğer 5 vilayette, her 100 bin kişiden 2 ila 10’u pozitif vaka olarak kaydedildi.
Mart ayında ilk vakanın ortaya çıkmasından bu yana, Tunus’ta, 80 ölüm meydana gelirken, bin 624 iyileşen hasta, 2 bin 259 aktif vaka ve 10’u yoğum bakım ünitelerinde olan 49 kritik hasta bulunmakta.
Sağlık Genel Müdürü ve Kovid-19 Bilim Kurulu üyesi Taher Karkah, Tunus’ta kaydedilen korona vakalarında ki artışın temel sebebinin, alınan tedbirlerin uygulanmamasından kaynaklandığını bildirdi.
Öte yandan Karkah, vaka sayılarının önümüzdeki günlerde artması halinde, olası bir felaket senaryosuna karşı uyardı. Bu durumun Sağlık Bakanlığını, hastalara ilaç tedariki ve sağlık durumlarını takip etme noktasında aciz bırakabileceğini vurguladı.
Karkah yaptığı açıklamada, vaka sayılarında ki artışın, yapılan test sayılarıyla ilişkili olmadığını söyledi. Bu çerçevede Tunus, çoğu ekonomik faaliyetin yeniden başlamasının yanı sıra normale dönüşe hız verdi. Karkah, felaketle sonuçlanabilecek bir noktaya gelmeden önce, alınan tedbirlere uyma çağrısında bulundu.



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”