Koronavirüs salgını Mısır’daki taziye geleneklerinin değişmesine neden oluyor

Mısır’da koronavirüs salgınından önceki bir taziye çadırı. (Facebook el-Kay’i Cenaze Törenleri Sayfası)
Mısır’da koronavirüs salgınından önceki bir taziye çadırı. (Facebook el-Kay’i Cenaze Törenleri Sayfası)
TT

Koronavirüs salgını Mısır’daki taziye geleneklerinin değişmesine neden oluyor

Mısır’da koronavirüs salgınından önceki bir taziye çadırı. (Facebook el-Kay’i Cenaze Törenleri Sayfası)
Mısır’da koronavirüs salgınından önceki bir taziye çadırı. (Facebook el-Kay’i Cenaze Törenleri Sayfası)

Kahire’nin kuzeyindeki Kalyubiye ilinin köylerinden birinde ikamet eden el-Tuhi Atiye’nin örf ve adetlerine göre, kendi köyünde ve çevre köylerde hiçbir taziye görevini yerine getirmemek veya düğünlere katılmamak kabul edilmeyecek bir durumdu. Ancak geçen mart ayında, koronavirüs salgının ülkede yayılmaya başlamasının ardından Mısırlı yetkililerin salgınının yayılmasını engellemek için camilerde taziye törenlerinin yasaklanması da dahil olmak üzere ihtiyati tedbirler uygulaması ile bu durum tamamen değişti.
El-Tuhi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:
“Krizin başlangıcında virüse yakalanmaktan korktuğum için cenaze töreni kısıtlı da olsa herhangi bir taziyeye gitmekten korkuyordum. Özellikle de çevre köylerden bazı kişilerin vefatının ardından, ancak vaka sayılarının azalmasıyla büyük çaplı olmayan cenazelerde taziye görevimi yerine getirmeye geri döndüm.”
Mısır Sağlık Bakanlığı'nın raporlarına göre dün akşam itibariyle virüs nedeniyle toplam 5 bin 541 kişi yaşamını yitirirken vaka sayısı ise 100 bin sınırını aştı. 
Hükümetin kararlarına aykırı bir şekilde, özellikle köylerde düğünler büyük çadırlarda düzenlenmeye devam ediliyor. Taziye törenleri için ise durum aynı değil. Taziyeler, cenaze törenleri ile sınırlı durumda. El-Tuhi açıklamasında “taziyelerin yüzde 95’inden fazlasının definin ardından mezarlıkta yapıldığını ve merhumun ailesinin evlerinin önünde veya ailelerine özel konut evlerinde taziyeleri kabul ettiğini” söyledi.
Mısır Evkaf Bakanlığı, mart ayında bir sonraki duyuruya kadar kendilerine bağlı olan tüm etkinlik alanlarının çalışmalarını ve camilerde taziye töreni veya evlilik törenlerinin yapılmasını askıya alma kararı vermişti.
Ancak merhum yakınlarının tokalaşmadan taziye kabul ettiği ve maske taktıklarını belirten el-Tuhi’nin sözlerine şöyle devam etti:
“Bu durum aileden aileye değişiyor. Bazen çoğu maske takmış oluyor. Özellikle de merhumun resmi olarak olmasa da koronavirüsten öldüğüne dair bir şüphe varsa. Ancak sayıların azalması ile bazıları dikkatli davranmayı bırakmaya, el sıkışmaya ve güvenli mesafeyi dikkate almamaya başladı.”
El-Tuhi adetlerin “vakalara ilişkin resmi verilerle bir bağlantısının olduğunu, oranların yükseldiği zaman tokalaşma adeti azalırken vaka oranlarının düşmesi ile bazılarının bunu şakalaşmak veya alay etmek için bir fırsat olarak gördüğünü” belirtti.
Konuk evlerinin yeniden açılması, büyük ailelere özel etkinliklerin tekrar başlaması ve büyük çadırların kurulmasından kaçınılması ile tokalaşma azaldı. Koronavirüs salgının başlamasının ardından taziye törenlerindeki tek değişim bunlar değildi. Ayrıca cenazelere ve taziye törenlerine katılanların sayısı da azaldı. El-Tuhi’nin aktardıklarına göre Kalyubiye ilinde koronavirüsten önce cenaze törenlerine ortalama bin 500 kişi katılıyorken bu sayı şu an en fazla 150 kişiyi bulunuyor.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.