Libya'da Kovid-19 salgınına bağlı ölüm vakaları artıyor

Libya Kızılayı gönüllüleri Ghat Belediyesi’nde farkındalığı artırmak amacıyla afişler astılar. (Ulusal Merkez)
Libya Kızılayı gönüllüleri Ghat Belediyesi’nde farkındalığı artırmak amacıyla afişler astılar. (Ulusal Merkez)
TT

Libya'da Kovid-19 salgınına bağlı ölüm vakaları artıyor

Libya Kızılayı gönüllüleri Ghat Belediyesi’nde farkındalığı artırmak amacıyla afişler astılar. (Ulusal Merkez)
Libya Kızılayı gönüllüleri Ghat Belediyesi’nde farkındalığı artırmak amacıyla afişler astılar. (Ulusal Merkez)

Libya, Trablus’taki Ulusal Merkez’in salgınla mücadele için Dünya Sağlık Örgütü’nden 650 milyon euro destek aldığı söylentileri sebebiyle ülkenin doğusu ve batısındaki sağlık sistemleri arasındaki karşılıklı suçlamaların arttığı bir döneme tanıklık ediyor. Geçen mart ayında ortaya çıkan koronavirüse bağlı ölümlerde önceki döneme kıyasla daha fazla sayı kaydedilmeye başlandı.
Hastalıklarla Mücadele Merkezi’nin istatistiklerinde Libya genelindeki Kovid-19 salgınına bağlı ölüm vakalarının 254 olduğu belirtiliyor. Ancak sosyal paylaşım sitesi Facebook, sağlık personeli ve çalışanlarının arasında artış gösteren bulaş vakalarına ek olarak virüsten etkilenerek yaşamını yitirenlerin taziye alanına dönüştü.
Virüs nedeniyle iki gün önce yaşamını yitiren Mistrata Belediye Başkanı Mustafa Omar Karrouad salgın kurbanlarının en tanınan isimlerindendi. Almanya’nın Libya Büyükelçisi Oliver Ofcha ve Fransa’nın Libya Büyükelçisi Beatrice Le Fraper Du Hellen merhum Belediye Başkanı için taziye mesajı yayınladılar. Batı Libya’daki bir parlamento üyesi, ailesinden koronavirüse yakalanan iki kişinin Qasr bin Ghashir’de öldüğünü duyurdu.
Resmi istatistiklere göre dün itibariyle ülkedeki koronavirüs vaka sayısı 16 bine yaklaştı. 323 vaka ile başkent Trablus listesinin başında yer alırken bin 856 kişi hastalığa bağlı semptomları atlatarak sağlığına kavuştu.
Libya’da yayılmaya devam eden salgına karşı mücadelede sağlık makamları gevşek davranmakla suçlanıyor. Ülkenin doğusundaki Koronavirüsle Mücadele Danışma Kurulu Başkanı Dr. Fethiye el-Arabi, Trablus’taki Ulusal Merkez’in salgınla mücadelede kullanılmak üzere Dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO) 650 milyon euro destek aldığını ancak merkezin Genel Müdür Dr. Bedreddin en-Neccar’ın bunu yalanladığını öne sürdü.
Neccar dün yaptığı açıklamada, söz konusu “uluslararası örgütten şimdiye kadar herhangi bir mali destek almadıklarını” belirterek, örgüt tarafından Ulusal Merkez’e sağlanan desteğin, teknik personelin eğitilmesi yoluyla yapılan ayni bir yardım olduğuna” işaret etti.
Ulusal Merkez Genel Müdürü Neccar, önceki gün düzenlediği basın toplantısında ayrıca merkezin 2 bin suni solunum cihazı aldığı iddiasını da yalanlayarak merkezin yalnızca toplum sağlığı konularında uzmanlaşmış bir kurum olduğunu, tedavi amaçlı tıbbi hizmet sağlama görevinin Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğunda bulunduğunu vurguladı.
Vataniyye Şirketi Başkanı Mustafa Sunullah, koronavirüs salgınının etkilerinin petrol sahalarını da etkisi altına aldığını belirttiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Petrol sahalarındaki kötüleşen sağlık şartlarının tamamen kontrolümüz dışına çıktığını duyurmaktan üzüntü duyuyorum. Akakus Petrol Operasyonları Şirketi’nin yönetimi, el-Sharara Petrol sahasındaki petrol işçilerini virüste korumada başarısız oldu.”
Başkan Sunullah bunu, “petrol tesislerinin güvenliğini sağlayan yabancı paralı askerlerin önleyici tedbirlere uymamasına bağlarken, bu durumun petrol sahasını boşaltmaya ve petrol sahasındaki faaliyetleri kalıcı olarak durdurmaya zorladığını” dile getirdi.
Koronavirüs salgınıyla mücadele Bilim Kurulu Vahat şubesi dün yaptığı açıklamada, Arap Körfezi Petrol Şirketi’nin (AGOCO)  Masala Petrol Sahası’ndaki çalışanları arasında koronavirüs tespit edildiğini duyurdu.
Geçici hükümet, ülkenin doğusundaki vaka sayısında görülen artışla mücadele etmek için önceki gün vatandaşlara maske takma ve sosyal mesafeye bağlı kalmaları uyarısında bulunurken kuralları ihlal edenlere para cezası uygulanması gerektiğini vurguladı.



