Lübnanlı politikacılar, Hamas lideri Heniyye’nin Lübnan topraklarında yaptığı tehditleri kınadı

Heniyye, Lübnan'da Filistinli mültecilerin kaldığı Ayn el-Helva Kampı’nı ziyaret etti.
Heniyye, Lübnan'da Filistinli mültecilerin kaldığı Ayn el-Helva Kampı’nı ziyaret etti.
TT

Lübnanlı politikacılar, Hamas lideri Heniyye’nin Lübnan topraklarında yaptığı tehditleri kınadı

Heniyye, Lübnan'da Filistinli mültecilerin kaldığı Ayn el-Helva Kampı’nı ziyaret etti.
Heniyye, Lübnan'da Filistinli mültecilerin kaldığı Ayn el-Helva Kampı’nı ziyaret etti.

Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye’nin Lübnan ziyareti sırasında İsrail’i tehdit etmesi, Lübnanlı bazı politikacıların tepkisini çekti. Heniyye, Filistinli mültecilerin kaldığı Ayn el-Helva Kampı’nda “Gazze’deki direniş, Tel Aviv ve ötesini yerle bir edecek füzelere sahip” ifadelerini kullandı. Lübnan’daki bazı siyasi gruplar, Heniyye’nin bu açıklamasını “ülke egemenliğine zarar veren, Lübnan makamlarına saygısızlık” olarak niteledi.
Lübnanlı eski milletvekili ve Müstakbel Hareketi yöneticilerinden Mustafa Aluş, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Heniyye’nin ziyareti, ‘biz varız’ demek isteyen direniş ekseninin siyasi ve medya propagandası çerçevesinde geldi. Ziyaretin zamanlaması tesadüf değil. Heniyye’nin ziyareti üzerinden içeriye ve dışarıya ‘bize baskı yaparsanız başka yerde temsilcilik açarız’ mesajı vermek isteyenler var. Heniyye’nin ziyaretinde ve açıklamalarında, Lübnan’ın egemenliğine saygı gösterilmedi.”
Aluş, ziyaretle ilgili şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmamasını tuhaf karşılamadığına, çünkü konunun Hizbullah ile ilgili olduğuna dikkat çekti.
Heniyye, Lübnan’ın Sayda kentinde Filistinli mülteciler için kurulan en büyük kamp olan Ayn el-Helva’yı ziyareti sırasında “Dönüş hakkı, kutsal bir haktır. Hiçbir yetkili veya liderin bundan taviz verme hakkı yoktur. Gazze’deki direniş, Tel Aviv ve ötesini yerle bir edecek füzelere sahiptir” dedi.
Lübnan Güçleri Partisi eski milletvekili Vehbi Katişa, Twitter hesabından ziyaretle ilgili paylaştığı mesajda “Yeni Lübnan Cünye’lerine (Filistin özgürlüğünün geçtiği söylenilen Cünye kentine atıfla) yolu açmak için 1969 yılına mı döndük?” diye sordu. Lübnanlı eski Bakan Richard Kouyoumjian, Twitter hesabından paylaştığı mesajla duruma yönelik şaşkınlığını dile getirdi.  Kouyoumjian, paylaşımında şunları söyledi:
“Heniyye, kendisinin olmadığı bir ülkeden, İsrail'e tehdit savurma iznini kendisine nasıl verebiliyor? Özellikle Lübnan ordusunun güney sınırında konuşlu durumdayken... Kim ona bu izni ve hakkı verdi? Lübnan devletinin tavrı nerde? Yeter artık! Filistin Lübnan değildir.”
Ketaib Partisi üyesi, istifa eden vekillerden Nedim Cemayel, Twitter hesabından “Lübnan, bir gün Suriye, bir gün İran, bir gün Filistin için pozisyonların dile getirildiği bir platform değildir. Tüm bunlar Lübnan egemenliğin ve halkının onurunun aleyhinedir” diye yazdı.
Heniyye, 27 yıl aradan sonra ilk kez geçen salı günü Filistinli grupların genel sekreterlerinin yer aldığı toplantıya katılmak için Lübnan’ı ziyaret etti. Heniyye, Lübnan temasları kapsamında Meclis Başkanı Nebih Berri, Geçici Hükümet Başbakanı Hassan Diyab, Kamu Güveliği Genel Müdürü Tümgeneral Abbas İbrahim ve Cumhuriyet Müftüsü Şeyh Abdullatif Daryan ile görüştü.
Heniyye Lübnan’da ayrıca Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile de bir araya geldi. Hizbullah’tan yapılan açıklamada görüşmede “Filistin, Lübnan ve bölgedeki tüm askeri ve siyasi gelişmelerin yanı sıra başta Yüzyılın Anlaşması olmak üzere Filistin davasının karşılaştığı zorluklar ve bazı Arap ülkelerinin İsrail ile ilişkilerini normalleştirme projesinin konuşulduğu” aktarıldı.



İsrail Gazze’de savaşı sürdürürken Hamas elindeki kozu kaybedebilir

İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)
İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)
TT

İsrail Gazze’de savaşı sürdürürken Hamas elindeki kozu kaybedebilir

İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)
İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)

İzzettin Ebu Ayşe

İsrail ordusu, son 20 gün içinde Gazze Şeridi’nde Hamas tarafından alıkonulan sekiz rehinenin cesedini geri almayı başardı. Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden bu yana eşi ve benzeri görülmemiş bir sayı bu. Peki bu gelişme, arabulucuların Gazze'de ateşkes anlaşması imzalanması için yürüttüğü görüşmelere olumlu mu yoksa olumsuz mu yansıyacak?

İsrail ordusu bu ay, İsrail iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet’in (Şabak) desteğiyle Gazze Şeridi'nde üç özel operasyon düzenleyerek Tel Aviv ile Hamas arasında süren savaşta öldürülen sekiz rehinenin cesedini geri aldı.

50 rehine

Bir ay içinde sekiz rehinenin cesedinin geri alınması büyük bir sayı, çünkü 21 aydır devam eden savaş boyunca ordu özel operasyonlarla sadece 11 rehineyi kurtarabilmiş, geri kalanlar ise Hamas tarafından takas anlaşmaları kapsamında iade edilmişti.

Rehinelerin cesetleri geri getirildikten sonra, Hamas'ın elinde 50 rehine kaldı ve bunların 20'sinin halen hayatta olduğu düşünülüyor. Siyasi gözlemciler bu gelişmeyi, Hamas'ın savaştaki gücünü kaybetmeye başladığının işareti olarak yorumladı.

hyuı8
Netanyahu'nun açıklaması anlaşılmaz ve birçok yoruma açık (AFP)

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sekiz rehinenin cesedinin kısa bir süre içinde geri alınmasını büyük bir başarı olarak nitelendirdi. Netanyahu yaptığı açıklamada, “Bu operasyonlar, aylar süren karmaşık saha istihbarat çalışmalarının ardından gerçekleştirildi ve cesetler İsrail'e getirildi” dedi.

İsrail Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kaçırılan tüm vatandaşlarımızı, hayatta olanları ve ölenleri, evlerine geri getirene kadar durmayacağız ve susmayacağız. Bu operasyonlar Tel Aviv'in Hamas'a karşı savaşında yardımcı olacak ve rehineleri geri getirmemizi sağlayacak, ancak bu biraz zaman alacak.”

Gazze'yi ne bekliyor: Anlaşma mı, yoksa daha fazla çatışma mı?

Ne var ki Netanyahu'nun sözleri anlaşılmaz ve birçok yoruma açık. Özel operasyonlar ve askeri baskı ile rehineleri kurtarmak istediğini mi kastediyor yoksa Hamas ile rehinelerin salıverilmesini öngören bir anlaşma yaparak onları geri getirmek istediğini mi net değil.

Ancak Netanyahu'nun açıklaması, Gazze'de ateşkesle ilgili müzakerelerde kaydedilen önemli ilerlemeyle aynı zamana denk geldi. Hamas heyeti, bir anlaşmaya varmak amacıyla müzakereleri yeniden başlatmak üzere Mısır'a gitti. Netanyahu da İsrail heyetini Şarm eş-Şeyh'teki görüşmelere göndermeyi kabul etti ve heyete müzakereler sırasında kullanabilecekleri geniş yetkiler verdi.

fgthy
Hamas'ın elinde 50 rehine bulunuyor ve bunların 20'sinin hayatta olduğu düşünülüyor (AFP)

İsrail ordusunun Gazze'de tutulan cesetleri serbest bırakmayı başarmasının Mısır'daki görüşmeler üzerinde etkisi olacağına şüphe yok. Hamas, Gazze'deki savaşın sona ermesi ve ordunun bölgeden çekilmesi karşılığında tüm rehinelerin bir kerede serbest bırakılmasında ısrar ederken, kısmi anlaşmaları tercih eden Netanyahu, askeri baskı ve Gazze'deki özel operasyonların sonuç vereceğini düşünüyor.

Hamas'ın şartlarına boyun eğmeyiz

Siyaset uzmanı Remzi Asfur, Gazze'de tutulan rehinelerin cesetlerinin bulunduğu yere ulaşılmasının ardından Netanyahu'nun kapsamlı bir anlaşma yapmak veya Hamas'ın taleplerine boyun eğmek için aceleci davranmadığını ve bunun da bir anlaşmaya varılmasını engelleyebileceğini söyledi.

Asfur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Netanyahu, kendisinin başarılar elde ettiğini, askeri baskıların Hamas'ın bölgedeki kontrolünü kaybettiğini ve Gazze'ye yönelik kara harekatının devam etmesinin rehinelerin serbest bırakılması konusunda sonuçlar verdiğini düşünüyor. Bu yüzden kendini güçlü hissediyor ve şartlarını dayatabileceğini düşünüyor, bu yüzden Hamas'ın şartlarına boyun eğmeyecek. Rehinelerin cesetlerine ulaşılması, İsrail'in Hamas'ın takas anlaşması kapsamında rehineleri serbest bırakması karşılığında ödeyeceği bedeli azaltıyor. Bu da Hamas'ın müzakerelerdeki konumunu büyük ölçüde zayıflatıyor ve İsrail'in konumunu güçlendiriyor.”

Netanyahu'nun sürekli olarak rehinelerin cesetlerine ulaşmasının rehine anlaşmasının gidişatını etkilediğini belirten Asfur, Tel Aviv'in bu operasyonları müzakereleri zorlaştırmak veya engellemek için kullanabileceğini, çünkü bunu bir başarı olarak gördüğünü ve Hamas'ın bölgedeki kontrolünü sağlamakta zorlandığını vurguladı.

Hamas'ın halen hayatta olan rehineler olduğunu ve bunun müzakere kurallarını değiştirebileceğini söyleyen Asfur, ancak her halükarda, İsrail'in bugün ödeyeceği bedel çok düşük ve rehineler ceset olarak geri dönse bile İsrail rehinelerini geri almaya devam ettiği sürece, Hamas olumlu sonuçlar elde edemeyecek.

Hamas Netanyahu'yu anlıyor ve ateşkes yolunda ilerliyor

Güvenlik analisti Salih Hamada ise Netanyahu'nun İsrail içinde ve müzakerelerde itibarının artabileceğini düşünüyor. Ancak Hamas’ın bunu anladığını ve manevra yapmaya çalışıyor gibi göründüğünü ifade eden Hamad, “Hamas, dersini almış ve askeri baskının sonuç verebileceğini anlamış olabilir” yorumunda bulundu.

Hamada, değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Hamas, İsrail ordusunun bazı cesetleri ele geçirmesinin ardından Netanyahu'nun taleplerine ve baskılarına yanıt verebilir ve uzlaşmayı kabul edebilir, çünkü uzlaşmamak, elindeki koz olan rehineleri kaybetmek anlamına gelir.”

Hamas'ın bedelin düştüğünü anladığını ve bu yüzden anlaşma şansını azaltmayacağını söyleyen Hamada, aksine daha fazla taviz vererek bunu güçlendireceğini, çünkü Gazze halkının savaştan yorgun düştüğünü ve daha fazla direnemeyeceğini düşünüyor.

Netanyahu, ‘cesetlerin geri alınmasının rehinelerin askeri güçle eve geri getirebileceklerinin açık bir kanıtı olduğunu ve şu anda anlaşma yolunu tercih etmediklerini’ söyleyen İç Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in teşvikiyle önerilen anlaşmaya karşı çıkmayı düşünürken, hükümeti içinde ateşkes yapması için baskı görüyor.

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, halen Gazze'de tutulan rehinelerin derhal serbest bırakılmasını istedi. Herzog, “Gazze'de alıkonulanların derhal serbest bırakılması için adım atılmalı. Bu cesur adım, dünyanın güvenliği ve barışına hizmet edecek, aynı zamanda savaşın sona ermesine yol açabilir” dedi.