Trablus’ta yeni protesto çağrıları sürerken LUO’dan Sirte’ye asker takviyesi

Libyalıların Trablus'ta kötüleşen yaşam koşulları ve yolsuzluğa karşı gösterilerden (Reuters)
Libyalıların Trablus'ta kötüleşen yaşam koşulları ve yolsuzluğa karşı gösterilerden (Reuters)
TT

Trablus’ta yeni protesto çağrıları sürerken LUO’dan Sirte’ye asker takviyesi

Libyalıların Trablus'ta kötüleşen yaşam koşulları ve yolsuzluğa karşı gösterilerden (Reuters)
Libyalıların Trablus'ta kötüleşen yaşam koşulları ve yolsuzluğa karşı gösterilerden (Reuters)

Libya’daki 23 Ağustos Hareketi’nin başkent Trablus’un şehir merkezindeki Şehitler (Şuheda) Meydanı’na kadar Trablus’un dört bir yanında protestolar düzenleme çağrıları yaptığı bir süreçte, Libya Ulusal Ordusu perşembe akşamı sürpriz bir şekilde Sirte kentindeki Seba bölgesine askeri birlik takviyesi yaptı.
Libya Ulusal Ordusu takviye hakkında resmi bir açıklama yapmazken, Şarku’l Avsat’a bilgi veren yerel kaynaklar ve görgü tanıkları, LUO’ya bağlı bazı birliklerin saatler içinde Sirte cephesine nakledildiğini bildirdi. LUO’nun takviye adımı, uluslararası tanınırlığa sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) lideri Fayiz es-Serrac’ın çağrısı üzerine önümüzdeki ilkbahar aylarında yapılması beklenen genel seçim ve başkanlık seçimi konusunda Libya Yüksek Seçim Kurulu Başkanı İmad es-Sayih’in ödenek yetersizliğinden şikâyet ettiği bir döneme denk geldi. Sayih, önceki akşam bir televizyon programında yaptığı açıklamalarda, “Seçim Kurulu kaynak yetersizliğinden seçimleri düzenlemeye hazır değil” ifadesini kullandı. Bununla birlikte önümüzdeki herhangi bir seçimde katılımın yüksek olmasını beklediğini söyleyen Sayih, Serrac’ın Mart ayında seçim yapma çağrısı karşısında şaşırdığını ancak bunun için gerekli olan asgari bütçenin Seçim Kurulu’na sağlanmadığına dikkat çekti. Sayih, “Seçim Kurulu bir krizden geçiyor. Zira kaynak yetersizliği, Kurulun seçmeni, yasalar, adaylık şartları ve seçim sistemiyle ilgili her konuda bilgilendirmesine engel oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
UMH’nin 5 yıldan bu yana Seçim Kurulu’n baskı uyguladığını belirten Sayih, hükümetin herhangi bir seçim sürecini destekleyemeyeceğini kaydetti.
Geçen hafta Seçim Kuruluna gereken ödeneği sağlama vaadinde bulunan Serrac, General Halife Hafter öncülüğündeki Ulusal Ordu ile UMH güçleri arasındaki ateşkesin istikrara kavuşturulmasını ve seçimlerin düzenlenmesini güvence altına alacak bir barış girişimi önerisinde bulundu.
Diğer taraftan, Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, halihazırda Devlet Yüksek Konseyi ve Meclis arasında resmi görüşmeler olduğu iddiasını yalanladı. Bununla birlikte Mişri, Fas’ta resmi olmayan istişare görüşmelerinin yapıldığını bunun yanı sıra Libya sahnesindeki etkili şahsiyetlerle Cenevre’de istişare oturumları düzenlendiğini ancak tüm bunların siyasi diyaloğun bir alternatifi olmadığına dikkat çekti. Mişri, önceki akşam sivil toplum aktivistleri ile bir araya geldiği görüşmede, “Libya’daki siyasi haritamızda, öncelikle Anayasa konusunda bir referandum yapma zorunluluğu var. Anayasayı hazırlamakla sorumlu kurucu organı seçen Libyalıların iradesi küçümsenemez. Bu Anayasayı Libya halkına sunmamak için hiçbir bahane yok. General Hafter ile hiçbir isim altında ve hiçbir koşulda herhangi bir diyalog kabul edilmeyecek” şeklinde konuştu.

Hayat şartlarının kötüleşmesine karşı barışçıl gösteriler
Dün akşam saatlerinde az sayıda gösterici, 23 Ağustos Hareketi’nin hayat şartlarına karşı barışçıl protestolar düzenleme çağrısına yanıt olarak Trablus’taki Şehitler Meydanı’na akın etmeye başladı. Trablus’taki son gösterileri yöneten Hareket, önceki akşam yaptığı yazılı açıklamada, protesto çağrısına gerekçe olarak ‘ilan ettiği taleplerin hiçbirinin yerine getirilmemesini’ gösterdi.
Hareket, gösterilerin barışçıl olması gerektiğine vurgu yaparak, protestolar sırasında kamu ve özel mülkiyetlere zarar verilmesi ve herhangi bir partiye, gruba veya şahsa destek sloganları atılmasının kabul edilmeyeceği belirtildi. Hareket ayrıca UMH’den, desteklediği silahlı gruplar tarafından alıkonulan Hareket üyelerini derhal serbest bırakmasını talep etti.

Fethi Başağa göreve başladı
Öte yandan, UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Serrac’ın önceki gün hakkındaki “ihtiyat” kararını kaldırmasının ardından görevine başladı.
Hükümet Başağa hakkında yürüttüğü soruşturma veya sonuçları hakkında hiçbir detay vermedi. Hükümet bu konuda yalnızca Başağa’nın göreve başladığını ve hakkındaki tüm hükümlerin iptal edildiğini duyurmakla yetindi.
Ancak Başağa, yayınladığı videoda soruşturma hakkında açıklamalarda bulundu. Yalnızca Başkanlık Konseyi üyelerinin yer aldığı kapalı bir toplantı düzenlendiğini ve toplantının 5 saat 20 dakika sürdüğünü aktaran Başağa, “Sorular temel olarak son gösteriler ve bu gösterilerin sahibinin kim olduğu etrafında döndü. Sorguçlar, gösterileri güvence altına alma ve koruma hususunda sorular yönelttiler” ifadesini kullandı.
Başağa’nın ve UMH’ye bağlı silahlı milisler içindeki taarruz gücü mensuplarının memleketi olan Misrata kentinde, Trablus’tan itibaren ülkenin batısındaki Misrata’ya kadar güvenlik konvoyu eşliğinde gelen Başağa için havai fişekli kutlamalar yapıldı. Başağa’nın oğullarından birinin yayınladığı videoda, Başağa’nın kutlamalar arasında Misrata’daki evine ulaşma anı görülüyor. Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu, Başağa’nın çalışmalarına dönmesini memnuniyetle karşılayarak, Libyalı taraflara kapsamlı çözüm sürecini sürdürme çağrısında bulundu.



‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
TT

‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)

Son iki gündür Gazze Şeridi'ne ilişkin dosyada ‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’ gibi yeni isimler öne çıkmaya başladı. Bu gelişme, ABD’nin arabuluculuğu ile Arap ve uluslararası desteğe rağmen İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin sekteye uğradığı bir dönemde yaşanıyor.

İsrail basınındaki haberlere göre hükümet, ABD’nin kararına boyun eğerek orduya Refah’ın doğusunda ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik saha çalışmalarına başlaması için izin verdi. İlk hazırlıklar kapsamında ağır iş makinelerinin bölgeye sokularak molozların temizlenmesi ve arazinin düzenlenmesi planlanıyor.

İsrail’in geciktirme girişimleri

İsrail medyasında yer alan bilgilere göre Tel Aviv yönetimi, bu çalışmaların henüz geçiş yapılmamış olan anlaşmanın ikinci aşamasına dahil olduğu gerekçesiyle haftalarca süren bir geciktirme çabasına girişti. Ancak Washington’un artan baskıları sonucunda İsrail, planın bir sonraki etabına yönelik hazırlıkları başlatmak zorunda kaldı.

Bu çalışmalar; işgal altındaki topraklarda Refah’ın doğusunda bir insani bölge ve yeni bir kent inşasını içeriyor. Washington yönetimi, söz konusu adımla Filistinlilere ‘umut şehri’ modelini sunmayı ve ‘Hamas’ın kontrolündeki eski, yıkılmış ve karanlık Gazze’nin’ karşısına ‘yeni, modern ve gelişen bir Gazze’ örneği koymayı hedefliyor.

İsrail, planın ikinci aşamasında atılacak bu tür adımların Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına yol açacağı, ayrıca Gazze Şeridi’nin başka bölgelerinden çekilmeyi ve yerlerine uluslararası güçlerin konuşlanmasını gerektireceği gerekçesiyle itiraz etti. Söz konusu ülkeler, İsrail’in taleplerini karşılamanın zorluğu ve bölgedeki işgal koşulları nedeniyle kuvvet göndermeyi reddetti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, İsrail’in bu tutumu üzerine Washington yönetimi Tel Aviv’i süreci oyalamakla suçladı ve çok uluslu güce katılmaktan çekilen ülkelerin sorumluluğunu İsrail’e yükledi. Bu baskının ardından İsrail geri adım atarak yeni kentin inşasına başlanmasını kabul etti.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail’in ‘gelecek hafta bölgede geniş çaplı moloz temizliği başlatmak üzere ağır iş makinelerini Refah’a sokmaya hazırlandığını’ ve bunun ‘Hamas unsurlarından arındırılmış yeni insani bölgenin oluşturulması’ amacıyla yapıldığını bildirdi.

Silahlı milislerden destek

Habere göre İsrail ordusu, ‘İsrail’le koordineli çalışan silahlı milislere’ atılacak adımlar konusunda bilgi verdi. ABD planına göre bir sonraki aşama, ‘İsrail’in kısmen kontrol ettiği bölgelerde yabancı bir askeri gücün faaliyete geçmesini’ öngörüyor.

i24NEWS ise İsrail ordusunun Refah’ın doğusunda Filistinliler için ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik geliştirme çalışmalarına fiilen başladığını bildirdi. Kanal, bölgede gelecek hafta kapsamı genişletilecek hazırlıkların sürdüğünü, bunların ‘moloz ve patlayıcı kalıntılarının temizlenmesini’ içerdiğini aktardı.

sdfrt
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv – Reuters)

Maariv gazetesinin haberine göre, Refah’ta faaliyet gösteren Yaser Ebu Şebab milisleri, söz konusu yeni kentin bulunduğu bölgede İsrail güçlerinin temsilcileriyle ve ayrıca İsrail’in güneyindeki Kiryat Gat’ta bulunan ABD komuta merkezi adına bölgede bulunan sivil temsilcilerle birlikte görülmeye başladı.

Kabinede itirazlar

Siyasi kaynaklar, İsrail’in bu adımına kabinenin büyük bölümündeki bakanların karşı çıktığını, hatta tepkinin öfkeye dönüştüğünü aktardı. Bakanların, İsrail’in ‘sarı hat üzerinde inşaat yaparak Gazze çevresindeki yerleşimleri tehlikeye atmaması gerektiğini’ savunduğu belirtildi. Bazı sağ görüşlü medya organları haberi ‘utanç’ başlığıyla duyurdu.

Başbakan Netanyahu ise kararını savunarak hazırlık çalışmalarının ‘tünellere büyük miktarda beton dökme ve geniş bölgeleri izole etme’ işlemlerini içerdiğini söyledi. Netanyahu, söz konusu adımların ‘Hamas’ın askeri altyapısını yok etme yönündeki İsrail çıkarlarına hizmet ettiğini’ ifade etti.

gthy
Başbakan Binyamin Netanyahu, Ocak 2025'te İsrail kabine toplantısına başkanlık ediyor. (DPA)

Netanyahu, uluslararası güce katılmaktan vazgeçen Arap ve İslam ülkelerinin tutumunun Katar ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Bu nedenle İsrail’in ABD yönetiminin taleplerine yanıt vermesi ve Washington’la çatışmaya girmemesi gerektiğini kaydetti.

Filistin Yönetimi ve Hamas’ın itirazları

Filistin Yönetimi, İsrail’in ‘Gazze’yi yeniden inşa’ başlığı altında yürüttüğü çalışmalara karşı çıkıyor. Yönetim, farklı düzeylerde yaptığı açıklamalarda bu dosyadaki rolünü korumakta kararlı olduğunu ve Arap planına desteğini sürdürdüğünü vurguluyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, perşembe günü bir İtalyan heyetini kabul ederken yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi için bir yeniden imar ve toparlanma planımız var. Bu planın bir icra programı bulunuyor ve Arap ile İslam ülkeleri tarafından benimsendi. Uluslararası toplum da New York Bildirgesi aracılığıyla destek veriyor. Kardeş Mısır’la birlikte Kahire’de bir yeniden imar ve toparlanma konferansı düzenlemek için çalışıyoruz” dedi.

Hamas, söz konusu projeyi ‘İsrail’in ateşkes anlaşmasını açık biçimde ihlal etmesini gerekçelendirmeye yönelik yeni bir aldatmaca’ olarak nitelendirdi. Hareket, yayımladığı açıklamada, “İsrail’in anlaşmayı çiğnediğini ve günlük ihlallerle daha ilk aşamayı ortadan kaldırdığını” belirtti.

Geçtiğimiz salı günü konuya ilişkin bilgi veren Mısırlı bir kaynak, Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşasına yönelik Kahire Konferansı’nın kasım ayı sonunda yapılmasının planlandığını ancak toplantının erteleneceğini söyledi. Kaynak, “Konferans ay sonunda düzenlenmeyecek; biraz gecikmesi muhtemel. Özellikle şu anda paralel bir çaba yürütülüyor. Görünen o ki ABD, Refah’la ilgili kendi özel girişimini planlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklama, İsrail’in kontrolündeki bölgelerde oluşturulması öngörülen ‘yeşil bölgeye’ işaret olarak yorumlandı.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, ateşkesin başlamasından bu yana geçen 47 günde İsrail tarafından işlenen ihlallerde 350 Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Ölenler arasında 130 çocuk ve 54 kadın bulunuyor.

Merkez, aynı dönemde günlük ortalama 11’i aşan 535 ihlal kaydettiğini bildirerek ateşkesin yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren ihlallerin sürdüğünü vurguladı.

Açıklamada, İsrail’in insani yardım girişlerini kısıtladığı, günde yalnızca 211 kamyonun geçişine izin verdiği, oysa 600 kamyona izin verildiği yönünde iddialarda bulunduğu aktarıldı. Ayrıca İsrail’in üzerinde mutabık kalınan çekilme haritasına uymadığı ve sivil bölgelere yönelik ateş kontrolünü sürdürerek zaman zaman bölgeye girdiği belirtildi.


İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye kaynakları, İsrail devriyesinin bölgeye girmesi sonrası çatışma çıktığını; hava saldırılarının ardından yoğun sivil göç yaşandığını bildirdi.

Suriye medyası, Şam’ın güneyindeki Beyt Cin kasabasına düzenlenen İsrail baskının  ve hava saldırısının ayrıntılarını açıkladı. Suriye kaynakları, saldırılarda en az 9 kişinin öldüğünü aktardı.

Suriye’nin “El-İhbariyye” kanalı, kasabanın İsrail savaş uçaklarının yoğun bombardımanına hedef olduğunu, çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu bildirdi.

Açıklamalara göre olay, İsrail’e ait bir askeri devriyenin bölgeye kara yoluyla girmesi, sakinlerle çatışma yaşanması ve devriyenin geri çekilmesi sonrası hava saldırılarının başlamasıyla tırmandı. Bölge üzerinde İsrail uçaklarının yoğun şekilde uçtuğu belirtildi.

Saldırıların ardından Beyt Cin’de büyük bir sivil göç hareketi yaşandı; çok sayıda kişi çevre kasabalara yöneldi.


Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.