Uluslararası Ceza Mahkemesi: Savaş suçlarından şüphelenilen Libyalı, Almanya'dan Lahey'e transfer edildi

Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi: Savaş suçlarından şüphelenilen Libyalı, Almanya'dan Lahey'e transfer edildi

Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), dün yaptığı açıklamada, Libya'da savaş suçlusu olduğundan şüphelenilen bir kişinin Almanya'dan Lahey'e nakledildiğini ve mahkemenin gözetimine alındığını bildirdi.

Halid Muhammed Ali el-Hicri'nin, Libya iç savaşı sırasında Özel Caydırıcılık Gücü üyesi olduğundan şüpheleniliyor ve mahkumların rutin olarak işkence gördüğü, bazen cinsel saldırıya uğradığı kötü şöhretli bir hapishanede üst düzey yetkili olmakla suçlanıyor.

UCM, temmuz ayında Almanya'da tutuklanan Halid Muhammed Ali Hicri'nin, daha sonraki bir tarihte hakim karşısına çıkmasını beklemek üzere Lahey'deki UCM gözaltında tutulduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman dergisi Der Spiegel’den aktardığına göre, Hicri temmuz ayında Tunus'a seyahat etmeye çalışırken Berlin Havalimanı'nda yakalandı ve yasal işlem tamamlanana kadar gözaltında tutuldu.

Libya, Muammer Kaddafi rejimini deviren 2011 NATO destekli ayaklanmanın ardından yaşanan silahlı çatışma ve siyasi kaosun sonuçlarını yaşamaya devam ediyor.

Duruşmanın 2026 sonlarından önce başlaması beklenmiyor.


Papa, Lübnan ziyaretini liman patlamasının yaşandığı yerde sessiz bir dua ile sonlandırıyor

Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde sağlık personeli ve hastalarla bir araya geldi. (AFP)
Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde sağlık personeli ve hastalarla bir araya geldi. (AFP)
TT

Papa, Lübnan ziyaretini liman patlamasının yaşandığı yerde sessiz bir dua ile sonlandırıyor

Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde sağlık personeli ve hastalarla bir araya geldi. (AFP)
Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde sağlık personeli ve hastalarla bir araya geldi. (AFP)

Papa 14. Leo, Lübnan ziyaretinin son gününde, vatandaşların yoğun ilgisi arasında Deyr es-Salib Hastanesi’ni ziyaret etti. Ziyaretin ardından Beyrut Limanı patlamasının yaşandığı yerde sessiz bir dua gerçekleştirecek.

Papa yaptığı konuşmada, “Deyr es-Salib’de tanık olduklarımız herkes için bir ders niteliğinde. Zayıfları unutmamız mümkün değil; toplum refahın peşinde koşarken yoksulları ve kırılganları görmezden gelemez” ifadelerini kullandı.

fgbhy
Papa 14. Leo, Deyr es-Salib Hastanesi'nde (AFP)

Papa daha sonra Deyr es-Salib Hastanesi'nden ayrıldı ve kamuoyunun gözünden uzak bir şekilde, Aziz Dominik binasında çocuklarla bir araya geldi.

fgt
Papa 14. Leo'nun resmine bakan bir rahibe (Reuters)

Beyrut Limanı

Daha sonra Papa Leo, 2020 yılında meydana gelen ölümcül Beyrut liman patlamasının olduğu yere giderek sessiz bir dua edecek.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, kurbanların aileleri ve Papa ile birlikte sessiz duaya katılmak için limana geldi.

Organizatörlere göre, 120 binden fazla kişi Beyrut sahilinde düzenlenen ayine katılmak için kayıt yaptırdı ve bu kişiler Lübnan'ın farklı bölgelerinden özel otobüslerle buraya getirildi.

dfrtghy
Papa 14. Leo'nun deniz kıyısında yapılacak ayini yöneteceği alan (Reuters)

Ayrıca Papa Leo’nun, 218 kişinin hayatını kaybetmesine, Beyrut’un harabeye dönmesine ve milyarlarca dolarlık hasara yol açan patlamada yakınlarını yitiren bazı ailelerle de bir araya gelmesi bekleniyor. Patlama, bir depoda tutulan yüzlerce ton amonyum nitratın infilak etmesiyle meydana gelmişti.

scdfv
Kurbanların yakınları, Papa 14. Leo'nun liman patlamasının yaşandığı yerde yapılacak ayini yöneteceği alanda onun gelmesini bekliyor. (Reuters)

Patlamanın üzerinden beş yıl geçmesine rağmen, hayatını kaybedenlerin aileleri hâlâ adalet talep ediyor. Yargı sürecinin defalarca engellenmesi ve hiçbir yetkilinin mahkûm edilmemiş olması, patlamayı onlarca yıllık yolsuzluk ve mali suçların ardından yeni bir kriz olarak gören Lübnanlıların tepkisini artırdı.

Yetkililer, patlamayı limanda büyük miktarlarda amonyum nitratın herhangi bir güvenlik önlemi olmaksızın depolanmasına ve çıkış nedeni bilinmeyen bir yangının ardından infilaka yol açmasına bağladı. Daha sonra farklı kademelerdeki çok sayıda yetkilinin tehlikenin farkında olduğu ancak harekete geçmediği ortaya çıktı.

Soruşturma, 2023’ten bu yana siyasi çekişmeler arasında sıkışıp kaldı. O dönemde Hizbullah’ın, soruşturmadan el çektirilmesini talep ettiği adli müfettiş Tarık el-Bitar, çok sayıda dava ile karşı karşıya bırakılarak çalışamaz hale getirildi. Ancak ülke içindeki güç dengelerinin değişmesiyle birlikte yargıç, bu yılın başından itibaren görevine yeniden başladı.

Papa 14. Leo, pazar günü Lübnan’a varışında, ülkenin siyasi liderlerine ‘barış ve uzlaşmaya giden yolun gerçeği aramaktan geçtiğini’ hatırlattı.

Lübnan, Papa Leo’nun ilk yurt dışı turundaki ikinci durağı. Papa, turunun ilk aşaması olan Türkiye ziyaretinde Hristiyanlar arasındaki diyalog ve birlik mesajını vurgulamıştı.

Papa 14. Leo, Lübnan’da olağanüstü bir ilgiyle karşılandı. Pazar günü ülkeye varışının hemen ardından geniş siyasi katılımla resmi karşılama töreni düzenlendi. Ziyaretinin ikinci gününde ise binlerce kişi, Papa’nın geçtiği güzergâhlarda toplanarak kendisini selamladı.

Bugün sona erecek Lübnan ziyareti, Hizbullah ile İsrail arasında yaşanan kanlı çatışmaların ardından yeniden şiddet ihtimaliyle yaşayan ülke için bir umut ışığı olarak değerlendirildi.

Yetkililer, dün akşam saatlerinden itibaren sıkı güvenlik tedbirleri uyguladı ve Papa’nın ayini yöneteceği Beyrut şehir merkezine girişleri yasakladı.


Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
TT

Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)

Mısır İçişleri Bakanlığı, suç odaklarına yönelik düzenlenen baskınlarda “çok tehlikeli” bir suçlunun etkisiz hâle getirildiğini açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, gerekli hukuki işlemlerin tamamlanmasının ardından Merkez Güvenlik Güçleri’nin de katılımıyla operasyon düzenlendiği belirtilerek, “Sohac vilayetinde gerçekleştirilen operasyonda, daha önce uyuşturucu, cinayet, silahlı gasp ve ruhsatsız silah bulundurma gibi suçlardan müebbet hapis cezasına çarptırılan çok tehlikeli bir suçlu, güvenlik güçleriyle yaşanan çatışmada öldürüldü” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, söz konusu bölgelerdeki diğer şüphelilerin de yakalandığı, onların yanında 651 kilogramdan fazla çeşitli uyuşturucu madde ile 41 adet silahın ele geçirildiği aktarıldı.

İçişleri Bakanlığı, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin toplam değerinin 77 milyon Mısır lirası olarak tahmin edildiğini bildirdi.