Tüm zamanların en kârlı korku filmi hangisi?

Büyük paralar toplayan korku filmleri arasında Şeytan (The Exorcist), Denizin Dişleri (Jaws), Cadılar Bayramı (Halloween), Yaratık (Alien) ve Kuzuların Sessizliği (The Silence of the Lambs) gibi yapımlar yer alıyor

Yapım maliyeti ve kazanılan para oranına bakıldığında ilk sırada Paranormal Aktivite var (Pixabay)
Yapım maliyeti ve kazanılan para oranına bakıldığında ilk sırada Paranormal Aktivite var (Pixabay)
TT

Tüm zamanların en kârlı korku filmi hangisi?

Yapım maliyeti ve kazanılan para oranına bakıldığında ilk sırada Paranormal Aktivite var (Pixabay)
Yapım maliyeti ve kazanılan para oranına bakıldığında ilk sırada Paranormal Aktivite var (Pixabay)

Korku filmleri genellikle Marvel kadar para kazandırmıyor. Yine de gişede şaşırtıcı başarılar elde eden kârlı korku filmleri mevcut.
Çoğu kişi Stephen King'in aynı adlı eserinden uyarlanan 2017 yapımı O’nun (IT) şimdiye kadarki en yüksek hasılatlı (en azından enflasyon hesaba katılmadığında) korku filmi olduğunu muhtemelen biliyor. Filmin hasılatı dünya çapında 700 milyon doları aştı.
Ayrıca çoğu sinemaseverin aklına büyük paralar toplayan Şeytan (The Exorcist), Denizin Dişleri (Jaws), Cadılar Bayramı (Halloween), Yaratık (Alien) ve Kuzuların Sessizliği (The Silence of the Lambs) gibi yapımlar da gelebilir.
Ancak bu yapımların hiçbiri, tüm zamanların en kârlı korku filmi değil. Çünkü bu filmi belirlerken yalnızca gişe hasılatı değil, maliyetin de hesaba katılması gerekiyor.
Bu noktada akla düşük bütçesine rağmen sinemaseverlerin beğenisi kazanan Blair Cadısı (Blair Witch Project) gelebilir. Zira sadece 60 bin dolarlık bütçesiyle film, dünya çapında 248,6 milyon dolar getirmişti. Ancak Blair Cadısı’nın pabucunu dama atan bir başka korku filmi var.
Screenrant'in aktardığına göre Paranormal Aktivite (Paranormal Activity), 2009’da Blair Cadısı’nı tahtından etti ve tüm zamanların en kârlı korku filmi oldu.
Oren Peli'nin yönettiği, 2007’de gösterime giren doğaüstü korku filmi sadece 15 bin dolara çekildi ve dünya çapında 193,4 milyon dolar hasılata ulaştı. Oransal açıdan düşünüldüğünde Paranormal Aktivite’nin daha karlı olduğu görülüyor. Ayrıca 5 devam filmi ve bir de spin-off’la birlikte tüm seri, 900 milyon dolarlık hasılata ulaşmayı başardı.
Bu açıdan Paranormal Aktivite, düşük bütçeli korku filmleri çeken her stüdyonun umduğu başarıyı getirdi. Başka bir düşük bütçeli bağımsız korku filminin nihayetinde onu tahtından edip etmeyeceği ise merak konusu.
 



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe