Okulların açılması koronavirüs vakalarının artışına neden olur mu?

Şam’da okula başlayan çocuklar (Reuters)
Şam’da okula başlayan çocuklar (Reuters)
TT

Okulların açılması koronavirüs vakalarının artışına neden olur mu?

Şam’da okula başlayan çocuklar (Reuters)
Şam’da okula başlayan çocuklar (Reuters)

Avrupa’daki çocuklar, yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) korunmak için maskelerini takarak okullarına döndü ancak aileler ve eğitimciler bu konuda oldukça endişeli.
Bloomberg’e göre kanıtlar, okulların yeniden açılmasının yerel Kovid-19 vakalarındaki artışın ilk nedeni olmadığını gösterse de, okullara dönüş kararı önümüzdeki aylarda bazı zorluklar doğurabilir.
İlk bakışta, Norveç deneyimi, okullara geri dönmenin vaka sayısında büyük bir artışa neden olmadığını gösterdi. Buradaki çocuklar Nisan ayı sonlarında okullarına geri döndü ve iki ay sonra yaz tatiline ayrılmadan önce yeni katı hijyen kuralları ile daha az kapasitedeki sınıflarda eğitim aldı.
İskandinav ülkesi, o dönemde seyahat kısıtlamaları, karantina gereksinimleri ve özel toplantılardaki sınırlamalarla salgını kontrol altına almayı başardı. Ancak Norveç’te geçtiğimiz günlerde sonbahar mevsiminin başlamasıyla birlikte vaka artışı yaşandı.

İskoçya’da ise Glasgow’daki bazı gruplar arasında vakalar artış gösterdi. Hükümet bunun okullar nedeniyle değil, toplumsal hareketlilik nedeniyle olduğunu bildirdi.
Ulusal Tıp Direktörü, Kuzey Glasgow ve Lanarkshire’daki birkaç lisede vakalar çıkmasının ardından BBC’ye verdiği demeçte, gençlerin kapalı mekanlarda yaptığı partilerin gerçek bir endişe konusu olduğunu söyleyerek, gençleri sosyal mesafe kurallarına uymaya teşvik etmek için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.
Almanya’da koronavirüs vakası bildirildiğinde bazı okullar kapatılırken, vaka sayısındaki artış genel olarak tatil sonrası yurt dışından dönen kişiler ile ilişkilendirildi.
Yakın zamanda açıklanan vakalardan yüzde 40’ının ülke dışından geldiği düşünülüyor. Kalan kısmın ise muhtemelen aile toplantıları ve özel etkinliklerden kaynaklandığına inanılıyor.
Virolog Christian Drosten, Almanya’daki okullarda öğrenciler arasında vaka kaydedilmemesinin erken müdahale, etkili test ve teması olanları izleme sayesinde ülkede nispeten vakaların az olmasına bağlı olduğuna inanıyor.

Durum buysa, İspanya, İtalya ve Fransa gibi vaka oranlarının arttığı ülkelerde okulları açık tutmak daha zor olabilir.
İsrail, Mayıs ayında sosyal mesafe önlemleri uygulanmadan ve sağlam bir temas izleme sistemi olmadan önce sınıfları açmakta yarışarak, henüz kontrol altına alınmamış salgını daha da alevlendirdi.
Onun aksine Danimarka’da ise, öğrenci yoğunluğunu azaltmak için örgün ve online eğitimi birleştirmenin yanı sıra her saat başı elleri yıkamak gibi bir model uygulandı.
Avrupa’da kış henüz başlamadı ve buradaki soğuk ve nemli hava, sınıf pencerelerin kapatılmasına neden olacak.
Söz konusu ülkelerde grip mevsiminin gelmesiyle işler daha da zorlaşacak. Avrupa ülkeleri durumun üstesinden gelme konusunda zorluk yaşıyor. Ancak okulları açık tutmak, koronavirüs salgınının yeniden alevleneceği anlamına da gelmeyebilir.



Oscarlı yıldızlar gerçek olaylardan esinlenen felaket filminde buluştu

2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan 55 yaşındaki Matthew McConaughey, 6 yıldır sinemaya ara vermişti (Apple)
2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan 55 yaşındaki Matthew McConaughey, 6 yıldır sinemaya ara vermişti (Apple)
TT

Oscarlı yıldızlar gerçek olaylardan esinlenen felaket filminde buluştu

2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan 55 yaşındaki Matthew McConaughey, 6 yıldır sinemaya ara vermişti (Apple)
2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan 55 yaşındaki Matthew McConaughey, 6 yıldır sinemaya ara vermişti (Apple)

Apple TV+, başrolünde Oscar ödüllü Matthew McConaughey'nin yer aldığı yeni felaket filmi The Lost Bus'ın fragmanını yayımladı.

Lizzie Johnson'ın gerçek olaylara dayanan Paradise: One Town's Struggle to Survive an American Wildfire (Cennet: Bir Kasabanın Amerikan Orman Yangınında Hayatta Kalma Mücadelesi) adlı kitabından uyarlanan film, resmi özetine göre, "yoldan çıkmış bir okul otobüsü şoförüyle fedakar bir öğretmenin, 22 çocuğu korkunç bir yangından kurtarmak için verdikleri mücadeleyi" konu alıyor.

Fragmanda McConaughey'nin canlandırdığı karakterin, Kaliforniya'nın Butte County bölgesinde otobüs sürerken telsizden bir anons aldığı görülüyor. Ses, "Ponderosa İlkokulu'nda bir durum var. 22 çocuk mahsur kaldı... Bu çocukları alabilecek biri var mı?" diyor. 

McConaughey mikrofonu eline alıp cevap vermek üzereyken görüntüler, duman bulutları, havadan yangın söndürme ekipleri ve alevlerin içinden geçen otobüs sahnelerine kesiliyor.

Filmin başrolünde McConaughey'ye America Ferrera eşlik ediyor. Oyuncu kadrosunda ayrıca Yul Vazquez, Ashlie Atkinson ve Spencer Watson yer alıyor.

"Sessiz kahramanlıkların hikayesi"

Yönetmen koltuğunda oturan Paul Greengrass, filmle ilgili şu ifadeyi kullanıyor:

The Lost Bus, sessiz kahramanlıkların hikayesi. Akla hayale sığmayan bir felaketin ortasında insanların nasıl bir araya geldiğini anlatıyor. Böyle bir öyküyü anlatma fırsatını bana verdikleri için onur duyuyorum.

Uçuş 93 (United 93) ve Kanlı Pazar'la (Bloody Sunday) da tanınan Greengrass, Brad Inglesby'yle birlikte filmin senaryosunu da kaleme aldı. 

Yapımcılar arasında Oscarlı yıldız Jamie Lee Curtis de bulunuyor. Curtis, Johnson'ı konuk olduğu radyo programında dinledikten sonra proje fikrini ortaya atmış. Kitabın yazarı Lizzie Johnson ise filmin yönetici yapımcılığını üstleniyor.

The Lost Bus, 2025 sonbaharında Apple TV+ ve sınırlı sayıda sinema salonunda izleyiciyle buluşacak.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter