Rusya'dan Almanya'ya Navaly için diyalog kurma çağrısı

Rusya'dan Almanya'ya Navaly için diyalog kurma çağrısı
TT

Rusya'dan Almanya'ya Navaly için diyalog kurma çağrısı

Rusya'dan Almanya'ya Navaly için diyalog kurma çağrısı

Kremlin'den yapılan açıklamada, Rus muhalif siyasetçi Alexei Navalny'nin zehirlendiğinin açıklanmasının ardından Rusya'nın Almanya ile diyalog kurmak istediği bildirildi.
Almanya hükümetinin Rus muhalif siyasetçi Alexei Navalny'nin sinir gazı ile zehirlendiği yönünde açıklamalarının yankıları sürüyor. Kremlin'den yapılan açıklamada, Navalny hakkında Rusya'nın Almanya ile diyalog kurmak istediği ifade edildi. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov Moskova'nın Almanya'dan Navalny'nin hastalanmasına neden olan maddenin tam olarak ne olduğunu öğrenmek istediğini ifade etti. Peskov, "Doktorlarımıza göre zehirlenme değildi. Alman uzmanlar bir tür zehirli maddeye ulaştı. Alman meslektaşlarımızla yapılacak bir diyaloğa güveniyoruz" dedi. Uzmanlar tarafından çalışmaların yürütüldüğünü aktaran Peskov, "Eğer Navalny'nin vücudunda zehirli maddelerin bulunduğu doğrulanırsa tabi ki hukuki sonuçlar da gelecektir. Herkesten gerçeklere güvenmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı. Peskov ayrıca Rus doktorların Navalny'yi şu anda tedavi eden Alman doktorlardan çok daha şeffaf olduğunu savundu.
Navalny'nin Berlin'deki hastanede tedavisi devam ederken, Almanya Rus muhalif siyasetçiyi Novichok grubuna ait sinir gazıyla zehirleyenlerin hesap vermesini istiyor. Peskov dün yaptığı açıklamada Moskova'nın Navalny'ye yapılan zehirli saldırının arkasında Rusya olduğu yönündeki iddiaları reddettiğini duyurmuş, "Rus devletini suçlamak için hiçbir gerekçe yok ve bu konuda herhangi bir suçlamayı kabul etme eğiliminde değiliz" demişti.

Ne olmuştu?
Tomsk kentinden 20 Ağustos'ta Moskova'ya dönerken uçakta fenalaşan ve zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılan muhalif lider Alexei Navalny, 22 Ağustos'ta tedavisi için Almanya'nın başkenti Berlin'e getirilmişti. Navalny'nin destekçileri kendisinin biri tarafından zehirlendiğini düşünüyordu. Berlin'deki Charite Hastanesi de 24 Ağustos'ta Navalny'nin zehirlendiğine dair bulgulara rastlanıldığını açıklamıştı. Açıklamanın ardından Rusya İçişleri Bakanlığının Sibirya Federal Bölgesi'ne bağlı Ulaştırma Servisi 27 Ağustos'ta olayla ilgili ön soruşturma başlatmış, ilk edinilen delillerde zehirlenmeye dair bir kanıtın bulunmadığı ifade edilmişti. Geçtiğimiz 2 Eylül'de ise Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert Navalny'nin Novichok tipi sinirleri etkileyen bir zehir çeşidi olan sinir gazı ile zehirlendiğini duyurmuş, kan örnekleri üzerinde bir Alman askeri laboratuvarında yapılan testlerinin Novichok ile zehirlendiğine dair “kesin kanıtlar” sunduğunu belirtmişti.



Çin ve Husiler arasında gizli bir anlaşma, Kızıldeniz'deki otomobil gemilerini koruyor

Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
TT

Çin ve Husiler arasında gizli bir anlaşma, Kızıldeniz'deki otomobil gemilerini koruyor

Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)

İnci Mecdi

Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden geçiş, Afrika'yı dolaşmaya kıyasla Asya ve Avrupa arasında her gidiş-dönüş yolculukta 14 ila 18 gün tasarruf sağlıyor; bu da yakıt maliyetlerini, mürettebat ücretlerini ve gemilerin yıpranmasını araç başına birkaç yüz dolara kadar azaltıyor.

