Libyalılar Fas anlaşmasına yönelik temkinli iyimserlik içerisinde

Bingazi’de meydana gelen yıkım. (Reuters)
Bingazi’de meydana gelen yıkım. (Reuters)
TT

Libyalılar Fas anlaşmasına yönelik temkinli iyimserlik içerisinde

Bingazi’de meydana gelen yıkım. (Reuters)
Bingazi’de meydana gelen yıkım. (Reuters)

Zayid Hediye
Libya krizinin karmaşık dosyalarının birbiri ardına çözülmesi, ülkede yıllardır süren ve devlet kurumlarında tam bir bölünmeye, hizmetlerin gerilemesine ve ekonomik krize yol açan siyasi ve askeri çekişmelerin ardından çatışan taraflar arasında kapsamlı bir anlaşmaya ulaşma konusunda olumlu işaretler veriyor.
Devlet Yüksek Konseyi ile Temsilciler Meclisi heyetlerinin Fas’taki zorlu müzakereler neticesinde egemenliği ilgilendiren makamların bölüşülmesine dair anlaşma imzalaması sonrasında taraflar, özellikle servetlerin paylaştırılması ve petrol gelirlerinin yönetimi gibi yıllardır siyasi çözüm yolunda gerçek engeller oluşturan bazı ihtilaflar üzerinde uzlaşmaya yakınlaştılar. Yürütme organının Libya’nın 3 tarihi bölgesi arasında paylaşımı ise başta Mısır’da yapılan görüşmeler olmak üzere diğer müzakerelere bırakıldı.
Bunun karşılığında Libya’nın doğusundaki halk hareketi, Abdullah es-Seni başkanlığındaki geçici hükümetin performansına karşı protesto gösterilerini sürdürüyor. Nitekim Seni hükümetinin temel hizmetler ve yaşam koşullarını iyileştirme konusunda mevcut krizle mücadelede başarılı olamaması yönetimi Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih aracılığıyla istifasını sunmaya zorladı.
Libya’nın doğusundaki kentlerde protestolar üç gün üst üste devam etti. Bingazi, Beyda ve Tobruk’taki gösteriler daha sonra Bingazi’nin doğusundaki El-Merec ve batısındaki İcdabiya kentlerine de sıçradı. Libya’da tüm çevrelerin çağrısını yaptığı yarınki barışçıl protestoların düzenlenmesinin gerginliğin daha da tırmanmasına ve olayların tamamen kontrolden çıkmasına yol açabileceği belirtiliyor.
Söz konusu gerginlik, göstericilerin Bingazi’deki geçici hükümet binasının bir kapısını ateşe vermesinin ardından geldi. Ordunun ve polisin müdahalesi sonrasında durum yeniden kontrol altına alındı. Göstericiler, hükümetin vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalması ve bazı bakanların yolsuzluğa bulaştığı şüphesiyle Meclis binasına saldırmıştı.

Geçici hükümetin istifası ve istifanın reddi
Temsilciler Meclisi Başkanı Salih bu gelişmelerin ardından hükümet ile olağanüstü bir toplantı düzenledi. Hükümet toplantıda istifasını sundu ancak Salih istifayı önümüzdeki günlerde Meclis’te düzenlenecek resmi oturuma erteleme talebiyle reddetti.
Meclis’in basın ofisinden yapılan açıklamada istifa talebinin Meclis Başkanı’nın halkın elektrik ve su kesintileri başta olmak üzere hizmetlerin ve yaşam koşullarının kötüleşmesine karşı dile getirdiği talepleri ele almak ve bu krizleri çözerek vatandaş üzerindeki yükü hafifletmek amacıyla 13 Eylül’de bazı yetkililerle düzenlediği olağanüstü toplantıda geldiği bildirildi.

Ordu, gösterilerin amacından sapmasına karşı uyardı
Libya Ordusu Genel Komutanlığı’ndan protestolarla ilgili pazar günü bir açıklama yayınlandı. Libya Ulusal Ordu (LUO) Sözcüsü Ahmed Mismari’nin okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Gösteri düzenleme Libya halkının hakkıdır. Libya Ordu Komutanlığı başta olmak adil taleplerin karşılanması konusunda halkın yanındadır. Ordu, protestocuları koruma ve protestoları amacından saptırma fırsatına izin vermeme taahhüdünde bulunuyor.”
Açıklamanın devamında, Ordu Genel Komutanlığı’nın Libya krizinin siyasi, güvenlik, askeri ve ekonomi alanlarındaki gelişmeleri ve özellikle koronavirüs salgınının patlak vermesi, likidite eksikliği, yüksek fiyatlar ve yolsuzluğun yaygınlaşması gibi vatandaşların yaşamlarını doğrudan etkileyen bu krizleri protesto etmek için ortaya çıkan halk hareketini büyük bir dikkatle takip ettiği kaydedildi.
Bu krizlerin ‘suni’ olduğu belirtilen açıklamada ayrıca halkın gösteri düzenleme hakkına sahip olduğunun altı çizilerek komplocuların, ajanların ve hainlerin ülkeyi bu durumu soktukları ve Libyalıların gayretini devşirdikleri konusundaki acı gerçeğin reddedildiği ifade edildi.

Petrol tesislerine yönelik ablukayı kaldırma sözü
ABD’nin Trablus Büyükelçiliği, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter’in ülkenin enerji sektörünü eski haline getirme ve petrol tesislerine yönelik aylardır devam eden ablukaya son verme sözü verdiğini bildirdi.
Büyükelçilik tarafından yapılan açıklamada “LUO, Hafter'in tüm enerji sektörünün en geç 12 Eylül’e kadar yeniden açılmasına izin verme konusundaki kişisel taahhüdünü ABD hükümetine iletti” denildi.
ABD’nin petrol ve gaz gelirlerinin şeffaf bir şekilde dağıtılacağının ve Libya halkının yararına kullanılacağının garantisi olacak finans modelini desteklediğinin ifade edildiği açıklamada “Büyükelçilik, enerji sektörünü yeniden açma zamanının geldiğine dair Libyaların görüş birliğine varmasını memnuniyetle karşılıyor” ifadeleri kullanıldı.
Büyükelçilik, Ulusal Petrol Kurumu’nun siyasi olmayan hayati çalışmasına yeniden başlamasına imkan tanıyacak anlaşmaya yakınlaşmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Temkinli iyimserlik
ABD Büyükelçiliği’nin açıklaması, Devlet Yüksek Konseyi ile Temsilciler Meclisi heyetlerinin günü Fas’ta uzun süren zor görüşmelerin ardından cumartesi ulaştıkları nihai anlaşma belgesini imzalaması ülke geneline hakim olan iyimserliği güçlendirdi.
Müzakereler, tarafların Libya Devleti’nin egemenliğini temsil eden makamların başına geçecek isimlerin belirlenmesinde ve bu makamlarda yolsuzlukla mücadelede izlenecek mekanizmalar oluşturma ve kurumların inşasında uluslararası tecrübelerden faydalanma konusunda uzlaşıya varmasıyla sonuçlandı.
Temsilciler Meclisi’nden İdris Umran’ın okuduğu ortak sonuç bildirgesinde “iki tarafın ayrıca bu anlaşmanın uygulanmasını ve aktifleştirilmesini sağlamak için gerekli prosedürleri tamamlamak amacıyla diyalogları sürdürme ve eylül ayının sonunda bu görüşmeleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı” bildirildi.

4 temel nokta üzerinde uzlaşıldı
Temsilciler Meclisi Başkanı Salih, “Ülkedeki krizin bitirilmesi için Temsilciler Meclisi ile Trablus’taki Devlet Konseyi arasında 4 temel nokta üzerine anlaşma sağlandı” dedi.
Salih, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Anlaşmada, ülkenin her üç bölgesinin seçim grupları aracılığıyla bir başkan ve iki yardımcıdan oluşacak yeni Başkanlık Konseyi temsilcisi seçmesi, aynı şekilde ülkenin orta kesimindeki Sirte kentinin yeni hükümetin, merkez bankasının ve yasama meclislerinin merkezi olması öngörülüyor. İlgili tüm kurumlar, parlamento ve devlet başkanlığı seçimlerinin belirlenen vaktinde düzenlenmesi için başta hukuki ve anayasal önlemlerin alınması olmak üzere belirtilen süre içinde görevlerini yerine getirmelidir.”
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler uzmanı Prof. Cemal Şatşat, konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Söz konusu iyimserlik doğaldır. Ancak Libya krizinin son yıllarda izlediği dolambaçlı ve karmaşık yollara alışkınız. Bu yüzden daima temkinli olmalı ve eylemleri beklemeliyiz. Çünkü eylemler daha doğru ve daha güvenilirdir. Şu anki anlaşma bence, siyasiler arasında makam pastasını bölüşme anlaşmasıdır. Ancak diğer taraflar henüz sözlerini söylemediler. Bu sözler belirleyici olabilir. Yani tüm tarafların askeri kollarını kastediyorum. Onlar şu an anlaşmaların akıbetini görmek ve buna göre pozisyon almak için olan biteni sessizce takip ediyorlar. Aynı şey aşağı yukarı dış aktörler için de geçerli. Zira söz konusu aktörler bu anlaşmalara çıkar gözüyle bakıyorlar. Eğer çıkarlarına hizmet ederse desteklerler, aksi takdirde desteklemezler. Uzun yıllardır krize dahil olan eden büyükleri kastediyorum. Bu büyükler, çatışmanın taraflarına önemli destek verdi ve çıkarlarına ulaşmadan bunları çıkarmak mümkün değil.”



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.