8 kez Oscar'a aday gösterilen Bradley Cooper: Ödül dönemi tamamen manasız, sanatsal yaratıcılıktan yoksun

Cooper, Bir Yıldız Doğuyor'da Lady Gaga'yla birlikte göz dolduran bir performans ortaya koymuştu (AFP)
Cooper, Bir Yıldız Doğuyor'da Lady Gaga'yla birlikte göz dolduran bir performans ortaya koymuştu (AFP)
TT

8 kez Oscar'a aday gösterilen Bradley Cooper: Ödül dönemi tamamen manasız, sanatsal yaratıcılıktan yoksun

Cooper, Bir Yıldız Doğuyor'da Lady Gaga'yla birlikte göz dolduran bir performans ortaya koymuştu (AFP)
Cooper, Bir Yıldız Doğuyor'da Lady Gaga'yla birlikte göz dolduran bir performans ortaya koymuştu (AFP)

Ünlü aktör Bradley Cooper, ödül süreçlerinin nihayetinde "tamamen manasız" olduğunu ve esasen işin bütünüyle farklı bir parçası olduğunu söylüyor. 
Sevilen Hollywood yıldızı Oscar Ödülleri’ne yabancı değil ve hatta Umut Işığım (Silver Lining Playbook), Keskin Nişancı (American Sniper) ve Bir Yıldız Doğuyor (A Star is Born) filmlerindeki performanslarıyla En İyi Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterilmişti. 
Düzenbaz (American Hustle) performansıyla da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’ne aday gösterilmişti. Cooper yapım ve senaryo alanlarında da Oscar Ödülleri’nde aday gösterilmişti. 
Pek çok Oscar dönemini geride bırakan aktör bu süreçlerden önemli bir deneyim elde ettiğini söyleyerek, ödül döneminin “tamamen manasız” olduğunu belirtiyor. 
Interview Magazine’in röportajında Cooper’a Bir Star Doğuyor filminde eşlik eden Anthony Ramos ödüle aday gösterilen oyuncunun temsiliyeti üzerine aldığını belirterek “yürüyen bir bayrak” olduğunu söylüyor. Indiwire’ın haberine göre Ramos şunları ekliyor:
"Komik, ödül sezonuna girersiniz ve bunu kişisel hale getirmek bizim açımızdan kolay olabilir. Fakat sette en önde yer alıyor olsanız da bu bir ekip çalışmasıdır. Teknik kısımlarla ilgilenenler olmadan film tamamlanamaz. Herkes o filmin yıldızıdır. Her ne sebeple olursa olsun yılın belli dönemlerinde tekil kişileri diğerlerinden ayırmayı seçiyoruz."
Ramos’a katılan Cooper, “Ödül dönemleri gerçek bir sınav. Bu mantığı beslemek için düzenleniyor. Üzerinde çalışması fazlasıyla zor ve sanatsal yaratımdan tamamen yoksun. Bu, ortaya koymak istediğiniz sanat için her şeyi feda etmenizin nedeni değil ve yine de tırnak içinde ‘bunun parçası olacak kadar şanslıysanız’ parçası olmak için çok fazla zaman harcarsınız. Nihayetinde harika bir şey çünkü sizi gerçekten ego, kibir ve güvensizlikle karşı karşıya getiriyor. Çok ilginç ve tamamen anlamsız” diye belirtiyor. 
Cooper, 91. Akademi Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Görüntü Yönetimi dallarında aday gösterildiğinde de benzer düşüncelerini dile getirmişti. 
Oprah Winfrey’le SuperSoul Conversation’da yaptığı konuşmada filme dikkat çekmenin “pastanın kreması” olduğunu söylemiş ve Oscar adaylıklarının “sanatsal yaratıcılıkla ilgisi olmayan şeylerde rol oynadığını” belirtmişti. 



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture