Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'ceketi' Alman Welt gazetesine haber oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'ceketi' Alman Welt gazetesine haber oldu
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'ceketi' Alman Welt gazetesine haber oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'ceketi' Alman Welt gazetesine haber oldu

Alman Die Welt gazetesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “ekose desenli ceketleri” hakkında bir yazı yayımlandı.
“Erdoğan’ın ‘kazanan ceketi’ moda dünyasını nasıl etkiliyor?” başlıklı yazıda, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de koyu ve tek renk takım elbiseler norm olarak görülürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekose desenli ceketlerinin dikkat çektiği belirtildi.

“Erdoğan’ın kendi vizyonu var, normlara bağlı kalmıyor”
Die Welt’teki yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasette olduğu gibi kıyafet konusunda da yerleşik normların dışına çıktığı ve kendi vizyonunu ortaya koyduğuna işaret edildi.
Yazıda, görüşlerine yer verilen moda tasarımcısı Ferruh Karakaşlı, “Erdoğan giysileriyle ‘Vizyonları olan farklı bir şahsım. Norma bağlı kalmıyorum’ mesajı veriyor.” değerlendirmesini yaptı.

“Erdoğan giyiyor diye AK Parti muhalifleri ekose satın almıyor”
Modacı Ferruh Karakaşlı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı zamanda rahat ve geniş kesimli takım elbiseler tercih etmesine ilişkin “Bunun moda ile pek ilgisi yok. AK Partililer çok çalışan ve namaz kılan insanlar. Bunun için bilinçli olarak geniş kesim takım elbiseler giyiyorlar” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ceketlerindeki desen ve kesim seçiminin modaya uymasa da siyasi olarak başarılı olduğunu vurgulayan Ferruh Karakaşlı, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ekose deseni tercih ettiğinden bu yana moda tasarımcılarının AK Parti muhaliflerine artık ekose hiçbir şey satamadıkları” yorumunda bulundu.

“Erdoğan da Atatürk gibi tarihe geçecek”
Modacı Ferruh Karakaşlı, Atatürk’ün politikalarının yanı sıra kıyafet stili ile de hatırlandığını aktararak, “Erdoğan da Atatürk gibi tarihe geçecek ama belki ondan farklı olarak sadece siyasetiyle. Erdoğan’ın siyaseti, kıyafet seçiminden çok daha güçlü. Hiç de fena hatırlanmayacak. Yaptırdığı otoyollar, köprüler, altyapı projeleriyle anılacak” görüşlerini kaydetti.



İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
TT

İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İsrail Başbakanlık Ofisi'ne göre İran genişlettiği hava saldırılarına karşılık olarak, İsrail'e yüzlerce roket fırlattı. Cuma gününden bu yana devam eden saldırılar sonucu 24 İsrailli öldü.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW), İran'ın saldırılarının hızının şimdilik yavaşladığını belirterek, İran'ın yakında füzelerinin tükenebileceğine dair şüpheleri arttırdı.

Şarku’l Avsat’ın Fortune dergisinden aktardığı habere göre ISW dün yayınladığı raporda, İran'ın ‘beklenenden daha az sayıda ve azalan bir oranda füze fırlattığını’ bildirdi. ISW bunu, İsrail'in İran'ın füze stokunu hedef almasına bağladı.

Raporda, “İsrail saldırısının başladığı 12 Haziran'dan bu yana İran'ın İsrail'i hedef alan füze saldırılarının sıklığı azaldı, bu da İsrail saldırılarının İran'ın İsrail'e füze atma hızını etkilediğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulunuldu.

ISW'nin tahminlerine göre İran cuma ve cumartesi günleri 100-200 füze kullanarak altı saldırı dalgası başlattı. Ancak cumartesi gününden sonra İran her biri 35-40 füzelik sadece iki saldırı dalgası gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz cumartesi günü, Tahran'ın İsrail'e bin balistik füze fırlatmayı planladığına dair çeşitli haberler geldi.

ISW'nin raporunda, “İran, İsrail'e verdiği karşılıkta başlangıçta planladığından çok daha az mühimmat kullandı. Bunun nedeni muhtemelen İsrail ordusunun İran'ın İsrail'e karşılık vermek için kullanmayı planladığı roketatarları ve siloları imha etmesi ve hasar vermesiydi” ifadeleri yer aldı.

Mevcut çatışma başlamadan önce ABD ve İsrail'in tahminlerine göre İran'ın füze stoku 2 bin civarındaydı. Ancak ISW'ye göre bunların hepsi İsrail'e ulaşacak kadar menzile sahip değil.

Fortune dergisine göre şayet ISW'nin verdiği rakamlar doğruysa, İran'ın İsrail'e yönelik mevcut füze atışları uzun sürmeyebilir. Bu da Tahran'ı füze atmadan karşılık vermenin yollarını aramaya zorlayabilir.

İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kosari cumartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesinin, küresel petrol tüketiminin yüzde 21'ine eşdeğer bir miktarın, yani günde yaklaşık 21 milyon varilin geçtiği stratejik Hürmüz Boğazı'nı kapatmayı ciddi olarak değerlendirdiğini söyledi.

İran füzeleri bugün şafaktan önce Tel Aviv ve İsrail'in liman kenti Hayfa'yı vurarak en az sekiz kişinin ölümüne ve çok sayıda evin yıkılmasına neden oldu.

İran bombardımanı, Tel Aviv'in yoğun nüfuslu mahallesindeki birkaç apartmanı yerle bir etti ve şehirdeki ABD Büyükelçiliği’ne sadece birkaç yüz metre mesafedeki otel ve evlerin camlarını kırdı. ABD Büyükelçisi binada küçük çaplı hasar meydana geldiğini, ancak personelden yaralanan olmadığını bildirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), son saldırıda İsrail'in çok katmanlı savunma sistemlerinin birbirini hedef almasını sağlayan ve İran'ın birçok hedefi başarıyla vurmasına olanak tanıyan yeni bir teknik kullanıldığını söyledi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

DMO tarafından yapılan açıklamada, “ABD ve Batılı güçlerin kapsamlı desteğine ve İsrail'in en son savunma teknolojilerine sahip olmasına rağmen, bu operasyonda kullanılan girişimler ve yetenekler, füzelerin işgal altında bulunan topraklardaki hedefleri başarıyla vurmasına yol açtı” denildi.

İsrail ordusu saldırılarla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi. İsrail'den önleyici füzelerin birbirlerini vurduğuna dair herhangi bir haber gelmedi.

İsrailli yetkililer defalarca Demir Kubbe savunma sisteminin yüzde 100 aşılmaz olmadığını söyledi ve önümüzdeki zor günler konusunda uyarıda bulundu.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tahran'ın kibirli diktatörü, İsrail'in sivil cephesini hedef alan ve İsrail ordusunun, kendi kabiliyetlerini yok eden saldırılarını sürdürmesini engellemek isteyen korkak bir katil haline geldi. Tahran halkı yakında bunun bedelini ödeyecek.”

İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, İran'daki ölü sayısının en az 224'e ulaştığını ve bunların yüzde 90'ının sivil olduğunu açıkladı.