Şam’da un kıtlığı nedeniyle ekmek üretimi durdu

Şam yakınlarında geçtiğimiz ay bir doğalgaz boru hattında yaşanan yangın (Reuters)
Şam yakınlarında geçtiğimiz ay bir doğalgaz boru hattında yaşanan yangın (Reuters)
TT

Şam’da un kıtlığı nedeniyle ekmek üretimi durdu

Şam yakınlarında geçtiğimiz ay bir doğalgaz boru hattında yaşanan yangın (Reuters)
Şam yakınlarında geçtiğimiz ay bir doğalgaz boru hattında yaşanan yangın (Reuters)

Suriye’nin başkenti Şam’da sübvansiyonlu ekmek temin etme krizi, un kıtlığı nedeniyle birçok fırının kapanmasına neden oldu. Ekmek temini şehir halkı için yeniden sorun olmaya başladı.
Sübvansiyonlu devlet fiyatından ekmek (8 somundan oluşan paket 50 Suriye lirası) temin etmek iyice zor hale geldi.
Fırınlar, Suriye’de 9 yıldan fazla bir süre önce patlak veren savaştan bu yana benzeri görülmemiş bir kalabalığa şahit oldu.
Bir fırının önünde git gide uzayan kuyrukta 5 saatten uzun bir zamandır bekleyen 50’li yaşlardaki Ebu Muhammed, aşırı kalabalık nedeniyle ekmek alamadı.
Ebu Muhammed, “Bekleme sürem boyunca, durduğum yerden bir metre bile hareket edemedim. Herkes seyyar satıcıların büyük miktarlarda ekmek aldığına ve sonra bunları kaldırımlarda paket başına 200 ila 250 lira arasında bir fiyata sattığına şahit oluyor” dedi.
Şam’daki bir fırında çalışan bir işçi ise Şarku’l Avsat’a konuşarak, “Krizin şiddetlenmesinin temel sebebi, ödeneklerini devletin dağıttığı undan almadıkları için birçok fırının kapatılması. Ayrıca, bu kalabalığa neden olan şey, seyyar satıcılara büyük miktarlarda ekmeğin satılmasıdır. Çünkü onlardan büyük miktarda rüşvet alınıyor” diyerek yaşadıkları sıkıntının nedenini anlattı.
Suriye, 2011’den önce yılda 4 milyon ton buğday üretiyor ve 1,5 milyon tonunu ihraç ediyordu.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan bir rapora göre Suriye’de buğday üretimi 29 yılın en düşük seviyesine gerileyerek, 1,2 milyon tona kadar düştü.
Devlet kontrolündeki alanların un ihtiyaçlarını karşılamak için yılda bir ila bir milyon buçuk ton arasında buğdaya ihtiyaç var. Bu nedenle, hükümete bağlı Tahıl Üretim ve Ticareti Genel Kurumu ülkede savaşın patlak vermesinden bu yana, uluslararası alım ihaleleri açıyor.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen Haseke, Deyr-i Zor ve Rakka ile Halep 23 milyondan fazla Suriyeli için stratejik buğday rezervuarı konumundaydı.
Bu yıl hükümet, satın alma ve toplama merkezleri aracılığıyla kendisine sağlanan tüm buğdayı satın almak istediğini ifade ederken, BM geçen yıl Suriye’de insani yardıma ihtiyacı olan 13 milyon kişinin bulunduğunu açıkladı.
SDG’nin kontrolündeki bölgelerdeki bazı çiftçiler buğdaylarını Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne satarken, Türkiye’nin desteklediği muhalif grupların bulunduğu bölgelerdeki çiftçiler ise Türkiye destekli geçici hükümetin merkezlerine satıyor.
Bu yaz, hem rejim, hem Özerk Yönetim, hem de muhaliflerin kontrolündeki buğday ekili topraklarda esrarengiz yangınlar çıktı ve taraflar bu yangınlardan karşılıklı olarak birbirini suçladı.
Sübvansiyonlu ekmek temin etme kriziyle aynı zamanda benzin bulma krizi de tekrar geri döndü ve benzin istasyonları önündeki uzun araç kuyrukları oluştu.
Birkaç gün önce Süveyda, Halep, Hama ve Dera gibi birçok şehirde yaşanan benzin krizi nihayet başkent Şam’a kadar ulaştı.
Şam’da Nisan 2019’da ciddi bir benzin krizi yaşanmış, sokakta araç trafiği büyük ölçüde azalmış ve halkın hoşnutsuzluğu iyice artmıştı.
Rejim ve SDG, petrol yataklarının kontrolünü paylaşıyor ancak Suriye petrolünün çoğu Haseke ve SDG’nin kontrolü altında ve rejimin Fırat'ın batısındaki bölgelerde yer alan petrol yatakları üzerindeki kontrolü azalıyor.
2011’de savaşın patlak vermesinden önce Suriye’nin petrol üretimi günde yaklaşık 400 bin varildi. Bunun yarısından fazlası iç tüketim için kullanılırken, geri kalanı ihraç ediliyordu. Fakat rejim kaynaklarına göre bugün günlük petrol üretimi 14 bin varili geçmiyor.
ABD, Batı ve bölge ülkelerinin Suriye hükümetine uyguladığı ağır ekonomik yaptırımların ortasında Şam’da yaşanan ekmek ve benzin krizi, tüp gaz, elektrik, su ve ilaç da dahil olmak üzere diğer krizlerin üzerine eklenerek halkın sıkıntısını artırdı.



Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor
TT

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Konuya yakın Türk yetkililere göre, İsrail'in muhalefetine rağmen Türkiye, Gazze Şeridi'ndeki çoğunluğu Müslüman, ABD destekli bir güce binlerce asker göndermeye hazırlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığı habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, ABD, Ankara'nın geçen ay Mısır ve Katar ile birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapmasının ardından, ABD tarafından önerilen çok aşamalı bir planın parçası olan uluslararası istikrar gücüne Türkiye'nin katılımını genel olarak desteklediğini belirtti.

Konuşlanmada muharebe ve istihkam birliklerinin yer alması beklenirken, Türkiye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne girmesinin ardından Washington'un İsrail'in askeri güç kullanımını sınırlamasını istiyor.

dcfr
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'de yıkımın ortasında bir sebze tezgahı (AP)

Türkiye'nin, Trump'ın ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini sağlama planının önemli bir bileşeni olan uluslararası istikrar gücüne İsrail'in onayı olmadan nasıl katılabileceği henüz belirsizliğini koruyor.

Türk hükümeti, ABD'nin baskı yapması halinde İsrail'in sonunda geri adım atabileceğine inanıyor, ancak şu ana kadar İsrail hükümetinin geri adım atacağına dair bir işaret yok.


Netanyahu'nun ofisi, Gazze'de 5 üst düzey Hamas yetkilisinin ortadan kaldırıldığını duyurdu

Gazze Şehri'nde İsrail hava saldırısının hedefi olan bir ev yanıyor (AFP)
Gazze Şehri'nde İsrail hava saldırısının hedefi olan bir ev yanıyor (AFP)
TT

Netanyahu'nun ofisi, Gazze'de 5 üst düzey Hamas yetkilisinin ortadan kaldırıldığını duyurdu

Gazze Şehri'nde İsrail hava saldırısının hedefi olan bir ev yanıyor (AFP)
Gazze Şehri'nde İsrail hava saldırısının hedefi olan bir ev yanıyor (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistin hareketinin Yahudi devletiyle vardığı kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal etmesi üzerine, Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü duyurdu.

Netanyahu'nun ofisi, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, "Hamas bugün, teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini etkisiz hale getirdi" ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, Gazze'nin güneyindeki Refah bölgesinde iki militanı "etkisiz hale getirdiğini" duyurdu.

Ordu sözcüsü Avichay Adraee, "Refah'ın doğusundaki yeraltı altyapı bölgesinde üç saatten kısa bir sürede iki teröristin etkisiz hale getirildiğini" belirtti.

X platformunda yaptığı açıklamada, "Doğu Refah bölgesinde faaliyet gösteren güçler bölgede bir tarama gerçekleştirdi ve iki militan daha tespit etti; güçler ateş açarak onları etkisiz hale getirdi" ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte bölgede etkisiz hale getirilen militan sayısının beşe ulaştığını açıkladı.

Adraee, İsrail ordusunun "ateşkes anlaşmasına uygun olarak" bölgede konuşlu kalmaya devam edeceğini ve "herhangi bir acil tehdidi ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edeceğini" vurguladı.


Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.