Denizcilik konusunda uzmanlaşmış bir İngiliz araştırma şirketi tarafından yapılan analiz, Çinli otomobil şirketlerinin, Yemen'deki Husi milislerinin Kızıldeniz'den geçen uluslararası nakliye gemilerini hedef almaya başlamasından yaklaşık iki yıl sonra, halen Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya sevkiyatlarını sürdürdüğünü ortaya koydu.

Otomobil üreticileri, Asya'dan Afrika çevresindeki daha uzun ve daha pahalı yolu kullanarak sevkiyatlarını göndermeye devam ederken, Birleşik Krallık Denizcilik Bilgi Servisi'nin yaptığı yeni bir analiz, geçen ay Çin limanlarından hareket eden en az 14 otomobil taşıma gemisinin Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya geçtiğini ortaya koydu. Bu sayı, geçtiğimiz haziran ayında kaydedilen rakamlarla benzerlik gösteriyor.

Bu seferler, Husi milislerinin geçen ayın başında iki başka yük gemisini batırmasının ardından da devam ediyor. İran destekli Yemenli silahlı örgüt, saldırılarının İsrail'in Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü savaş altında yaşayan Filistinlilerle dayanışma amacıyla gerçekleştirildiğini söylüyor.

Gölge ittifak

Şarku’l Avsat’ın New York Times'tan (NYT) aktardığı habere göre, çoğu nakliye analisti, Çin hükümetinin İran veya Husilerle Çin'den gelen otomobil nakliye gemilerine saldırmamak için bir anlaşmaya vardığını varsayıyor. Deniz taşımacılığı verileri şirketi Veson Nautical’ın değerlendirme ve analiz bölümünün direktörü Dan Nash, “Çin, İran destekli Husilerle başa çıkmanın bir yolunu bulmuş gibi görünüyor… Onlara gemilerinin hedef alınmayacağı bildirildi” ifadelerini kullandı.

Çin, İran'ın ham petrol ihracatının neredeyse tamamını satın alıyor. 2023 yılında Pekin, İran'ın sıvılaştırılmış petrol ve doğal gaz ihracatının yaklaşık yüzde 90'ını satın aldı ve bu, İran hükümetinin yıllık bütçesinin yaklaşık yarısına denk geliyor. Çinli yetkililer, İran petrol ihracatının boykotunun Batı tarafından organize edildiğini, ancak Birleşmiş Milletler (BM) tarafından onaylanmadığını, bu nedenle Çinli petrol şirketleri için bağlayıcı olmadığını vurguluyor.

Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden geçiş, Afrika'yı dolaşmaya kıyasla Asya ve Avrupa arasında her gidiş-dönüş yolculukta 14 ila 18 gün tasarruf sağlıyor; bu da yakıt maliyetlerini, mürettebat ücretlerini ve gemilerin yıpranmasını araç başına birkaç yüz dolara kadar azaltıyor. Lloyd's List'in kıdemli analisti Rob Willmington'a göre, Afrika'yı dolaşmak ‘geminin yakıt faturasına önemli maliyetler ekliyor, yolculuktan kaynaklanan kirliliği artırıyor ve nihayetinde yeni araç alıcıları için fiyatları yükseltiyor.’

Bu tasarruflar, Çinli otomobil şirketlerinin Avrupa'da, Kızıldeniz rotasını kullanmayan Avrupalı ve Japon nakliye şirketlerine bağımlı olan Japonya, Kore ve Avrupa merkezl, rakipleriyle rekabet etmesine yardımcı oluyor.

Willmington'a göre, Çinlilere ait gemilerin yanı sıra, Güney Koreli bir şirkete veya Abu Dabi ve Türkiye'deki şirketlerin ortak girişimine ait birkaç otomobil taşıma gemisi, Çin'deki otomobil nakliye limanlarında durduktan sonra, geçtiğimiz haziran ve temmuz aylarında Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı'ndan geçti.