İran ordusu bugün Hürmüz'ün doğusunda büyük tatbikatlara başlıyor

Amiral Habibullah Seyyari (Fars)
Amiral Habibullah Seyyari (Fars)
TT

İran ordusu bugün Hürmüz'ün doğusunda büyük tatbikatlara başlıyor

Amiral Habibullah Seyyari (Fars)
Amiral Habibullah Seyyari (Fars)

İran Ordusu Koordinasyon İşleri Komutanı Yardımcısı Amiral Habibullah Seyyari, ordunun ortak faaliyeti olan “Zülfikar” tatbikatının ana etaplarının bugün (Perşembe) güney sularında başlayacağını ve 3 gün boyunca devam edeceğini duyururken, tatbikata “Fatih” denizaltısı ve “Simurg” insansız hava aracının ilk defa katılacağına dikkati çekti.
“Zülfikar 99” tatbikatının komutanı olan Seyyari dün (Çarşamba) Fars ajansına yaptığı açıklamada, “Bu tatbikatın ilk aşamaları, Hürmüz Boğazı’nın doğusundaki sulardan Makran kıyıları, Umman Denizi ve Kuzey Hint Okyanusu’nun 10 derece kuzey yörüngesine kadar, 2 milyon kilometrekarelik bir alanda, deniz, hava ve kara kuvvetleriyle İran İslam Cumhuriyeti’nin hava savunma kuvvetleri birliklerinin katılımıyla icra edilecek” dedi. Amiral Seyyari, “Bu tatbikatlar, istihbarat, taktik ve yeteneklerin gösterilmesi şeklinde 3 aşamada gerçekleşecek” dedi. Seyyari, bu tatbikata deniz kuvvetleri birimleri, denizaltılar ve uçaklarında katılacağını belirterek, “Tatbikatı daha da önemli hale getiren husus, milli bir proje olan ‘Fatih’ denizaltısının bu tatbikata katılacak olması” dedi. Amiral Seyyari, böylesine büyük tatbikatların, olası bir gerçek çatışma için İran ordusunun yeteneklerini ve savaşa hazırlık durumunu göstereceğini belirtti. Seyyari, Batı Asya bölgesinin ve bu bölgenin hayati ve stratejik su yollarının güvenliğinin, bölgedeki tüm ülkelerin yapıcı katılımı ışığında güvenliğin sağlanmasına, bölge haricinden gelen yabancıların hakimiyetinin ve yabancı kuvvetlerin faaliyetlerinin engellenmesine bağlı olduğunu düşünüyor. 
İran “Hatemu’l Enbiya Merkezi” karargâh komutanı Tümgeneral Gulam Ali Reşid, “İran Ordusu’nun ve Devrim Muhafızlarının iradesini ve yeteneklerini test etme faaliyetlerine karşı dikkatli olunması” uyarısında bulundu. Tümgeneral Reşid, “Zülfikar 99” tatbikat sahasından yaptığı açıklamada, “Gururlu İran halkı ve silahlı kuvvetlerinin son 8 yılda verdiği savaş ve kutsal müdafaa tecrübesinin en büyük başarısının, savunma için zaruri olan sistemlere kendi çabalarıyla sahip olması ve tehditlere güçlü bir biçimde karşılık vermek için askeri yeteneklerini kullanmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
 



Rusya, Ortadoğu'daki müttefiklerinden İran'ı da mı kaybediyor?

İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)
İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)
TT

Rusya, Ortadoğu'daki müttefiklerinden İran'ı da mı kaybediyor?

İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)
İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları sürerken, Rusya’nın Ortadoğu politikasının nasıl şekilleneceği merak ediliyor. 

Washington Post’un analizinde, Kremlin’deki bazı kesimlerin çatışmaları stratejik bir fırsat olarak gördüğü belirtiliyor. 

Çatışmaların dünyanın dikkatini Ukrayna işgalinden uzaklaştırabileceği ve yükselen petrol fiyatlarının Rusya’ya ekonomik açıdan fayda sağlayabileceği ifade ediliyor. 

Ayrıca Moskova’nın İran'la bağlarını çatışmaların sonlandırılması için arabuluculuk yapmak amacıyla kullanabileceği belirtiliyor. Bunun karşılığında ABD’nin Ukrayna’ya desteğini azaltması gibi tavizler koparabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

Karşılıklı misillemelerin başlamasından kısa süre sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, savaşın sonlandırılması için arabuluculuk yapmaya hazır olduklarını söylemişti. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov da bugünkü açıklamasında, İsrail'in barışçıl çözüme yanaşmadığını belirterek “Gerginlik hızla artıyor. Öngörülemezlik seviyesi zirvede" dedi.

Putin’in mesajını yineleyerek arabuluculuk yapmaya hazır olduklarını dile getiren Peskov, İran'daki Rus vatandaşlarının Azerbaycan’la sınır kapısından tahliyesine dair çalışmaların sürdüğünü de belirtti. 

WP’nin analizinde, Moskova’nın İran-İsrail çatışmaları nedeniyle endişe yaşadığına da dikkat çekiliyor. Savaşın Tahran’da rejim değişikliğine yol açması halinde, Rusya’nın Batı karşıtı koalisyondaki önemli bir müttefikini kaybedebileceği yazılıyor. Böyle bir durumda Putin yönetiminin Ortadoğu’daki stratejik varlığı da iyice zayıflayabilir. 

Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesiyle halihazırda Rusya’nın bölgedeki nüfuzu güç kaybetmişti. Esad, ülkeden kaçıp Rusya’ya sığınmıştı.

Bunlara ek olarak uzayan bir savaşın Ortadoğu’da nükleer silahlanma yarışı başlatabileceği, bunun da Moskova’nın politikalarına ters düşeceği yorumu yapılıyor. 

Üst düzey Rus diplomatlara yakın olan ve adının açıklanmaması şartıyla gazeteye konuşan bir akademisyen, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Kriz nasıl çözülürse çözülsün Rusya'nın bölgedeki konumunun riske girecek olması, en büyük tehdidi yaratıyor. Eğer Netanyahu İran’a baskı yapıp rejim değişikliğine yol açarsa, yeni yönetim nasıl olursa olsun, ister laik ister dini, ister askeri ister liberal ya da muhafazakar, Moskova'ya mevcut rejim kadar olumlu yaklaşmayacaktır.

Independent Türkçe, Washington Post, Moscow Times