Tunus: Terör saldırısının failleri güvenlik birimlerinde sınıflandırılmış değil

Tunus güvenlik birimleri, Suse kentinde iki gün önce düzenlenen terör saldırısının meydana geldiği noktada alarma geçti. (AFP)
Tunus güvenlik birimleri, Suse kentinde iki gün önce düzenlenen terör saldırısının meydana geldiği noktada alarma geçti. (AFP)
TT

Tunus: Terör saldırısının failleri güvenlik birimlerinde sınıflandırılmış değil

Tunus güvenlik birimleri, Suse kentinde iki gün önce düzenlenen terör saldırısının meydana geldiği noktada alarma geçti. (AFP)
Tunus güvenlik birimleri, Suse kentinde iki gün önce düzenlenen terör saldırısının meydana geldiği noktada alarma geçti. (AFP)

Tunus Ulusal Muhafızları (İçişleri Bakanlığı) Sözcüsü Husameddin el-Cebabili yaptığı açıklamada, iki gün önce Suse şehrindeki Kantavi Kavşağı’nda bir güvenlik devriyesini hedef alan terör saldırısına ilişkin yeni bilgiler paylaştı. Cebabili terör saldırısını gerçekleştiren grupla ilişkisi olan 40’tan fazla kişinin sorgulandığını ve yedi kişinin gözaltı süresinin uzatıldığını bildirdi. Söz konusu yedi kişinin arasında Suse’de çıkan silahlı çatışmalar sırasında güvenlik güçleri tarafından öldürülenlerden birinin iki erkek kardeşinin ve karısının bulunduğunu aktardı.
Cebabili, öldürülen üç teröristin kimliklerine ilişkin verdiği bilgide ikisinin kardeş olduğunu, 25 yaşında olanın bir marangoz dükkanında çalıştığını, 19 yaşındakinin de mesleki eğitimde görev yaptığını kaydetti.. Cebabili, 1990 doğumlu olan üçüncü teröristin Silyana kentinde (Tunus’un merkezindeki) yaşadığı bilgisini paylaştı.
DEAŞ terör örgütü dün internetteki yayın organı Amak üzerinden yaptığı açıklama ile iki gün önce Suse’de gerçekleştirilen ve ulusal muhafızlardan birinin ölmesine yol açan saldırıyı üstlendiğini duyurdu. DEAŞ, “savaşçıları” tarafından düzenlenen saldırıya ilişkin ayrıntıya girmeden sadece güvenlik güçlerinden birinin öldüğünü söylemekle yetindi. Suse şehrinin turistik Kantavi bölgesinin yakınlarında iki gün önce sabah erken saatlerde gerçekleşen eylemde bir araba içerisindeki teröristler, ulusal muhafız unsurlarına bıçakla saldırmıştı. Söz konusu saldırıda ulusal muhafızlardan biri yaşamını yitirirken bir diğeri de ağır yaralanmıştı. 2015 yılında ülkeyi sarsan kanlı saldırılara da tanık olan kentte düzenlenen ve polisi hedef alan bu son terör eylemi Tunus’ta yaşanan siyasi gerilimin ardından yeni hükümetin iktidara gelmesinden 3 gün sonra gerçekleşti.
Cebabili, Tunus güvenlik güçleri ve teröristler arasında çıkan silahlı çatışmanın ayrıntılarına ilişkin de bilgiler paylaştı. Teröristlerin arabaya çarpmalarının ve bıçaklama eylemlerini gerçekleştirmelerinin ardından ulusal muhafız birliklerinin silahlarına el koyduklarını, kullandıkları araba ile kaçarak Suse kentinin Kantavi bölgesi yakınlarındaki Akuda’ya sığındıklarını aktardı. Cebabili teröristlerin güvenlik güçleri tarafından takip edildiklerini ve bir okulda etraflarının sarıldığını, ardından da güvenlik güçleri ile aralarında çatışma çıktığını bildirdi. Çatışma sonucu üç teröristin de öldürüldüğünü, terör saldırısını gerçekleştirmek için kullandıkları araca el konulduğunu, aynı şekilde muhafızların silahlarının geri alındığını ve bir dizi bıçak ile cep telefonu ele geçirildiğini kaydetti.
Buna ek olarak güvenlik birimleri Suse kentine bağlı Kalaa Kebira (Büyükkale) şehrinde, sosyal medya sayfasında paylaşım yaparak teröristlerin hemen öldürülmesini kınayan ve terör eyleminden tamamen şüphe duyduğunu söyleyen Tunuslu bir kadını tutukladı.
Tunus Ordusu’ndan emekli Tuğgeneral ve Terörle Mücadele Ulusal Komitesi eski başkanı olan Muhtar bin Nasr, Suse bölgesinde iki gün önce meydana gelen terör saldırısı hakkında “hükümet görevlerini iki gün önce devralması nedeniyle karışıklık yaratmak için planlanan bir eylem” değerlendirmesinde bulundu.
Muhtar bin Nasr, teröristlerin genelde devletin simgelerine darbe indirmek için zayıf noktaları gözlemlediğini belirterek Tunus İçişleri Bakanlığı’nın geçen temmuz ayında tehlikeli bir planı ortaya çıkararak engellediğine dikkat çekti. Muhtar bin Nasr sözlerine şöyle devam etti:
“Teröristler girişimlerini sürdürüyorlar. Çünkü onlar için savaş devam ediyor. Ancak teröre karşı savaş da halen sürüyor. Güvenlik birimleri teröristlerle mücadele etmek için çok büyük bir çaba gösteriyor. Verilen cevap netti ve güvenlik güçlerinin ne kadar ihtiyatlı ve profesyonel olduğunu gösteriyordu.”
Tunuslu terör uzmanları, ülkenin güvenlik kayıtlarının güncellenmesi ve şüpheli unsurların büyük bir dikkatle tanımlanması gerektiği çağrısında bulundu. Uzmanların bu çağrısı, özellikle terör unsurların hepsinin Tunus İçişleri Bakanlığı kayıtlarında tasnif edilmediğinin ortaya çıkmasının ardından geldi.
Tunus’ta gerçekleştirilen terör saldırısı uluslararası kamuoyunda kınandı.
Cezayir Dışişleri Bakanlığı tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
 “Cezayir, kardeş Tunus’la tam bir dayanışma içerisinde olduğunu yineliyor. Halk ve hükümet olarak, kararlılığını asla zayıflatamayacak terör tehdidi ile mücadelede ve ülkenin güvenliği ile istikrarını korumada kendisini destekliyor. Cezayir, terörizmle mücadele konusundaki sağlam kararlılığını teyit ediyor ve bu belanın kökünü kazıyarak yok etmeyi hedefleyen uluslararası ve bölgesel çabalara destek veriyor.”



İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 22 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 22 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden hava saldırılarında bugün şafak vaktinden bu yana en az 22 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, İsrail savaş uçaklarının bugün Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 22 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı. AFP'ye konuşan Basal, “Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta, özellikle de el-Mevasi bölgesinde yerlerinden edilmiş insanların evlerini ve çadırlarını hedef alan çok sayıda hava saldırısı sonucunda 12 şehit ve onlarca yaralı sağlık görevlileri tarafından hastaneye taşındı” dedi.

fgrtyuı
Nuseyrat'taki el-Avde Hastanesi'nde tedavi gören Filistinli bir kız çocuğu (AFP)

Ölü ve yaralılar Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne nakledildi. Öte yandan İsrail Hava Kuvvetleri'nin Gazze Şeridi'ne düzenlediği üç saldırıda aralarında bir kadının da bulunduğu 10 Filistinli daha hayatını kaybetti. Basal'a göre, bunlardan beşi bu sabah Gazze şehrinin kuzeybatısındaki es-Saftavi mahallesinde bir grup sivili hedef alan İsrail hava saldırısında yaşamını yitirdi.

cdfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te başlattığı ve çoğu sivil bin 219 kişinin ölümüne yol açan eşi benzeri görülmemiş bir saldırıyla patlak verdi. O tarihten bu yana İsrail ağır hava, kara ve deniz bombardımanları ve askeri operasyonlarla karşılık verdi. İsrail saldırıları, Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı'nın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenilir kabul edilen son rakamlarına göre Gazze Şeridi'nde çoğu sivil 58 bin 26 Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu.