Sudan’da din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gibi bazı tartışmalı konulara ilişkin anlaşma imzalandı

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk. (AFP)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk. (AFP)
TT

Sudan’da din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gibi bazı tartışmalı konulara ilişkin anlaşma imzalandı

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk. (AFP)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk. (AFP)

Sudan hükümeti ile Abdulaziz el-Hılu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey Örgütü (SPLM-N) dün Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da, din ve devlet işlerinin ayrılması ve Nuba Dağları ve Mavi Nil bölgeleri için kendi kaderini tayin etme hakkı tanınması gibi tartışmalı konulara ilişkin bir anlaşma imzaladı. Görüşmede, taraflar arasındaki müzakerelerin resmi olmayan görüşmelerde kaydedilen ilerlemeler ışığında devam etmesine karar verildi. Bu adım, iç savaşlara neden olan en karmaşık sorunlardan birini çözmeyi amaçlıyor.
Halk Kurtuluş Hareketi’nden yüzlerce destekçi, Etiyopya’nın başkentinden dönen Başbakan Abdullah Hamduk’u Hartum Havaalanı’nda karşıladı. İki taraftan yapılan ortak açıklamada, anlaşmanın İlkeler Beyannamesi’ndeki çözülmemiş konuları ele almak ve ilgili taraflar tarafından onaylandıktan sonra anlaşmanın bağlayıcı hale gelmesi için imzalandığı belirtildi.
Hükümet ile Hulu tarafları arasındaki önceki müzakere turları, SPLM-N örgütünün iki bölge için kendi kaderini tayin etme hakkı talebinden vazgeçmenin temel şartı olarak öne sürdüğü dini devletten ayırma konusunda bir anlaşmaya varılamadığı için durmuştu. Yapılan ortak açıklamada, birkaç oturum boyunca devam eden görüşmelerin ardından Başbakan Abdullah Hamduk başkanlığındaki Sudan hükümeti heyeti ile Abdulaziz el-Hulu başkanlığındaki SPLM-N heyetinin,  Güney Sudan eyaleti öncülüğünde, bölgesel ve uluslararası ortakların katılımı ile Güney Sudan’ın başkenti Cuba’da müzakerelerin sürdürülmesi konusunda anlaştıkları belirtildi.
İki tarafın, resmi müzakere heyetlerinin işini kolaylaştıran ortak bir anlayışa varmak amacıyla laiklik ve kendi kaderini tayin etme hakkı gibi tartışmalı konuları ele almak için gayrıresmi düzeyde çalışma grubu kurmayı kabul ettikleri bildirildi. Ayrıca ortak açıklamada, dolaylı müzakerelerde kaydedilen ilerlemeler ışığında hükümetin ve SPLM-N örgütünün müzakere masasına dönmeyi kabul ettiği kaydedildi.
İki taraf, müzakere yöntemini belirleyen bir yol haritası oluşturmak, sorumlulukları ve zaman aralıklarını belirlemek için bir çizelge hazırlamayı da kabul etti. Sudan hükümeti ile SPLM-N arasındaki ortak bildirinin giriş bölümünde bu anlaşmanın ülkedeki krizlerin kökenine odaklanan, eşit vatandaşlık hakları sunan ve yeni bir gerçeklik kuran sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için Sudan'ın tüm sorunlarına kapsamlı ve adil bir siyasi çözüme ulaşma ihtiyacına yönelik olduğu belirtildi.
Ekim 2019'da Sudan hükümeti ile Örgüt arasında siyasi konuları, insani sorunları ve güvenlik düzenlemelerini müzakere etme gündemini belirleyen İlkeler Beyannamesi imzalanmıştı. Abdullah Hamduk, ocak ayında SPLM-N'nin Güney Kordofan Eyaletindeki kalesi Kauda'yı ziyaret etmişti. Bu ziyaret 2011'de iç savaşın patlak vermesinden bu yana bir hükümet yetkilisi tarafından bir ilk oldu. Önceki müzakere turlarında Güney Sudan’ın başkenti Cuba’da bir araya gelen taraflar, laik bir devlet kurma ve kendi kaderini tayin etme hakkı konularının ele alındığı görüşmelerde bir anlaşmaya varamadı.
Sudan'da iktidar koalisyonunda yer alan partilerden Sudan Kongre Partisi de anlaşmayı memnuniyetle karşıladı ve bunu Sudan'da barış sürecinin tamamlanması yolunda atılan önemli bir adım olarak değerlendirdi. Parti, hükümet ile SPLM-N örgütü arasındaki müzakerelerin yeniden başlatılması, din ve devlet işlerini birbirinden ayıran açık ilkelerin ilan edilmesi için bir anlaşma imzalanması ve diğer sorunların çözümü için eşzamanlı müzakerelere devam edilerek mümkün olan en kısa sürede kapsamlı bir barış anlaşmasına varılması için çağrıda bulundu. 
31 Ağustos'taki anlaşmaya imza atan gruplar arasında Darfur’un batısından Adalet ve Eşitlik Hareketi (JEM), Sudan Kurtuluş Ordusu (SLA) ile güneydeki Güney Kurdufan ve Mavi Nil’den Malik Akkar liderliğindeki SPLM-N bulunuyor. Sudanlı taraflar arasındaki barış görüşmeleri Ekim 2019'da Cuba şehrinde, Güney Sudan Hükümeti Başkanı Salva Kiir Mayardit’in öncülüğünde, Afrika Birliği (AfB) ve komşu ülkelerin desteğiyle başlamıştı.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.