Yüzüklerin Efendisi: Éowyn Cadı Kralı aslında nasıl öldürdü?

Yüzüklerin Efendisi'nin merakla beklenen dizisinde hangi karakterlerin yer alacağı kısa süre önce açıklanmıştı (New Line Cinema/ WingNut Films)
Yüzüklerin Efendisi'nin merakla beklenen dizisinde hangi karakterlerin yer alacağı kısa süre önce açıklanmıştı (New Line Cinema/ WingNut Films)
TT

Yüzüklerin Efendisi: Éowyn Cadı Kralı aslında nasıl öldürdü?

Yüzüklerin Efendisi'nin merakla beklenen dizisinde hangi karakterlerin yer alacağı kısa süre önce açıklanmıştı (New Line Cinema/ WingNut Films)
Yüzüklerin Efendisi'nin merakla beklenen dizisinde hangi karakterlerin yer alacağı kısa süre önce açıklanmıştı (New Line Cinema/ WingNut Films)

Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü’nde (The Lord of the Rings: The Return of the King) Eowyn, Angmar’ın Cadı Kralı’nı mağlup etmeyi başarsa da hikayenin önemli detaylarına filmde yer verilmemişti. 
Miranda Otto’nun canlandırdığı Eowyn karakteri Yüzüklerin Efendisi: İki Kule’de (The Lord of the Rings: The Two Towers) Rohan halkından ve Kral Theoden’in yeğeni olarak tanıtılmıştı.
Orta Dünya’da savaş meydanları kadınlar için uygun yerler olarak görülmese de Eowyn, sığınmak ve beklemek yerine yurdunu Sauron’un yaklaşan güçlerine karşı korumak için yakıcı bir arzuya sahipti.
Yüzük Kardeşliği’ndeki yoldaşlarından ve Hobbit arkadaşlarından ayrılmış olan Merry’le birlikte Eowyn kendini gizler ve Minas Tirith’in dışındaki Pelennor Çayırları Savaşı’na gizlice katılır.
Dernhelm ismiyle cesurca savaşan Eowyn, bir savaşçıdan daha yetenekli olduğunu kanıtlamış ve Yüzük Tayfları’nın en güçlüsü Angmar’ın Cadı Kralı’yla karşı karşıya geldiğinde de kararlılığını korumuştu. 
Yüzük Kardeşliği’nde belirtildiği gibi, Sauron’un bu hizmetkarlarını geleneksel yöntemlerle öldürmek hayli zor ancak Eowyn, Cadı Kral’la mütevazı bir kılıç ve tahta bir kalkanla karşılaşmıştı. 
Kralın Dönüşü’nün en ünlü sahnelerinden birinde, Cadı Kral küstahça hiçbir erkeğin kendisini öldüremeyeceğini söylerken Eowyn buna “Ben erkek değilim” diye cevap verir ve onu öldürür. 
Peter Jackson’ın yönetmenliğini yaptığı filmde, Eowyn’in zaferi kadınlığına bağlansa da esasen daha fazlası mevcut. 
Cadı Kral’ın ölümü aslında daha çok Eowyn ve Merry’nin işbirliğiyle gerçekleşiyor. Filmde Eowyn, Sauron’un hizmetkarının eline düştüğünde arkadaşı Merry, Cadı Kral’ın arkasına gizlice geçerek onu bacağından bıçakladığında Eowyn serbest kalır. 
Ancak sıradan bir kılıç Cadı Kral’ı dizleri üzerine çöktüremez. Her ne kadar filmlerde değiştirilse de Merry’nin kılıcı sıradan olmaktan çok uzak. Screen Rant'in haberine göre Merry, Sauron’un kuvvetleriyle Angbad’da karşı karşıya gelindiği sırada insanlar tarafından dövülmüş çok eski bir kılıcı kullanıyor. 
Kılıç tam olarak karanlık büyüye karşı kullanmak üzere tasarlanmış ve Merry’e Yüzüklerin Efendisi üçlemesine dahil edilmeyen gizemli Tom Bombadil tarafından veriliyor. Merry kılıcını Cadı Kral’a sapladığında görülmeyen güçlerini iradesine bağlayan büyü bozuluyor ve Cadı Kral dizleri üzerine çöküyor. 
Film uyarlamasında Merry kılıcını Tom Bombadil yerine Aragorn’dan aldığı için ikonik sahnede kullanılan kılıcın önemi kayboluyor. Dahası, Merry ve Pippin ilk filmde orklar tarafından yakalandığına Merry’e verilen kılıç geri dönmez. 
Jackson’ın üçlemesindeki Pelennor Çayırları Savaşı’nda kullanılan kılıç onun yerini alıyor ve aynı büyülü etkiye sahip. Bu da olay örgüsünde bir delik yaratıyor. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe