Telefonla aramak mı, yazışmak mı

“Fiziksel mesafenin korunmasını istiyoruz ancak bu sağlığımız için olsa bile hala esenliğimizi korumak için sosyal bağlara ihtiyacımız var”

Telefon görüşmesinin e-posta okuma ve yanıtlamayla aynı miktarda zaman aldığı da ortaya kondu (Pixabay)
Telefon görüşmesinin e-posta okuma ve yanıtlamayla aynı miktarda zaman aldığı da ortaya kondu (Pixabay)
TT

Telefonla aramak mı, yazışmak mı

Telefon görüşmesinin e-posta okuma ve yanıtlamayla aynı miktarda zaman aldığı da ortaya kondu (Pixabay)
Telefon görüşmesinin e-posta okuma ve yanıtlamayla aynı miktarda zaman aldığı da ortaya kondu (Pixabay)

Yeni bir psikoloji araştırmasına göre, sesli görüşmeler yaygın kanının aksine ne yazışmalardan daha fazla vakit alıyor ne de daha tuhaf hissettiriyor
Aylardır devam eden pandemiye karşı alınan sosyal mesafe önlemleriyle birlikte sosyal bağ kurma ihtiyacının da ağırlıkla teknoloji yardımıyla karşılanıyor olması akademisyenlerin ilgisini bu alana yöneltti.
Austin Teksas Üniversitesi’nin (UT Austin) haberine göre, üniversitede gerçekleştirilen yeni bir araştırma, kişiler genellikle elektronik posta ve kısa mesaj gibi yazı temelli iletişim yollarını tercih etse de telefon konuşmalarının açlığı duyulan bağlı kalma duygusunu karşılamak için muhtemelen daha başarılı olduğunu gösterdi.
Şikago Üniversitesi’nden Nicholas Epley’le birlikte yeni makalenin ortak yazarı olan UT Austin, McCombs İşletme Fakültesi’nden pazarlama alanında doktor öğretim görevlisi Amit Kumar, yaptıkları çalışmada kişilerin telefonla aramak daha utandırıcı bulunduğu için yazışmayı tercih ettiğini fakat çoğunluğun bu konuda yanıldığını ifade etti.

İnsanlar ses temelli ortam aracılığıyla kayda değer ölçüde daha fazla bağlanmış hissediyor ancak bunun uygunsuzluğuyla ilgili korkuları var. Bu da onları yazıya dayalı araçlara doğru itiyor.
Hakemli bilim dergisi Journal of Experimental Psychology’de ayrıntılarıyla paylaşılan araştırmadaki deneylerden birinde, araştırmacılar 200 kişiden eski bir arkadaşla e-posta ya da telefon yoluyla yeniden iletişime geçmenin neye benzeyeceğiyle ilgili tahminler yapmasını istedi ve ardından bunları gerçekten yapmaları için katılımcıları rastgele görevlendirdi.
Katılımcılar telefonla aramanın daha bağlı hissetmelerini sağlayacağını düşünseler bile yine de e-postayı tercih ettiklerini çünkü aramanın çok uygunsuz kaçacağına inandıklarını söyledi.
Ancak araştırma ekibi, telefon konuşmasının bir e-postadan daha iyi olacağı sonucuna ulaştı. Kumar “Sıra gerçek deneyimlere geldiğinde, katılımcılar telefonun e-posta karşısında eski arkadaşlarıyla kayda değer ölçüde daha güçlü bağ kurduğunu ve daha uygunsuz hissetmediklerini bildirdi" dedi.
Diğer deneyde araştırmacılar yabancılarla canlı bir sohbette yazışarak, görüntülü konuşmayla veya yalnızca sesle konuşmayla rastgele şekildi iletişim kurmakla görevlendirildi.
Katılımcılardan “Uzun süredir hayalini kurduğun bir şey var mı? Neden bunu başaramadın?” veya “Başka birinin önünde ağladığın bir zamanı anlatabilir misin?” gibi bir dizi kişisel soruyu sorması istendi.
Katılımcıla deneyde iletişim için kullandıkları ortamın önemli olmadığını ve yazışarak da telefondakiyle aynı düzeyde yabancıyla bağ kurma hissedeceklerini tahmin etti. Ancak ekip, tahminlerin aksine gerçekten etkileşime geçtiklerinde kişilerin konuşarak yazışmaya göre kayda değer ölçüde daha fazla bağ kurduğu sonucuna ulaştı. Aynı şekilde yine birbirlerinin seslerini duymanın daha tuhafohissetirmediğini gözlemlediler.
Araştırmacılara göre, sesin kendisi herhangi bir görsel unsur bulunmasa bile bağ kurmanın vazgeçilmez bir parçası gibi duruyor. Kumar “Fiziksel mesafenin korunmasını istiyoruz ancak bu sağlığımız için olsa bile hala esenliğimizi korumak için sosyal bağlara ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.
Sese dayalı ortamla ilgili başka bir söylentinin de üzerine giden araştırmacılar, katılımcıların eski arkadaşlarıyla yeniden bağ kurma süresini ölçtü. Ekip, telefon görüşmesinin e-postayı okuma ve yanıtlamayla aynı miktarda zaman aldığını ortaya koydu.
Araştırmacılar, ilişkilerin teknolojiyle yürütülmesinin bilhassa önemli olduğu böyle bir zamanda, elde ettikleri sonuçların iletişim ortamlarıyla ilgili genel varsayımları hem açıklığa kavuşturduğunu ve sorguladığını bilhassa önemli olduğunu düşünüyor.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi, yapay zekâ çözümleri geliştirmek için HUMAIN adlı bir şirket kurulduğunu duyurdu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, yapay zekâ çözümleri geliştirmek için HUMAIN adlı bir şirket kurulduğunu duyurdu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bugün, yapay zekâ (AI) çözümleri ve teknolojileri geliştirmeyi, yönetmeyi ve sektörün ekosistemine yatırım yapmayı amaçlayan HUMAIN şirketinin Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu tarafından kurulduğunu duyurdu.

Yönetim kuruluna Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın başkanlık ettiği HUMAIN, Arapça'daki en iyi büyük dil modellerinden (LLM) birinin geliştirilmesi de dahil olmak üzere son teknoloji yapay zekâ modelleri ve uygulamalarının yanı sıra, yeni nesil veri merkezleri ve bulut bilişim altyapısı sunacak.

HUMAIN, yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde yapay zekâ uygulamaları ve çözümleri geliştirme ve sunma yeteneklerini güçlendirmeye ve geliştirmeye ve dijital ekonomide yeni ufuklar açmaya katkıda bulunacak.

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu ve bir dizi portföy şirketi, yatırım ve uluslararası ortaklıklar yoluyla yapay zekâ ekosistemini güçlendirmek için çalışıyor ve Suudi Arabistan’ın üç kıta arasındaki stratejik coğrafi konumu da dahil olmak üzere, bağlantıyı kolaylaştıran ve büyük miktarda verinin hızlı bir şekilde işlenmesini sağlayan avantajlarından yararlanıyor. Suudi Arabistan'da artan ekonomik büyüme oranları ve modern teknolojilere ilgi duyan gençlerin yüksek oranı, yapay zekâ teknolojilerinde kapasite geliştirme, araştırma ve yeniliğin desteklenmesine katkıda bulunuyor.

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun yapay zekâ stratejisi, yerel kalkınma ve ekonomik çeşitlendirme çabalarını destekleme hedeflerinin bir parçası olarak Suudi Arabistan’ın küresel rekabet gücünü artırmayı amaçlıyor. Suudi Arabistan, Küresel Yapay Zekâ Endeksi 2024'te dünyada ulusal yapay zekâ stratejisi geliştiren ilk ülkeler arasında yer aldı.

HUMAIN, veri merkezleri ve cihazlarla ilgili çeşitli girişimleri destekleyecek ve koordine edecek, çeşitli alanlarda yapay zekâ teknolojilerinin benimsenmesini hızlandıracak ve enerji, sağlık, endüstri ve finansal hizmetler gibi stratejik sektörlerde dijital ekonomi için entegre bir çözüm ekosistemi sağlayacak. Şirket ayrıca, yeniliklerin fikri mülkiyet haklarını korurken yerel kalkınma çabalarını teşvik edecek ve Suudi Arabistan’ı en iyi veri ve yapay zekâ teknolojilerini sağlamak için küresel bir merkez olarak kurmak ve Krallık'tan ve dünyadan yatırım fırsatlarını ve sektördeki en iyi yetenekleri çekmek de dahil olmak üzere Suudi Arabistan’ın veri ve yapay zekâ sektöründeki hedeflerine ulaşacak.