BMGK’dan Myanmar’a ‘Arakanlı Müslümanlar da seçimlere katılsın’ çağrısı

BMGK’dan Myanmar’a ‘Arakanlı Müslümanlar da seçimlere katılsın’ çağrısı
TT

BMGK’dan Myanmar’a ‘Arakanlı Müslümanlar da seçimlere katılsın’ çağrısı

BMGK’dan Myanmar’a ‘Arakanlı Müslümanlar da seçimlere katılsın’ çağrısı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Myanmar’da hükümet güçleri ve Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu arasındaki çatışmanın derhal sona erdirilmesini talep ederek, Myanmar’a Kasım ayında yapılması planlanan genel seçimlere Arakanlı Müslümanların katılmasına izin verme çağrısında bulundu.
BMGK’nın Myanmar konulu kapalı toplantısının ardından 8 üye ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, ülkenin batısındaki Arakan ve Chin eyaletlerinde yaşanan çatışmaların yerel topluluklarda ağır kayıplara neden olduğu ve tırmanışı artırma tehdidinde bulunduğu belirtildi.
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Estonya, Dominik Cumhuriyeti ve Tunus tarafından yapılan açıklamada, çatışmayı durdurmanın Arakan eyaletinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının artışı nedeniyle daha acil hale geldiğine vurgu yapıldı.
Söz konusu açıklamaya göre 8 ülke Myanmar’ı, ‘üç yıldan fazla bir süre önce Myanmar'daki hükümet güçlerinin uyguladığı şiddet’ nedeniyle 700 binden fazla Arakanlı Müslümanın Bangladeş'e kaçmasına neden olan krizin nedenlerini ele alma çabalarını hızlandırmaya çağırdı.
Ayrıca Myanmar hükümetinden Arakan Danışma Komisyonu ve Bağımsız Soruşturma Komisyonu’nun tavsiyelerini uygulamak için ‘şeffaf ve güvenilir bir plan’ geliştirmesini istedi.
Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın başkanlık ettiği Arakan Dayanışma Komisyonu, Ağustos 2017 saldırılarından önce Myanmar’a Arakanlılara vatandaşlık verme ve diğer hakları sağlama ve Arakan’daki yoksulluğu azaltmak için yatırımı artırma çağrısında bulundu.
İnsan hakları savunucuları, Myanmar ordusunu isyancılarla mücadele operasyonlarında orantısız güç kullanma ve sivilleri hedef almakla suçladı.
Arakan ve ülkedeki diğer bölgelerde Ağustos ayından bu yana vaka sayısının artmasının ardından Myanmar hükümeti pandeminin yayılmasını kontrol altına almak için bugüne kadar ki en sert önlemleri yeniden uygulayarak, ülkenin en büyük şehri Yangon’a bağlı 20 ilçe ve beldede kısmi sokağa çıkma yasağını yürürlüğe koydu. Ayrıca önümüzdeki Ekim ayına kadar tüm iç hat uçuşlarını durdurdu.
Arakanlılar nesillerdir Myanmar’da yaşamış olsalar da, hükümet azınlık halkın Bangladeş’ten gelen göçmenler olduğunu iddia ediyor.
Hemen hemen tüm Arakanlılar 1982’den beri vatandaşlıktan mahrum bırakıldı ve neredeyse vatansız hale getirildi, ayrıca hareket özgürlüğü ve diğer temel haklara sahip olmaları da reddedildi.
BM Myanmar Uluslararası Bağımsız Araştırma Misyonunun raporunda Arakanlıların maruz kaldığı şiddet ‘etnik temizlik’ olarak nitelendirildi.
Myanmar hükümeti tarafından kurulan Bağımsız Soruşturma Komisyonu, Ocak 2020’de Myanmarlı güvenlik güçlerinin Arakan eyaletinde yürüttükleri operasyonlarda, savaş suçları işlediklerine inanılması için gerekli nedenler olduğu sonucuna vardı.
 



Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)

The Telegraph’ın ulaştığı radar verilerine göre, İran füzeleri 12 günlük savaş sırasında beş İsrail askeri tesisini doğrudan vurmuş görünüyor.

Söz konusu saldırılar İsrailli yetkililer tarafından duyurulmadı. Katı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden rapor edilemiyor.

Bu saldırılar, her iki tarafın da mutlak zafer iddiasında bulunmaya çalıştığı iki düşman arasındaki sözlü savaşı daha da karmaşık hale getirecek.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

Savaş bölgelerindeki bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzman olan ABD merkezli Oregon Eyalet Üniversitesi akademisyenleri yeni verileri The Telegraph ile paylaştı.

Raporlara göre İsrail'in kuzey, güney ve orta kesimlerinde, aralarında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün de bulunduğu, daha önce rapor edilmemiş beş askeri tesis İran füzeleriyle vuruldu.

The Telegraph'ın dün temas kurduğu İsrail ordusu yetkilileri, füze önleme oranları ya da üslerine verilen hasar konusunda yorum yapmayacaklarını ifade etti.

Bir ordu sözcüsü, “Söyleyebileceğimiz tek şey, ilgili tüm birimlerin operasyon boyunca operasyonel sürekliliği koruduğudur” dedi.

Askeri tesislere yönelik bu saldırılar, İsrail'in hava savunma sistemlerini deldiği bilinen, konut ve sanayi altyapısında büyük hasara yol açan 36 diğer saldırıya ilave olarak yapıldı.

Ülke genelinde konutlarda meydana gelen ciddi hasara rağmen sadece 28 İsraillinin hayatını kaybetmesi, ülkenin sofistike uyarı sisteminin ve halkın sığınakları disiplinli bir şekilde kullanmasının göstergesi.

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre İran füzelerinin büyük çoğunluğu önlenirken, sınırı geçmeyi başaran füzelerin oranı 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde günden güne arttı.

Bunun nedenleri net olmamakla birlikte, gelişmiş ateşleme teknikleri ve İran'ın gelişmiş füzeler kullanıyor olma ihtimali olabilir.

Demir Kubbe, İsrail'in en ünlü hava savunma sistemi olsa da aslında havan topları gibi kısa menzilli mermilere karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır ve ülkenin kullandığı ‘katmanlı’ hava savunma sisteminin sadece bir parçasıdır.

Orta katmanda, 300 kilometreye kadar menzile sahip insansız hava araçları (İHA) ve füzeleri engellemek için optimize edilmiş Davut Sapanı hava savunma sistemi yer alıyor. En üstte ise uzun menzilli balistik füzeleri atmosfere girmeden önce etkisiz hale getiren Arrow (HITS) sistemi yer alıyor.

Sadece 9,7 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan İsrail'de, ülkenin ünlü füze savunma sistemlerinin ihlal edilmesi şok etkisi yarattı.

Ülke içinde askeri hedeflerin vurulduğuna dair şüpheler arttı.

Ülkenin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Kanal 13 televizyonundan Raviv Drucker geçen hafta şunları söyledi: “İran'ın füze saldırılarının birçoğu İsrail askeri üslerinde, bugüne kadar halen haber yapmadığımız stratejik yerlerde gerçekleşti... Bu durum insanların İranlıların ne kadar isabetli olduklarını ve pek çok yerde ne kadar büyük bir yıkıma yol açtıklarını anlamamalarına neden oldu.”

Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve sonuçları yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını açıkladı.

Sher, hasarı değerlendirmek için kullandıkları radar sistemi verilerinin patlamaları tespit etmek için yapılı çevredeki değişiklikleri ölçtüğünü ve saldırıların kesin olarak doğrulanması için ya söz konusu askeri alanlardaki saha raporlarının ya da uydu görüntülerinin gerektiğini ifade etti.

The Telegraph tarafından yapılan veri analizi, ABD ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi bir performans sergilediğini, ancak savaşın yedinci gününde füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor.

Bu, İsrail ordusunun daha önce yaptığı ve başarı oranını ‘yüzde 87’ olarak veren tahminle büyük ölçüde uyumlu.