Çin, ABD medyası basın kartlarını yenilemeyi askıya aldı

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian (Reuters)
TT

Çin, ABD medyası basın kartlarını yenilemeyi askıya aldı

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian (Reuters)

Pekin ile Washington arasındaki büyük gerilimin ardından Çin, ABD medyası adına çalışan birçok yabancı muhabirin basın kartlarını yenilemeyi askıya aldı. Çin Yabancı Muhabirler Kulübü (FCC) dün konuya ilişkin yaptığı açıklamada endişeli olduklarını belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump yönetimi 2020 yılında, Çin’de yabancı basına getirilen kısıtlamalara misilleme olarak ABD’de faaliyet gösteren Çin medya kuruluşlarına bir saldırı başlatmıştı.
ABD’nin bu politikası, Pekin’den misilleme adımları atılmasını getirdi. Fransız haber ajansına (AFP) göre geçtiğimiz aylarda iki ülke karşılıklı olarak bir dizi muhabiri sınır dışı etmişti.
Washington yönetiminin ABD topraklarındaki Çinli gazetecilere yalnızca 90 günlük vize verme kararı şu an gerilimin esas noktasını oluşturuyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian yaptığı açıklamada “Gazeteciler vize sürelerini uzatma taleplerini ABD makamlarına çok önceden sundular. Ancak ABD henüz hiçbirinin vizesini uzatmadı” ifadelerini kullandı. Lijian, Washington’u, bu gazetecileri bir baskı politikasının tutsağı yapmakla suçladı.
Buna karşılık FCC’ye göre 4 ABD medya kuruluşu adına çalışan en az 5 yabancı muhabir basın kartlarını yenileyemedi. Söz konusu medya kuruluşlarının The Wall Street Journal gazetesi, CNN kanalı ve Bloomberg News haber ajansı olduğu bilgisi paylaşıldı. Bu kart, Çin’de mesleğin icra edilmesi için gerekli sayılıyor.
FCC, içlerinde ABD’li olmayanların da bulunduğu ilgili muhabirlere basın kartlarının yerine geçen geçici belgeler verildiğini söyledi.
FCC’ye göre, söz konusu belge bu gazetecilerin Çin’de yaşamasına ve çalışmasına izin veriyor, “ancak yönetim bu belgeleri herhangi bir zamanda geri alabilir” ki bu da gazetecileri “sürekli sınır dışı edilme korkusuna” maruz bırakıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ABD’lilerin sınır dışı edilme olasılığına dikkat çekerek “Tüm seçenekler masaya yatırılmış vaziyette. ABD siyasetini sürdürürse (...) Çin gerekli önlemleri almak zorunda kalacak” şeklinde uyarıda bulundu.
FCC tarafından da teyit edildiği üzere Çinli yetkililer 2020 yılının ilk çeyreğinde, bir rekora imza atarak 17 yabancı basın mensubunun basın kartlarını iptal ederek sınır dışı etmişti.
Washington geçtiğimiz mart ayında ABD’de Çin devletine ait medya kuruluşları adına çalışmasına müsaade edilen Çinli muhabirlerin sayısını ciddi bir şekilde azaltmıştı. Pekin’e göre, o tarihten beri 60 Çinli ülkeden ayrılmak zorunda kaldı.



Macron: İran cumhurbaşkanından müzakere masasına dönmesini istedim

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)
TT

Macron: İran cumhurbaşkanından müzakere masasına dönmesini istedim

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün yaptığı açıklamada, İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın İran'daki çalışmalarını yeniden başlatmasına ve nükleer program ve balistik füzeler meselesini ele almak üzere müzakere masasına dönülmesine izin vermesi talebinde bulunduğunu söyledi.

“X” platformunda yaptığı bir paylaşımda, Pezeşkiyan'dan da nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasına uymasını istediğini belirtti.

Macron, İran cumhurbaşkanına bölgede barışın yeniden tesis edilmesi için ateşkesin korunması gerektiğini ilettiğini ve İran'daki Fransız vatandaşlarının ve tesislerinin korunması ve herhangi bir tehdide maruz kalmaması gerektiğini söylediğini ifade etti.

vfgbhy
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (DPA)

ABD, bu ayın başlarında İsrail ile 12 gün süren savaşın sonunda, İran'ın başlıca nükleer tesislerini hedef alan ve sığınak delici bombalar taşıyan uçaklarıyla saldırılar düzenledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail, İran'a saldırısını 13 Haziran'da, Tahran'ın nükleer programı hakkında ABD ile altıncı tur dolaylı müzakerelere hazırlandığı bir zamanda başlattı.

İsrail ve ABD'nin saldırılarının ardından İran parlamentosu, Atom Enerjisi Ajansı ile iş birliğini askıya alma tasarısını kabul etti. Ayrıca nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasından çekilme çağrıları da arttı.

İranlı yetkililer, Atom Enerjisi Ajansı'nın güvenilir olmadığını söylediler ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi geçen hafta, Ajansın Genel Direktörü Rafael Grossi'yi İran'ın nükleer tesislerinin bombalanmasından sorumlu tuttu.