Lübnan’da koronavirüse bağlı ölümler artıyor

Lübnan’da koronavirüse bağlı ölümler artıyor
TT

Lübnan’da koronavirüse bağlı ölümler artıyor

Lübnan’da koronavirüse bağlı ölümler artıyor

Lübnan’da günlük 700 vaka sınırının aşılmasının ardından son günlerde günlük vaka sayılarının 500-600 arasında değişmesi ile önemli bir düşüş kaydedildi. Ancak Sağlık Bakanı Danışmanı Dr. Muhammed Haydar’ın belirttiğine göre bu düşüş, günlük vaka sayıları hala çok yüksek olduğu için güven verici bir aşamaya ulaşmadı.
Sağlık Bakanı Danışmanı Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Lübnan’ın şu anda “hala virüsün yayılma aşamasında” olduğunu zira yapılan koronavirüs testleri pozitif çıkanların oranının bazen yüzde 13’e ulaştığını vurguladı. Ayrıca ölü sayılarının artarak yüzde 1 oranına ulaşması, yoğun bakımda bulunan ve solunum cihazına ihtiyaç duyan koronavirüs vaka sayılarının artması ve çoğu hastanenin maksimum kapasitesine yaklaşması da dahil olmak üzere bir dizi olumsuz noktaya dikkat çekti.
Bu olumsuz durumların yanı sıra Haydar, aile fertleri arasında virüsün yayılmasının başka bir tehlikeli durum olduğunu ve Bakanlığın takip yoluyla bu durumu kontrol altına almaya çalıştığını vurguladı.
Haydar durumu daha kötü hale getirenin, vatandaşların hala birçok alanda gerektiği şekilde koruyucu önlemlere uymamaları, maske takmamaları, sosyal mesafe kuralına ve toplanılmamasına yönelik kurallara uymamaları olduğunu söyledi. Ayrıca Bakanlığın bir hafta daha, karantina rakam ve sonuçlarının yanı sıra karantina kararı gereğince kurallara bağlı kalmamış olan birçok sektör hakkında değerlendirme yapacağını belirtti.
Sonbaharın yaklaşması ile çoğu faaliyetin kapalı alanlara taşınacak olması ve solunum yolu ile bulaşan virüslerin yayılımının artması sebebiyle koronavirüsün yayılmasına yönelik endişeler büyük oranda arttı. 
Bu çerçevede, Sağlık Komitesi Başkanı Milletvekili Asım Araci, influenza ve koronavirüsün karışması sebebiyle Eylül sonu ve Ekim başı arasında artması beklenen vaka sayıları değerlendirilmeden önce sonbaharda okullara dönülmesine ilişkin karar alınmasının mümkün olmadığını düşündüğünü söyledi.
Araci “Okulların, bazı Arap ve Batı ülkelerinde olduğu gibi öğrencilere ve öğretmenlere düzenli PCR testlerinin yapacak güçlerinin olmadığını” belirtti.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.