Elon Musk'ın annesi, çocukluğunu anlattı

"Bunu hayal edebiliyor musunuz? Demek istediğim, bu çılgınlık. Ama maceraperestlerdi ve çölü geçerdik"

Maye Musk, başarılı çocuklar yetiştirmesini, onlara bağımsızlık vermesine bağlıyor (Maye Musk / CNBC)
Maye Musk, başarılı çocuklar yetiştirmesini, onlara bağımsızlık vermesine bağlıyor (Maye Musk / CNBC)
TT

Elon Musk'ın annesi, çocukluğunu anlattı

Maye Musk, başarılı çocuklar yetiştirmesini, onlara bağımsızlık vermesine bağlıyor (Maye Musk / CNBC)
Maye Musk, başarılı çocuklar yetiştirmesini, onlara bağımsızlık vermesine bağlıyor (Maye Musk / CNBC)

Elon Musk, Silikon Vadisi'nin başına buyruk liderlerinden biri. Ve görünüşe göre girişimcinin gözüpekliği ailesinden geliyor.
Musk’ın 72 yaşındaki annesi Maye Musk, "Ben çocukken ailem çok maceraperestti" dedi.
CNBC’ye konuşan anne Musk, Güney Afrika’da büyüğünü ve bu sırada "babası Joshua Norman Haldeman’ın, Kalahari Çölü'nün Kayıp Şehri'ni aradığını" söyledi.
Musk’ın açıklamalarına göre Haldeman, tüm aileyi, neredeyse on yıl boyunca her Temmuz’da kayıp şehri aramak için gezilere çıkardı.
Kalahari Çölü'ndeki Kayıp Şehir efsanesi 19. yüzyılın sonlarında başlamıştı. Kanadalı maceracı Guillermo Farini çölde bir süre gezdikten sonra seyahatleri hakkında bir kitap yazmıştı. Farini bu kitapta, Kalahari çölünde bir kayıp şehir bulunduğunu söylüyordu.
Görünüşe göre Musk’ın babası da bu efsaneye derinden bağlıydı. 5 çocuklu aile, her yıl yanlarına bir miktar su ve yiyecek alıp, bir harita ve pusulayla birlikte yola çıkıyordu.
"Üç haftada çölü geçerdik" diyen Musk, babasının izcileri tembihlediğini ve bu süre içinde dönmezlerse kendilerini aramaya çıkmalarını söylediğini aktardı.

Bunu hayal edebiliyor musunuz? Demek istediğim, bu çılgınlık. Ama maceraperestlerdi ve bu çölü geçerdik.
Musk’ın aktardığına göre aile, gündüzleri seyahat ediyor, geceleri yerde uyku tulumlarında uyuyor ve birçok farklı kabileyle karşılaşıyordu.
Bunlar ilk bakışta epey tehlikeli görünebilir. Ancak bağımsız bir çocukluğun önemini vurguluyor:
"Biz çok bağımsızdık ve bize maceracı olmamız ve her türlü yeni şeyi denememiz öğretildi. Babam hep şöyle derdi: 'Tehlikeli ama dikkatli yaşa’.
Başarılı çocuklar yetiştirmedeki bir numaralı ipucum onlara bağımsızlık vermek. Bırakın kendi yollarını çizsinler."
 



Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
TT

Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)

İki yeni çalışmada, zayıflama ilaçlarının bazı kişilerde görme kaybına yol açan ciddi göz hastalıklarına neden olabileceği öne sürüldü.

JAMA'da yayımlanan bir çalışmada, yaklaşık 1,5 milyon kişiden elde edilen veriler değerlendirilerek semaglutid veya tirzepatid gibi ilaçları kullanan diyabet hastalarında optik sinir bozuklukları riskinin arttığı tespit edildi.

Araştırma özellikle nonarteritik anterior iskemik optik nöropati (NAION) adı verilen nadir ancak ağır bir rahatsızlığa işaret ediyor. Bu hastalıkta optik sinire giden kan akışının aniden azalması veya engellenmesi sonucu "göz felci" yaşanıyor. Araştırmacılar, The Conversation'da yazdıkları makalede, hastaların bunu ancak bir gözlerinde görme kaybı yaşadıktan sonra fark ettiğini belirtiyor.

Hastalığın herhangi bir tedavisi yok.

Daha önce yapılan bir çalışmada bir hastada semaglutidin yan etkisi olarak NAION görülme olasılığının 10 binde bir olduğu belirtilmişti. Ancak son araştırmada, semaglutid veya tirzepatid kullanan 159 bin tip 2 diyabet hastasının 35'inde (yaklaşık 2 bin 500'de 1) NAION geliştiği saptandı. 

Araştırmacılar, "İki yıllık takip süresince semaglutid veya tirzepatid grubundaki 35 hastada NAION görüldü" diyor.

93 hastadaysa başka optik sinir hastalıkları vardı.

Aynı bilimsel dergide yayımlanan ve 185 bin kişiyi içeren bir başka büyük çalışma, GLP-1 RA'lar diye bilinen zayıflama ilaçlarını, retinadaki kan damarlarının hasar görmesi anlamına gelen diyabetik retinopati riskinin artmasıyla ilişkilendiriyor.

Ancak araştırmacılar her iki çalışmada da GLP-1 ilaçları kullanan katılımcılarda, diyabetik retinopati nedeniyle görme yetisini tehdit eden komplikasyonların daha az ortaya çıktığını ve diğer diyabet ilaçlarını kullananlara kıyasla, daha düşük oranda ameliyat gerektiren göz tedavisine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, ilaçları kullanmanın bu tür rahatsızlıklara neden olma riskinin genel anlamda düşük olduğunu söyleseler de daha yakından takip edilme çağrısı yapıyor.

Ayrıca zayıflama ilaçlarının göz komplikasyonlarına nasıl yol açabileceğini anlamak için daha uzun vadeli çalışmalar yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Araştırmacılar "GLP-1 RA'ların maliyeti, bu ilaçların diyabet ve komplikasyonlarının tedavisiyle ilgili maliyetleri düşürme potansiyeliyle kıyaslanmalı" diyor.

Son araştırmalar, önceden diyabetik retinopatisi olsun ya da olmasın, zayıflama ilaçları verilen tüm diyabet hastalarının potansiyel komplikasyonlar için düzenli taranması ve izlenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Independent Türkçe