Cezayir‘de yeni tartışma: Anayasa değişikliğine yönelik nihai belgenin içeriği

Eylemciler, halk hareketi eylemcilerinin serbest bırakılmasını talep etmek için geçen ay başkent Cezayir’de gösteri düzenledi (AFP)
Eylemciler, halk hareketi eylemcilerinin serbest bırakılmasını talep etmek için geçen ay başkent Cezayir’de gösteri düzenledi (AFP)
TT

Cezayir‘de yeni tartışma: Anayasa değişikliğine yönelik nihai belgenin içeriği

Eylemciler, halk hareketi eylemcilerinin serbest bırakılmasını talep etmek için geçen ay başkent Cezayir’de gösteri düzenledi (AFP)
Eylemciler, halk hareketi eylemcilerinin serbest bırakılmasını talep etmek için geçen ay başkent Cezayir’de gösteri düzenledi (AFP)

Cezayir Cumhurbaşkanının, anayasa değişikliğine ilişkin nihai belgeyi onay için parlamentoya göndermeden ve ardından 1 Kasım’da yapılacak halk referandumuna sunmadan önce siyasi partilere ve sendikalara teslim etmesi bekleniyor. Bu çerçevede dikkatler, seçilmediği halde cumhurbaşkanının yerini alabileceği için aktörlerin çoğunluğu tarafından sert şekilde karşılanan önerilmiş belgedeki cumhurbaşkanlığı yardımcısının pozisyonuna odaklanmış durumda.
Parti liderleri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, parlamentonun geçtiğimiz Çarşamba günü faaliyete geçmesinin ardından, bugünlerde nihai anayasa değişikliği taslağını teslim almayı ve belgelerin milletvekillerine dağıtılmadan önce onay için halka açık oturuma sunulmasını beklediklerini kaydetti. Cumhurbaşkanlığı tarafından geçtiğimiz Mart ayında ön taslakla ilgili görüşleri istenen siyasetçiler, özellikle Cumhurbaşkanının geniş yetkilerinin, parlamento, yargı, yerel seçilmiş konseyler ve Anayasa Konseyi yerine yeni anayasa mahkemesi gibi büyük organların yararına azaltılması hususundaki görüşlerinin alınmasını beklediklerini kaydetti.
Muhalif partiler, Kültür ve Demokrasi Birliği başta olmak üzere belgenin ne başlangıç ne de son haliyle ilgilenmediklerini açıkladılar. Durum, Ulusal İnşa Hareketi, Barış Toplumu Hareketi gibi İslami partilerin çoğunluğu tarafından bazı çekincelerle karşılandı. Anayasa değişikliği çerçevesinde cumhurbaşkanı, kendi seçeceği bir başbakan değişikliği önerdi.
Çekinceler, anayasa değişikliği yapıcılarının, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın 2013 yılında hastalanması sonrasında ülkenin mustarip olduğu kurumsal bir boşluğa düşmemek için teminat olarak istedikleri başbakanlık yardımcılığı pozisyonuna odaklandı. O dönemde Buteflika 6 yıl boyunca siyasi arenadan geri çekilmiş ve karar mekanizması, anayasaya aykırı bir şekilde kardeşi ve özel danışmanı Said Buteflika’ya (şu anda cezaevinde) geçmişti.
İslami eğilimli Barış Toplumu Hareketi Şura Konseyi Başkanı ve eski bakan Abdulkadir Samari, “Birkaç gün sonra anayasa değişikliğinin son hali ortaya çıkacak, Cezayirlilere sunulacak ve görüşlerine başvurulacak. Tavırlar farklı, çünkü kaynakları ne olursa olsun insanları bir metin üzerinde birleştirmek imkansızdır” dedi. Herkesin kabul etme ya da reddetme hakkı olduğunu söyleyen Samari, “Ancak her birinin diğerine saygı duyması, fikrini ve konumunu sarsmaması gerekir. Sözlü şiddet kaçınılmaz olarak fiziksel şiddete yol açar ve mümkün olduğunca kaçınılması gereken bir durumdur” ifadelerini kullandı.
Abdulkadir Samari, “Tüm partiler hem yerel hem de yasama açısından yaklaşan seçimlere hazırlanmalı ve sonuçlara göre seçimlerden sonra mutlaka yerel ve ulusal ittifaklara başvurulacağı da dikkate alınmalıdır. İletişim ipini kesen düşmanlıklardan uzaklaşmalı, genel olarak halk, harekette ortaya koydukları talepleri yerine getirmek için, seçim listelerine kaydolmaktan seçimlere katılmaya ve oylarını korumaya kadar partiye ve siyasi ailelere katılmaya hazırlanmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.