Paris, Mali’de daha fazla can kaybı öngörüyor

Cumartesi günü Mali'de öldürülen Fransız askeri (AFP)
Cumartesi günü Mali'de öldürülen Fransız askeri (AFP)
TT

Paris, Mali’de daha fazla can kaybı öngörüyor

Cumartesi günü Mali'de öldürülen Fransız askeri (AFP)
Cumartesi günü Mali'de öldürülen Fransız askeri (AFP)

Fransız Barkhane gücü, beş Sahel ülkesinde (Moritanya, Mali, Nijer, Burkina Faso ve Çad) faaliyet gösteren terör örgütleriyle mücadele çabaları kapsamında 2014 yılından beri bulunduğu Mali'de insani kayıpların artacağını düşünüyor. Nitekim bir grup subayın Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’yı iktidardan devirdiği 18 Ağustos askeri darbesi ülkedeki durumu daha da karmaşık hale getirdi.
Elysee Sarayı tarafından dün yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Mali’deki Tessalit bölgesinde Fransız askerlerinin içinde bulunduğu zırhlı araca yönelik el yapımı bombalı saldırı sonucu 2 Fransız askerinin hayatını kaybettiğini, 1 askerin ise yaralandığı üzülerek bildirdiği bilgisine yer verildi. Askerlerin Fransa'nın güneybatısındaki Tarbes şehrinde konuşlu ‘1. Paraşütçü Alayı'na’ mensup olduğu, biri subay olan 2 askerin ise Sahel bölgesinde terörle mücadele görevlerini yerine getirdikleri sırada öldükleri vurgulandı. Fransız Genelkurmay Başkanı, yaralanan askerin sağlık durumunun ise stabil ve tehlikede olduğu bildirdi.
Paris, bu iki askerin ölümüyle birlikte, 2013 yılından bu yana Mali’de toplamda 45 asker kaybetmiş oldu. Barkhane kuvvetlerinin uğradığı en büyük kayıp ise Kasım 2019’da, bir terörist grubun peşindeki kara kuvvetlerine eşlik eden iki helikopterin çarpışması sırasında aralarında subayların da olduğu 13 askerin hayatını kaybetmesiydi. Bu insani kayıp, hava desteği ile beraber 5 bin 100 askeri personelden oluşan Barkhane kuvvetlerinin tehlike içerisindeki kaderini bir kez daha ortaya koyuyor. Diğer yandan Paris ise kendisi için stratejik öneme sahip bu bölgede askeri ve maddi yükünü azaltmaya çalışıyor. Son zamanlarda, Avrupalı komando birliklerinden oluşan Takuba Askeri Gücü, ülkenin kuzeyinde, özellikle de Mali, Nijer ve Burkina Faso’nun üçlü sınır bölgesinde faaliyet gösteren terörist gruplarla mücadelede Mali ordusuyla birlikte çalışmaya hazır hale geldi. Barkhane kuvvetleri ve söz konusu beş ülkelerin ortak Afrika Gücü, son yıllarda birçok başarı elde etti. Bunlardan en öne çıkanı ise geçtiğimiz Haziran ayında Mağrip El Kaidesi lideri Cezayirli Abdulmelik Drukal’ın Fransız kuvvetleri tarafından tasfiyesiydi. Fransız Genelkurmay Başkanı, Mali'deki düzinelerce radikali ‘etkisiz hale getirmeyi’ başardıklarını bildirmiş, ancak daha fazla ayrıntı vermemişti.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, dün, Paris'in Mali'deki varlığını “azaltmayı asla düşünmediğini”, zirâ Barkhane gücünün anlamlı sonuçlar elde ettiğini” ilan etti. Aynı zamanda, “Geçtiğimiz aylarda, özellikle üçlü sınır bölgesinde, bazı arazilerde kontrol yeniden sağlandı. Sivil hayat restore edildi ve sakinler köylerine geri döndü. Ancak savaş uzun ve zor olacak. Nitekim Avrupa büyüklüğünde bir bölgede faaliyet gösteriyoruz; hızlı hareket edebilen cihatçı gruplarla karşı karşıyayız. Yine de ilerleme kaydediyoruz, bu bölgede güvenliğimizi savunmak için bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Paris ise, darbenin sonuçlarından ve terörle mücadeledeki asıl dikkati dağıtacağından korkuyor. Nitekim Macron, söz konusu açıklamasında, teröristlerle etkili mücadele için gerekli bir koşul olarak gördüğü “sivil bir siyasi geçişin” hızlandırılması çağrısında bulundu. Fransa Genelkurmay Başkanı François Lecointre, geçen ay sonundaki açıklamasında, Paris’in “Malili güçlerin terörist gruplarla mücadeleye devam etmesi çağrısında bulunduğunu” vurgulamış, aksi taktirde geçen yıl sonundan bu yana elde edilen tüm başarıların kaybedileceğini ifade etmişti.
Geçtiğimiz zamanlarda, Fransız ile Afrika arasında terörle mücadeleye adanmış iki farklı zirve düzenlenmişti. İlki Ocak ayı ortalarında Fransa’nın Pau şehrinde, diğeri ise geçtiğimiz Temmuz ayında Nuakşot’ta gerçekleşmişti. İki taraf arasındaki koordinasyonu güçlendirecek ve Sahel ülkeleri ile Fransa’nın çabalarını destekleyecek bir ‘uluslararası ittifak’ kurulması çağrısında bulunulmuştu. Bölgedeki terörizm üzerine uzmanlar, radikal grupların güçlerini yeniden kazanmışçasına şiddetle geri döndüklerini iddia ediyor.
Darbeden bu yana, radikal unsurlar Mali silahlı kuvvetlerine yönelik 3 farklı saldırı düzenledi. Geçtiğimiz perşembeyi cumaya bağlayan gece düzenlenen son saldırıda, Moritanya sınırı yakınlarındaki Guire bölgesinde kurulan pusuda 10 asker öldürüldü. 27 Ağustos’ta düzenlenen benzer bir saldırıda aynı bölgede 4 asker öldürüldü, 27 asker ise yaralandı. 22 Ağustos’ta askeri araç geçtiği sırada gerçekleşen patlamada ise 2’si Fransız olmak üzere 4 asker öldürüldü, diğerleri ise yaralandı. Tüm bunlar, terör faaliyetlerinin darbeden bu yana arttığını gösteriyor. Dolayısıyla Paris, terörle mücadeleye odaklanılması için çabalıyor. Diğer yandan, Paris'in, tedavi için Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) taşınan devrik başkanın yeniden iktidara gelmesini artık talep etmediği, aksine yeni seçimler ile sivil yönetime dönüşe odaklandığı açık. Dışişleri Bakanı da dün bir röportajda yaptığı açıklamada bu noktaya işaret etmiş, ülkesinin askeri otoriteyi tanımadığını bildirerek “Yeni seçimlerin yapılmasını sağlayacak olan sivil yönetime geçilmesi gerekiyor” ifadelerini kullanmıştı. Bakan Le Drian, aynı zamanda, son seçimler sonrasında Cumhurbaşkanı iktidarına karşı ayaklanmanın yaşandığı Mali’de Fransız karşıtlığının yoğunlaştığı iddialarını reddetti. Bu minvalde düzenlenen protestolarda, yeni seçimler düzenlenmesi ve Keita dahil birkaç üst düzey yetkilinin istifa etmesi talebinde bulunuldu.
Nitekim halk, ertesi gününde darbeye verdiği desteği göstermişti. Başta Afrika olmak üzere uluslararası düzeydeki baskı altında siyasi geçişin nasıl sağlanacağı konusunda çeşitli düzeylerde diyalogların gerçekleştirilmesi bekleniyor.



Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Yunanistan, Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan tartışmalı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı onaylamasının beklendiği bu günlerde Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tırmanan anlaşmazlıkları yatıştırmaya çalıştı. Atina, Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in Bingazi ve Trablus'ta yaptığı görüşmelerle Libya’daki siyasi ve ekonomik varlığını güçlendirmeyi amaçlarken Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının onaylanmasına dair yapılacak oylama öncesinde ülkenin önde gelen aktörlerinin tutumlarını etkilemeye çalışıyor.

hyjuıo
Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis pazar akşamı Hafter ile bir araya geldi (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, Yunanistan’ın inşaat ve altyapı alanlarında uzman şirketlerini, Libya'nın çeşitli şehirlerinde ve bölgelerinde yürütülen kalkınma projelerine katılmaya çağırdı.

Pazar akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde Yunan Bakan Gerapetritis ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hafter, ortak çıkarları gözeterek, özellikle ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini destekleme ve güçlendirme yollarını araştırdıklarını belirtti.

Öte yandan bugün Trablus'a giderek Başkanlık Konseyi ve geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle görüşecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, Hafter ile düzensiz göç ve deniz yetki alanları konularının yanı sıra ikili iş birliğini de görüştüğünü söyledi.

Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Libya ile bizi ortak kökler ve tarih birleştiriyor, ayrıca uluslararası hukuka bağlılığımız ve Akdeniz'in halkları için barış ve refah dolu bir bölge olması konusundaki taahhüdümüz de bizi birbirimize bağlıyor” ifadeleri yer aldı.

gtyu7ı8
TM'nin önceki oturumundan bir kare (TM Başkanlığı)

Bu çerçevede Libya ile olan ‘sakin ilişkilerini’ sürdürme taahhüdünde bulunan Gerapetritis, yakın gelecekte bu ilişkilerin ilerlemesi için somut sonuçlar elde edilmesini umduğunu belirtti.

Deniz yetki alanlarının belirlenmesi

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Libya’ya yaptığı ziyaret, Yunanistan'ın, Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olan Girit adasının güneyindeki ihtilaflı deniz bölgelerinde petrol ve gaz arama ruhsatları vermesine yanıt olarak Akile Salih başkanlığındaki TM'nin Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını onaylamak üzere planlanan resmi oturumdan önce gerçekleşti.

Hafter ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan makamlarının bu bölgelerde sondaj ihalesi açtığını duyurması üzerine geçtiğimiz pazar günü Bingazi'deki Yunanistan Konsolosu Agapios Kalognomis'i çağırarak sözlü protestosunu iletmişti.

Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan'ın bu hamlesini ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi. Bakanlık, önceden yasal bir mutabakat sağlanmadan bu bölgelerdeki herhangi bir keşif ya da arama çalışmasına itiraz ettiğini belirterek ‘yapıcı diyalog ve müzakere yolunun adil ve hakkaniyetli çözümlere ulaşmak için tek seçenek’ olduğunu vurguladı.

Yunan yetkililer geçtiğimiz günlerde, ihtilaflı bölgede petrol ve doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları yapmak üzere uluslararası şirketlerle sözleşme imzalamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Libya ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklar 2004 yılına kadar uzanıyor. O yıl iki ülke arasında sınırların belirlenmesi için müzakereler başlamış, ancak Girit adasının güneyinde büyük doğalgaz rezervleri keşfedilince müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Anlaşmazlıklar, 2019 yılı sonlarında UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin Türkiye ile Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına izin veren yeni anlaşmalar imzalamasıyla daha da derinleşti. Ankara, bu anlaşmaları önemli deniz bölgelerindeki haklarını genişletme çabaları kapsamında imzaladı.

Askeri düzey

Askeri düzeyde ise LUO Savaş Enformasyon Birimi, askeri birliklerinin güney sınırında, bölgedeki güvenlik operasyonları kapsamında Çadlı muhaliflerin silahlı bir grubunu hedef alan ve ‘başarılı bir askeri operasyon’ olarak nitelendirdiği bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, operasyonun söz konusu silahlı gruba büyük kayıplar verdirdiğini ve grup üyelerinden bazılarının esir aldığını belirtirken kara ve hava keşif birimlerinin ‘grubun geri kalanını takip etmeye devam ettiğini ve bölgedeki şüpheli hareketleri izlediğini’ kaydetti.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, LUO’nun güney sınırlarını güvence altına alma görevini sürdürme ve ülkenin güvenliğini tehdit eden her türlü tehdide ve kaçakçılar, sınır ötesi suç çeteleri ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan herkese kararlılıkla karşı koyacağını vurguladı.

LUO Savaş Enformasyon Birimi ayrıca güney sınırında güvenliği sağlama, sınırları koruma, kaçakçılıkla mücadele ve şüpheli hareketleri izleme gibi saha görevlerini yürüten kara kuvvetleri birimlerinin çöl devriyelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir video yayınladı.

Bir diğer gelişmede LUO Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Halid Hafter dün Mısır Askeri Akademisi'nin askeri komuta eğitimlerini bitiren subayları kabul ederken, akademik ve askeri eğitimine devam etmenin yanı sıra ‘yeterlilik ve disipline sahip, performans ve hazırlık düzeyini etkin bir şekilde yükseltebilecek lider kadrolar oluşturmanın’ önemini vurguladı.