Iron Man'in ark reaktörü esasen ne için tasarlanmıştı?

Tony Stark'ı canlandıran Robert Downey Jr. kısa süre önce Marvel macerasının sona erdiğini düşünmüştü (Marvel/Paramount)
Tony Stark'ı canlandıran Robert Downey Jr. kısa süre önce Marvel macerasının sona erdiğini düşünmüştü (Marvel/Paramount)
TT

Iron Man'in ark reaktörü esasen ne için tasarlanmıştı?

Tony Stark'ı canlandıran Robert Downey Jr. kısa süre önce Marvel macerasının sona erdiğini düşünmüştü (Marvel/Paramount)
Tony Stark'ı canlandıran Robert Downey Jr. kısa süre önce Marvel macerasının sona erdiğini düşünmüştü (Marvel/Paramount)

Iron Man’in ark reaktörünü esasen Tony Stark’ın babası Howard Stark Soğuk Savaş’ı sona erdirmenin bir yolu olarak tasarlamıştı. 
Tony Stark, Marvel Sinematik Evreni’nin bugüne kadarki en büyük dehası olduğunu ilk Iron Man zırhını hurdadan başarıyla oluşturmasıyla kanıtlamıştı. Her şeye rağmen Tony Stark yine de babasının omuzları üzerinde yükselmişti. Bu durum esasen Ark Reaktörü için geçerli. 
Howard Stark, ilk Ark Reaktörü prototipini Los Angeles’ta Stark Industries’in Genel Merkezi’ne güç sağlamak için inşa etmişti, fakat o bunun bitmemiş bir teknoloji olduğunu düşünmüştü. 
Nasıl küçültüleceğini anlamak Tony’nin de dehasını zorlamıştı ve önemli bir kimyasal bileşenin kendisini zehirlediğini fark ettiğinde engelle karşılaşmıştı.
Howard, keşfedilmemiş bir elementin sürdürülebilir bir Ark Reaktörü oluşturmanın anahtarı olduğunu düşünüyordu ve elementi sentezlemek için Tony'nin modern teknolojiyi kullanmasına yardımcı olması için Howard ardında bir kılavuz bırakmıştı. Peki Howard Ark Reaktörü üzerinde neden bu kadar çok çalışmıştı?
Iron Man 2: Public Identity’e göre Ark Reaktörü, Howard Stark’ın Soğuk Savaşı sonlandırma çabasıyla ilişkiliydi. Screen Rant'in haberine göre Howard hızlanan nükleer endüstrisine karşı çıkıyor, nükleer güce karşı temkinli ve Soğuk Savaş’ın ısınmasından korkuyor gibi görünüyordu. 
Buradan hareketle Howard, hem yenilenebilir hem de sürdürülebilir alternatif bir güç kaynağı üzerinde çalışmaya başladı ve araştırma ekibi kurarak “Project Unity”i (Birlik Projesi)  oluşturdu. Anton Vanko da bu ekibin bir üyesiydi. 
Howard Stark, başarısızlıkları görememişti ve Anton Vanko burada para kazanma fırsatı gören açgözlü bir adamdı. Howard gerçeği ortaya çıkarmış ve Vanko’nun Rusya’ya geri gönderilmesini sağlamıştı. Bu da projenin sonu gibi görünüyordu ve ABD hükümeti de Starkların diğer sırlarının yanlış ellere düşmesinden endişeleniyordu. 
Tony kuşkusuz Ark Reaktörü’nü babasının öngördüğünden çok farklı bir şekilde kullansa da Howard’ın tahmininden farklı biçimde bu teknoloji yine de dünyayı kurtarmanın anahtarı haline gelmişti. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe