Pandeminin otomotiv sektörüne etkisi sürüyor

Pandeminin otomotiv sektörüne etkisi sürüyor
TT

Pandeminin otomotiv sektörüne etkisi sürüyor

Pandeminin otomotiv sektörüne etkisi sürüyor

Yılın ilk 8 ayında toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23 azalarak 712 bin 98 adet, otomobil üretimi yüzde 21 azalarak 485 bin 314 adet oldu.
Türkiye otomotiv sanayiine yön veren 14 büyük üyesiyle sektörün çatı kuruluşu olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Ocak-Ağustos dönemine ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Yılın ilk 8 ayında toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23 azalarak 712 bin 98 adet, otomobil üretimi yüzde 21 azalarak 485 bin 314 adet oldu. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 731 bin 901 adete ulaştı. Her yıl Ağustos ayında bakım/onarım ve üretim planlamaları için üretime ara veren otomotiv üreticileri, bu sene daha kısa sürede hazırlıklarını tamamlayarak pandeminin negatif etkisini azaltmaya yoğunlaştı. Bu doğrultuda, Ağustos ayında Türk otomotiv sanayinin toplam üretimi geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 44 artarak 75 bin 341 adet, otomobil üretimi de yüzde 45 artarak 45 bin 211 adet oldu.
Otomotiv sanayisinin yılın ilk 8 ayında kapasite kullanım oranı yüzde 53 seviyesinde gerçekleşti. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 55, ağır ticari araçlarda yüzde 38, traktörde ise yüzde 40 oldu.

Ticari araçta üretim yüzde 27 daraldı
Otomotiv Sanayii Derneği’nin verilerine göre Ocak-Ağustos döneminde ticari araç üretimi bir önceki yıla kıyasla yüzde 27 daralırken, ağır ticari araç grubu üretimindeki daralma yüzde 13, hafif ticari araç grubunda ise yüzde 28 oranında kaydedildi. Bu dönemde, toplam ticari araç pazarı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 85, hafif ticari araç pazarı yüzde 86 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 75 arttı. Baz etkisi dikkate alındığında ise Ocak-Ağustos döneminde ticari araç pazarı 2017 yılının yüzde 35 gerisinde kaldı. Yalnızca Ağustos ayına bakıldığında yük ve yolcu taşıyan ticari araç üretimi 30 bin 130 adet, traktör üretimi ise 2 bin 968 adet oldu.

10 yıllık ortalamalara göre pazar yüzde 16 daraldı
Bu dönemde otomotiv pazarındaki toplam satışlar, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 69 artış kaydederek 414 bin 931 adet oldu. Aynı dönemde, otomobil pazarı da yüzde 64 oranında artış gösterdi ve 317 bin 394 adet seviyesinde gerçekleşti. Son 10 yıllık ortalamalar dikkate alındığında, Ocak-Ağustos döneminde toplam pazar yüzde 16, hafif ticari araç pazarı yüzde 28, ağır ticari araç pazarı yüzde 47, otomobil pazarı ise yüzde 10 oranında düşüş gösterdi. İlk 8 aylık dönemde, otomobil pazarında ithal araçların payı yüzde 61 olurken, hafif ticari araç pazarında ithal araç payı yüzde 38 olarak gerçekleşti.

Otomotiv ihracatta yüzde 14,2 ile ilk sırada yer aldı
Ocak-Ağustos döneminde ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 35 azalarak 523 bin 288 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı yüzde 32 oranında azalarak 360 bin 118 adet olurken, ticari araç ihracatı ise yüzde 42 azaldı. Traktör ihracatı ise 2019 yılına göre yüzde 20 azalarak 8 bin 376 adet olarak gerçekleşti. Pandemi nedeniyle Avrupa’da ticaretin durma noktasına geldiği Nisan 2020’de 10 bin 613 adet olan otomotiv ihracatı; Mayıs’ta 44 bin 406, Haziran’da 70 bin 809, Temmuz’da 78 bin 242 adet olmuştu. Ağustos’ta ise bu rakam 42 bin 865 adet olarak kayıtlara geçti. Ağustos ayındaki bu gerilemede ihraç pazarlarının daha tam anlamıyla toparlanamamış olmasının etkisi kadar Türk otomotiv sanayinin bakım arası döneminde iç pazar için üretime ağırlık vermesinin de etkisi oldu.

Otomotiv ihracatı 14,7 milyar dolara ulaştı
Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 27, Euro bazında ise yine yüzde 27 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam otomotiv ihracatı 14,7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 27 azalarak 5,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 26 azalarak, 4,8 milyar Euro oldu. Aynı dönemde, dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 31 oranında, tedarik sanayi ihracatı da yüzde 20 oranında azaldı.



Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
TT

Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)

Altın fiyatı bugün tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşarak ons başına 3.600,46 dolara çıktı. Bu artış, geçen hafta beklentilerin altında kalan istihdam verilerinin ardından Fed'in bu ay faiz indirimi yapacağına dair beklentilerin artmasından kaynaklandı.

Spot altın, saat 01:21'de ons başına 3.586,81 dolardan işlem görüyordu. Altın, cuma günü 3.599,89 dolar ile rekor seviyeye yükselmişti.

Aralık teslimi ABD altın vadeli işlemleri yüzde 0,7 düşüşle 3.626,10 dolara geriledi.

Capital.com analisti Kyle Rodda, “Ana faktör, ABD istihdam verileri ve eylül ayında 50 baz puanlık faiz indirimi beklentisi. Bu ihtimal düşük olsa da istihdam verileri öncesindeki durumdan temel bir değişiklik anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Rodda, “Genel olarak, tüm faktörler şu anda altın fiyatını yukarı çekiyor. Bu haftaki sürpriz enflasyon verilerine rağmen, 3 bin 600 dolar seviyesinin iyi bir şekilde test edileceğini göreceğiz” dedi.

Geçtiğimiz ağustos ayında ABD'de istihdam artışı keskin bir şekilde zayıfladı ve işsizlik oranı yüzde 4,3 ile neredeyse dört yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu durum, işgücü piyasasının zayıfladığını teyit ediyor ve Fed'in önümüzdeki hafta faiz indirimi yapma olasılığını güçlendiriyor.

CME Group'un FedWatch aracına göre, altın fiyatı şu anda bu ay 25 baz puanlık bir indirim beklentisini yansıtıyor ve yüzde 8 olasılıkla 50 baz puanlık daha büyük bir indirim bekleniyor.

Düşük faiz oranları, altın tutmanın fırsat maliyetini azaltır ve doları zayıflatır, bu da diğer para birimlerini elinde bulunduran yatırımcılar için altını daha ucuz hale getirir.

Şimdi gözler, Fed'in beklenen faiz indiriminin boyutu hakkında daha fazla netlik sağlayabilecek olan perşembe günkü ABD enflasyon raporuna çevrildi.

Altın, zayıf dolar, merkez bankalarının alımları, para politikasındaki gevşeme ve hâkim jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin etkisiyle 2024'te yüzde 27 değer kazandıktan sonra, bu yıl şimdiye kadar yüzde 37 değer kazandı.

Çin Halk Bankası, geçtiğimiz ağustos ayında altın rezervlerini artırarak, değerli metali on ay üst üste satın almaya devam etti.

Bu arada altın yatırımcıları 2 Eylül'de sona eren haftada net uzun pozisyonlarını 20.740 kontrat artırarak 168.862 kontrata çıkardı.

Gümüşün spot fiyatı ise yüzde 0,5 düşüşle ons başına 40,75 dolara gerilerken, platin yüzde 0,1 artışla 1.374,35 dolara yükseldi. Paladyum ise 1.109,71 dolarda sabit kaldı.


Rusya'ya yönelik yaptırım riskleri arttıkça petrol yükseliyor

Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
TT

Rusya'ya yönelik yaptırım riskleri arttıkça petrol yükseliyor

Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)
Alman Wintershall Dea şirketinin tesislerindeki pompalar (DPA)

Petrol fiyatları bugün yüzde 1'in üzerinde yükselerek geçen haftaki kayıplarını telafi etti. Bu yükselişte, Ukrayna'ya düzenlenen saldırının ardından Rus ham petrolüne yönelik yeni yaptırım ihtimali, OPEC+'nın planladığı üretim artışı ile dengelendi.

Brent ham petrolü varil başına 80 sent veya yüzde 1,2 artışla 66,30 dolara yükselirken, ABD Batı Teksas Orta Kalite ham petrolü 75 sent veya yüzde 1,2 artışla varil başına 62,62 dolara yükseldi.

ABD işgücü piyasası verilerinin cuma günü zayıf çıkmasının ardından enerji talebi tahminlerinin düşmesi nedeniyle ham petrol fiyatları yüzde 2'nin üzerinde geriledi. Fiyatlar önceki hafta da yüzde 3'ün üzerinde düşüş kaydetmişti.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü, Rusya ve diğer müttefikleri içeren OPEC Plus ittifakı, pazar günü ekim ayında petrol üretimini artırma konusunda anlaşmaya vardı. Sekiz OPEC Plus ülkesi, ekim ayında petrol üretimini günde yaklaşık 137 bin varil artıracak. Bu artış, eylül ve ağustos aylarında günlük 555 bin varil, temmuz ve haziran aylarında günlük 411 bin varil olan aylık artıştan önemli ölçüde daha düşük.

Rakuten Securities'in emtia analisti Satoru Yoshida, “Petrol talebi, üretim artışının beklentilerin altında kalmasıyla ortaya çıktı. Rusya-Ukrayna savaşında barış umutlarının azalması ve Rus petrolünün piyasayı desteklemeyeceği beklentisi, fiyatları desteklemeye katkıda bulundu” değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna yetkilileri tarafından dün yapılan açıklamaya göre, Rusya Ukrayna'ya en büyük hava saldırısını düzenleyerek Kiev'deki ana hükümet binasını ateşe verdi ve en az beş kişiyi öldürdü.

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Avrupalı liderlerin bugün ve yarın ayrı ayrı ABD'yi ziyaret ederek, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmenin yollarını görüşeceklerini söyledi. Trump, savaşın mevcut durumundan memnun olmadığını, ancak yakında çözülebileceğine olan güvenini yineledi.

Fujitomi Securities analisti Toshitaka Tatsuya, "OPEC+'nın üretimi artırma kararının ardından petrol piyasasının istikrara kavuştuğunu ve geçen haftaki düşüşün ardından fiyatlarda geçici bir istikrar görüldüğünü" açıkladı. Tatsuya, OPEC+'nın üretimi artırma kararının etkisini geçen haftadan bu yana petrol piyasasının zaten emdiğini ifade etti. Tatsuya, "ABD'nin Rusya'ya yönelik olası yeni yaptırımları nedeniyle arzın sıkılaşacağı beklentilerinin de fiyat istikrarına katkıda bulunduğunu" belirtti.

Goldman Sachs, hafta sonu yayınladığı raporunda, Amerika kıtasındaki arz artışının Rusya'dan gelen arz düşüşünü telafi etmesi ve küresel talebin artması nedeniyle 2026 yılında petrol üretiminde hafif bir fazlalık olacağını öngördü.


Rusya ve Çin, doğalgaz sektöründe iş birliğini güçlendirirken yeni boru hattı inşasına yönelik mutabakat zaptı imzaladı

Rusya Devlet Başkanı Putin, 2014 yılında Sibirya’nın Gücü 1 Boru Hattı’nın açılış töreninde boru hattının ilk bölümünü imzalarken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Putin, 2014 yılında Sibirya’nın Gücü 1 Boru Hattı’nın açılış töreninde boru hattının ilk bölümünü imzalarken (Reuters)
TT

Rusya ve Çin, doğalgaz sektöründe iş birliğini güçlendirirken yeni boru hattı inşasına yönelik mutabakat zaptı imzaladı

Rusya Devlet Başkanı Putin, 2014 yılında Sibirya’nın Gücü 1 Boru Hattı’nın açılış töreninde boru hattının ilk bölümünü imzalarken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Putin, 2014 yılında Sibirya’nın Gücü 1 Boru Hattı’nın açılış töreninde boru hattının ilk bölümünü imzalarken (Reuters)

Rus enerji şirketi Gazprom tarafından bugün yapılan açıklamada, Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) ile Sibirya’nın Gücü 2 Boru Hattı ve Uzak Doğu rotası üzerinden Çin'e yıllık doğalgaz arzını artırmak için bir mutabakat zaptı imzalandığı bildirildi.

Anlaşma, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Çin ziyareti sırasında imzalandı.

Rus haber ajansı Novosti’nin aktardığına göre Gazprom’un Başkanı Aleksey Miller, iki şirketin Sibirya’nın Gücü 2 Boru Hattı üzerinden yapılan tedarik miktarını yıllık 38 milyar metreküpten 44 milyar metreküpe çıkarmayı kararlaştırdığını söyledi. Miller, ayrıca Uzak Doğu güzergâhı üzerinden yapılan tedariklerin 10 milyar metreküpten 12 milyar metreküpe çıkarılması kararı alındığını da açıkladı.

Reuters'ın önceki raporlarına göre iki ülke arasında Sibirya’nın Gücü 2 Boru Hattı’nın inşası konusunda müzakerelerde ilerleme sağlanamaması nedeniyle Çin, mevcut boru hattı üzerinden Rusya'dan gaz alımını artırmaya çalışıyordu.

Önemli bir gelişme olarak Miller, Çin'e uzanan Sibirya’nın Gücü 2 Boru Hattı ve Moğolistan'dan geçen Soyuz Vostok Doğalgaz Boru Hattı’nın inşası konusunda yasal olarak bağlayıcı bir mutabakatın imzalandığını da açıkladı.

Miller, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Gazprom ve CNPC bugün stratejik iş birliği konusunda yeni bir mutabakat zaptı imzaladı. Bu gelişme, CNPC ile yeni projeler üzerinde yaptığımız çalışmalarda yeni bir aşamaya girdiğimizi gösteriyor.”

Söz konusu anlaşmalar, her iki tarafın da doğalgaz tedariki için yeni olanaklar aramaya devam ettiği bir dönemde imzalandı.

Öte yandan Putin'in yarın Japonya'nın teslim olmasıyla İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin kutlanacağı Tiananmen Meydanı'nda düzenlenecek askeri geçit törenine katılması bekleniyor.