Suudi Arabistan’da koruyucu önlemler vaka sayılarında istikrarın sağlanmasında katkıda bulunuyor

Kuveyt Ulusal Meclisi, 5 milletvekilinde koronavirüs tespit edilmesinin ardından oturumları erteledi.

Suudi Arabistan’da iyileşen hasta sayıları artarken vaka sayıları azalmaya devam ediyor (Fotoğraf: Beşir Salih)
Suudi Arabistan’da iyileşen hasta sayıları artarken vaka sayıları azalmaya devam ediyor (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Suudi Arabistan’da koruyucu önlemler vaka sayılarında istikrarın sağlanmasında katkıda bulunuyor

Suudi Arabistan’da iyileşen hasta sayıları artarken vaka sayıları azalmaya devam ediyor (Fotoğraf: Beşir Salih)
Suudi Arabistan’da iyileşen hasta sayıları artarken vaka sayıları azalmaya devam ediyor (Fotoğraf: Beşir Salih)

Suudi Arabistan’da yükselen iyileşen vaka eğrisi, hükümetin 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle sınırların açılması başta olmak üzere birçok alanda normal hayata dönme konusunda aldığı kararları destekler nitelikte.
Ülkede bin 60 hastanın daha sağlığına kavuşması ile iyileşenlerin sayısı 303 bin 930 kişiye yükseldi. Son 24 saatte 607 yeni vaka kaydedilmesi ile günlük vaka sayılarında düşüş devam etti. Bu gelişme hükümetin, ülkedeki sağlık durumunun istikrarının sağlanması ile sınırları yeniden açma kararını ve ülkede salgının başladığı dönemde geçici bir düşüşün olduğu diğer alanların faaliyetlerini artırma imkanlarını destekliyor.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı dün günlük hayatın birçok alanında koruyucu ve ihtiyati önlemlerin uygulanmasının ardından kritik vaka verilerinde düşüş olduğunu gösteren rakamlar yayınladı.
Ülkede doğrulanan toplam hasta sayısı 326 bin 258 kişiye yükselirken, 19 bin 23 aktif vakanın tedavi görmekte olduğu ve sağlık durumlarının güven verici olduğu belirtildi.
 
Kuveyt: Ulusal Meclis oturumları ertelendi
Kuveyt’te beş milletvekilinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tespit edilmesinin ardından Kuveyt Ulusal Meclisi'nin bugün ve yarın (Çarşamba) düzenlenmesi planlanan olağan oturumu, tüm milletvekillerine cumartesi günü test yapılması için gelecek hafta salı ve çarşamba günlerinde ertelendi.
Kuveyt Haber Ajansı’nın (KUNA) aktardığına göre, Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı Marzuk el-Ganim’in Meclis’in olağan oturumunun, tüm milletvekillerine koronavirüs testinin yapılması için gelecek hafta salı ve çarşamba günlerine ertelendiğini duyurdu.
El-Ganim’in açıklaması, Sağlık Bakanı Şeyh Basil es-Sabah’ın beş milletvekilinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tespit edilmesinin ardından Meclis toplantısının iptal edilmesini tavsiye ettiği mektubunun ardından geldi.
El-Ganim “Şu ana kadar 5’ten fazla milletvekilinde koronavirüs tespit edildiğini ancak henüz tüm milletvekillerine test yapılmadığını” açıkladı.
El-Ganim sözlerini şöyle sürdürdü:
“Art arda üç gün boyunca gerçekleştirdiğimiz oturumlarda bir çeşit yayılma olduğu ortada, milletvekilleri ve Meclis personelinin hastalığa yakalanmadığından emin olunması için gelecek cumartesi günü test yapılması gerekiyor. Bu, Meclis Başkanı veya Meclis Ofisi tarafından değil, sağlık yetkilileri ve Sağlık Bakanı tarafından belirlendi.”
El-Ganim yarın sağlıklı milletvekillerinin katılımıyla bir oturumun düzenlenemeyeceğini vurguladı. Ancak cumartesi günü tüm milletvekillerine test yapılmasının ardından gelecek hafta oturum düzenlenebileceğini belirtti.
Kuveyt Sağlık Bakanlığı 708 yeni vakanın daha kaydedilmesiyle ülkedeki toplam hasta sayısının 95 bin 472 kişiye yükseldiğini ve üç kişinin daha virüs sebebiyle yaşamını yitirmesi ile toplam ölüm sayısının 563 kişiye çıktığını açıkladı. Bakanlık ayrıca 506 hastanın daha sağlığına kavuşması ile ülkede iyileşenlerin sayısının 85 bin 501 kişiye yükseldiğini kaydetti.

Umman: 476 yeni vaka kaydedildi
Umman Sağlık Bakanlığı dün (Pazartesi), 476 yeni vakanın kaydedilmesi ile ülkede kaydedilen toplam hasta sayısının 90 bin 222 kişiye yükseldiğini duyurdu.
Umman Haber Ajansı'nın aktardığına göre, Sağlık Bakanlığı 90 bin 222 hastadan 83 bin 928’inin sağlığına kavuştuğunu ve 790 kişiinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Bahreyn: 721 yeni vakanın kaydedildi
Bahreyn Sağlık Bakanlığına bağlı, ülkedeki sağlık durumunun takibine özel oluşturulan “Bahreyn’de Korona” web sitesinde yayınlanan verilere göre, 721 yeni vakanın kaydedilmesi ile ülkedeki toplam vaka sayısı 60 bin 307'ye yükseldi. 489 kişinin daha sağlığına kavuşması ile iyileşenlerin sayısı ise 53 bin kişiyi geçti. Bahreyn Sağlık Bakanlığı dün bir kişinin daha salgın sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölüm sayısının 212 kişiye yükseldiğini duyurdu.

Katar: 235 yeni vaka kaydedildi
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı dün iki kişinin daha salgın sebebiyle hayatını kaybettiğini böylece ülkede kaydedilen toplam ölüm sayısının 207 kişiye yükseldiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı, 235 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 121 bini geçtiğini ve 249 hastanın iyileşmesi ile toplam iyileşen hasta sayısının 118 bin 931 kişiye ulaştığını açıkladı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.