600 bin lira ÖTV farkı, 212 bin lira da fiyat farkı istediler

600 bin lira ÖTV farkı, 212 bin lira da fiyat farkı istediler
TT

600 bin lira ÖTV farkı, 212 bin lira da fiyat farkı istediler

600 bin lira ÖTV farkı, 212 bin lira da fiyat farkı istediler

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Eskişehir Şube Başkanı Av. Murat Kalkan, son günlerde araç firmalarının tüketiciye ÖTV farkını yansıtarak ekstra para talep etmesine tepki gösterdi. Kalkan, "Bir tüketicimiz ÖTV zammı gelmeden birkaç gün önce 2.5 milyon liralık araç alıyor. Araç firmaya ulaşmadan ÖTV zammı geliyor ve firma, tüketiciden 600 bin TL ÖTV farkıyla birlikte toplam 812 bin TL ödemesi halinde aracın teslim edileceği bilgisini veriliyor. ÖTV farkından satıcı firma sorumludur" dedi.
Geçen günlerde açıklanan ÖTV düzenlemesiyle birlikte çoğu araçta ÖTV oranları arttı. Bazı araç firmaları da ÖTV oranını tüketiciye yansıtarak ekstra para talep ediyor. Sıfır araç alan birçok vatandaş firmaların ÖTV farkını yansıtmasından dolayı dert yanıyor.

"Firma 812 bin lira talep etti"
Konuyla ilgili konuşan TÜKODER Eskişehir Şube Başkanı Av. Murat Kalkan, kendilerine ulaşan mağdur bir vatandaştan 812 bin lira istendiğini söyledi. Başkan Kalkan, "Yakın bir dönemde ÖTV düzenlemesi ile bir takım araçların ÖTV oranları arttırılmıştır. Bu artışla birlikte bir takım firmalar ÖTV farkını tüketiciye yansıtmaya çalışmışlardır. Derneğimize başvuran bir tüketicimizden hareketle konuyu biraz daha somutlaştırmak istiyorum. Tüketicimiz ÖTV zammı gelmeden birkaç gün önce 2.5 milyon lira tutarında bir aracı bedelini ödeyerek satın alıyor. Ancak firma, aracın ellerinde olmadığını birkaç gün içerisinde geleceğini ve tescil işlemlerinin o zaman yapılacağı bilgisini veriyor. Araç firmaya ulaşmadan ÖTV zammı geliyor ve firma, tüketiciden 600 bin lira ÖTV farkı 212 bin lira da fiyat farkı çıktığını toplamda 812 bin lira ödemesi halinde aracın kendilerine teslim edileceği bilgisini veriliyor" diye konuştu.

"Araç satış sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen çift taraflı bir sözleşme tipidir"
ÖTV farkı konusuna mağruz kalan vatandaşların ne yapmaları gerektiğini aktaran Başkan Kalkan, "Örneğimizden hareketle, bu ve buna benzer durumlar karşısında, tüketicilerimiz ne yapmalı hangi mercilere başvurmalıdır? Bu hususlara değinmek istiyoruz. Araç satış sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen çift taraflı bir sözleşme tipidir. Alıcı dediğimiz tüketici araç bedelini tam ve eksiksiz ödediğinde satıcı taraf aracı derhal teslim etmek zorundadır. Araç mülkiyetini devretme yükümlülüğünü yerine getirmeyen satıcı taraf, bu süreçte meydana gelecek tüm külfetlerin sonuçlarına katlanmak zorundadır. Dolayısıyla somut örneğimizde ÖTV farkından satıcı firma sorumludur. 212 bin TL fiyat farkının talep edilmesi ise, baştan itibaren sözleşmeye bağlılık ilkesi olarak bilinen ahde vefa ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden haksız ve hukuksuzdur. Ayrıca 13 Ekim 2011 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile artırılan ÖTV oranından kaynaklı kendilerine bedel yansıtan firmalar hakkında mahkemeye başvuran tüketicilerimiz haklı bulunmuş olup, bu karar hali hazırda mağdur edilen tüketicilerimiz için de emsal teşkil etmektedir. Tüketicilerimiz, böyle bir durum ile karşılaştıklarında derhal satıcı firmaya ihtar keşide ederek haksız taleplerini kabul etmediklerini, aracı satın alması halinde sözleşmeye aykırı davranan firma hakkında hukuki yollara başvuracağını bildirmeleri gerekmektedir" dedi.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”