Fas'ta gerçekleştirilen Libya Diyaloğu olumlu yönde ilerliyor

Libya krizi tarafları, Fas'ın Bouznika şehrinde bir araya geldi (EPA)
Libya krizi tarafları, Fas'ın Bouznika şehrinde bir araya geldi (EPA)
TT

Fas'ta gerçekleştirilen Libya Diyaloğu olumlu yönde ilerliyor

Libya krizi tarafları, Fas'ın Bouznika şehrinde bir araya geldi (EPA)
Libya krizi tarafları, Fas'ın Bouznika şehrinde bir araya geldi (EPA)

Fas’ın başkenti Rabat'ın güneyindeki Bouznika kasabasında toplanan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ve Temsilciler Meclisi (TM) heyetleri arasında gerçekleşen diyalog, hem Libya krizindeki taraflar hem de Faslı yetkililer açısından aşırı gizlilik içerisinde yürütülüyor. Diğer yandan, Libya Yüksek Devlet Konseyi Heyeti Başkanı Abdusselam es-Safravi, kısa bir açıklama yaparak Libya Diyaloğu müzakerelerinin ‘olumlu bir atmosferden geçtiğini’ söyledi.
İyimserliğini koruyarak “Belki nihayetinde uzlaşıya ulaşacağız” ifadelerini kullanan Safravi, tüm Libyalıları ilgilendiren konunun “siyasi ve kurumsal bölünme” meselesi olduğunu ifade etti. Konsey ve Tobruk merkezli TM üyelerinin gözetim organlarına odaklandıklarını beliren Safravi, zirâ bu konunun tüm Libyalıları ilgilendirdiğini, Libya’daki hizmetlerin bu nedenle kötü bir hale geldiğini ve yolsuzluğun yayıldığını belirtti.
Dün sabah saatlerinde düzenlenen ikinci oturum ile diyaloğa devam eden taraflar, oturum sonrasında, ev sahipliğini Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita’nın yaptığı ve Fas Çalışmalar ve Belgeler Dairesi (Dış İstihbarat) Genel Müdürü Muhammad Yasin el-Mansuri’nin de iştirak ettiği öğle yemeğinde bir araya geldi.
Dün akşam üçüncü bir oturumun gerçekleştirilmesi, ardından da Bouznika’daki Libya Diyaloğu’nun sonuçlarının açıklanacağı bir basın toplantısı düzenlenmesi bekleniyordu. Ancak diyaloğun Salı gününe uzatılmasına karar verildi.
İki taraf da; Fas'ın bu konudaki samimi çabalarını, Libya halkının çektiği acıları hafifletmek, istikrarlı bir devlet yolunda adım atmak, siyasi ve ekonomik istikrarı sağlamak için fikir birliğine varılması amacıyla Libya krizine bir çözüm bulmaya yardımcı olacak nitelikte kardeşçe bir iklim oluşturma hevesini takdir etti.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, dün, Libya'da siyasi uzlaşmaya varma çabaları kapsamında Faslı mevkidaşı Burita ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek Libya dosyasıyla ilgili son gelişmeleri ele aldı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Hafız, Şukri'nin Burita ile teması sırasında ülkesinin bu yöndeki çabaları destekleme konusundaki kararlı tavrını doğruladığını bildirdi. Sözcü Hafız, bu noktadaki amacın, Libya'nın egemenlik ve birliğini, aynı zamanda Libya halkının yeteneklerini ve ülke kaynaklarını koruyan, halkın güvenlik ve istikrar yönündeki arzularını yerine getiren uzlaşmacı bir siyasi çözüme ulaşmak ve Kahire Bildirgesi'nde açıkça yansıtıldığı gibi terörizm, radikallik ve yıkıcı dış müdahalenin tüm tezahürlerine karşı koymaya katkıda bulunmak olduğuna değindi. Nitekim iki bakan, istikrarı sağlamaya, ateşkese varmaya ve ülkedeki krize kapsamlı bir siyasi çözüm bulmaya yönelik mevcut çabaları da görüştü.
Mısırlı ve Faslı bakanlar; aralarındaki istişare ve koordinasyonu sürdürme, Libya dosyasındaki aktif siyasi çevreler, uluslararası ortaklar, Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisi, Afrika Birliği Libya Yüksek Komitesi ve Arap Birliği ile bu minvaldeki temasları yoğunlaştırma kararı aldı. Diğer yandan, Arap Birliği, Libya tarafları arasındaki siyasi diyaloğu ilerletmek için gösterilen çabaları memnuniyetle karşıladı. Dün yayınlanan resmi açıklamada, Suheyrat Anlaşması gereğince siyasi çözüm yolunda ilerlemek amacıyla Fas Krallığı'nın daveti üzerine Bouznika’da yürütülen Libya diyaloğunun ve barışçıl çözüme ulaşma yolundaki çeşitli girişimlerin birlik tarafından takip edildiği bildirildi. 
Arap Birliği Sekreterliği, tüm Libyalı taraflara, krize BM himayesinde güvenlik, siyasi ve ekonomik açıdan ulusal ve entegre bir çözüm sağlamak, geçiş aşamasını fikir birliğine varacak şekilde seçimler vasıtasıyla sona erdirmek için söz konusu çabalara iyi niyetle dahil olma çağrısında bulundu.
Burita, Pazar günü Libya diyaloğu açılış oturumunda yaptığı konuşmada, son zamanlarda kaydedilen, Libyalı tarafların başlattığı girişimlerde ve ateşkes adımında kendisini gösteren olumlu dinamizmin Libya krizine çözüm bulma yolunda ilerleme sağlayabileceğini vurgulamıştı.
Burita, Libya krizinden çıkış yolunun 3 temel ilkeye dayandığının altını çizdi: Libya ulusal ruhu, çözümün yalnızca siyasi nitelikte olabileceği ve Yüksek Danıştay ile Libya Temsilciler Meclisinin iki meşru kurum olarak zorlukların üstesinden gelebileceği, Libya çıkarına hizmet eden bir diyaloğa tam sorumlulukla dahil olacağına dair duyulan güven.
Söz konusu diyalog; Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ve Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’in Fas Temsilciler Meclisi Başkanı daveti üzerine Rabat’ı ziyareti sonrasında, aynı zamanda, BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’ın Libya krizine çözüm bulmak amacıyla çeşitli Libya tarafları, bölgesel ve uluslararası ortaklarla yürüttüğü istişareler çerçevesinde bulunduğu Fas ziyaretinden haftalar sonra gerçekleşiyor.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.