ABD Irak’taki asker sayısını 3 bine düşürecek

Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneydoğusundaki askeri üste bulunan ABD askerleri (AFP)
Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneydoğusundaki askeri üste bulunan ABD askerleri (AFP)
TT

ABD Irak’taki asker sayısını 3 bine düşürecek

Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneydoğusundaki askeri üste bulunan ABD askerleri (AFP)
Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneydoğusundaki askeri üste bulunan ABD askerleri (AFP)

ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, ABD’nin Eylül ayı içerisinde Irak’taki asker sayısını 5 bin 200’den 3 bine düşürme kararı aldığını duyurdu.
AFP’ye göre Bağdat’ta basına açıklama yapan Komutan McKenzie, “ABD, Irak güçlerinin kaydettiği büyük ilerlemeyi kabul ettikten ve Irak hükümeti ile koalisyon ortaklarıyla istişare ve koordinasyon yaptıktan sonra, ülkedeki askeri varlığını Eylül ayı içinde yaklaşık 5 bin 200 askerden 3 bine düşürmeye karar verdi” dedi.
ABD yönetiminden üst düzey bir yetkili, dün ABD Başkanı Donald Trump’ın çok yakında Irak ve Afganistan’dan askerlerin çekilmesine ilişkin bir açıklama yapacağını duyurdu.
Kasım ayında yapılacak başkanlık seçiminde ikinci dönem için aday olan Trump, daha önce Irak’ta konuşlu ABD askerlerini geri çekmek istediğini bildirmişti.
Trump, geçtiğimiz Ağustos ayında Irak Başbakanı Mustafa Kazimi ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşme öncesinde gazetecilere “Askerlerimizi Irak'tan hızlı bir şekilde çıkarıyoruz ve ABD’nin orada kalmak zorunda olmadığı günü sabırsızlıkla bekliyorum” demiş ancak bir tarih belirtmemişti.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.