Enver Sedat’ın Knesset’teki konuşması Araplar ve İsrail arasında barış ortamı oluşturdu

Enver Sedat’ın Knesset’teki konuşması Araplar ve İsrail arasında barış ortamı oluşturdu
TT

Enver Sedat’ın Knesset’teki konuşması Araplar ve İsrail arasında barış ortamı oluşturdu

Enver Sedat’ın Knesset’teki konuşması Araplar ve İsrail arasında barış ortamı oluşturdu

Mısır’ın merhum Cumhurbaşkanı Enver Sedat, 9 Kasım 1977’de Mısır Halk Meclisi’nde yaptığı konuşma ile herkesi şaşırttığında, Sina Yarımadası’nın İsrail işgalinden kurtarılması çerçevesinde Mısır doğu cephesinde savaş patlak vermesinin üzerinden 4 yıl geçmişti.
Sedat mecliste yaptığı konuşmada barış konusundaki kararlılığını açıklayarak, eğer bir askeri ve çocukları yaralanmaktan kurtaracaksa İsrail’e gitmeye hazır olduğunu ve gerekirse dünyanın dibine kadar gidebileceğini dile getirdi.
Sedat konuşmasında bahsettiği ‘dünyanın dibi’ bağlamında 19 Kasım 1977’de İsrail’e yaptığı ziyaret ile Knesset ve ülke liderleriyle barış vizyonu hakkında görüştü.
Sedat’ın attığı basit bir adım değildi ve yaklaşık iki yıl sonra ABD himayesinde ‘Mısır-İsrail Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla sona eren uzun bir müzakereye zemin hazırladı.
Sedat’ın Kudüs ziyaretinden sonra ABD’li mevkidaşı Jimmy Carter bu durumdan yararlanmak istedi ve Sedat ile dönemin İsrail Başbakanı Menahem Begin’i Eylül 1978’de ABD başkanlarının tatil yeri olan Camp David’de yapılan görüşmelere davet etti.
İki taraf arasındaki müzakereler uzadı. Bu görüşmelere katılan dönemin Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed İbrahim Kamel’in müzakere yönetimini protesto etmek için istifasını açıklamasına neden olan anlaşmazlıklar yaşandı.
Ancak müzakerelerin başarılı olmasını isteyen Mısır Cumhurbaşkanı, Kamel’den istifasını ertelemesini istedi.
Mısır ve İsrail arasında ABD himayesi altında yaklaşık iki hafta süren görüşmelerden sonra, İsrail’in Sina’da işgal ettiği topraklardan uluslararası gözetim altında çekilmesi ve ABD’nin Mısır ve İsrail’e teşvik vaadini içeren Camp David Anlaşması’na ulaşıldığı açıklandı.
Camp David’de varılan ilk çerçeve anlaşma, birkaç ay sonra Mart 1979’da Beyaz Saray’da imzalanan, İsrail’in kademeli olarak geri çekilmesi ve iki taraf arasındaki ilişkilerin normalleşmesine ilişkin planı içeren resmi bir anlaşmaya dönüştü.
Böylece Mısır, İsrail ile barış anlaşması imzalayan ilk Arap ülkesi oldu.
Anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından Mısır’ın yılda 1,3 milyar dolarlık askeri yardım ve yaklaşık 200 milyon dolarlık ekonomik yardım alması onaylandı.
Anlaşma Mısır’da muhalefet ile karşılaşsa da, mecliste 15’e karşı 300 oy ile çoğunluk tarafından kabul edildi.
Ancak Sedat bundan sonra meclisi feshetmeye ve yeni seçimler yapmaya karar verdi.
Arap ülkeleri Sedat’ın İsrail ile barış hamlesine büyük tepki gösterdi ve Mısır’ın Arap Birliği üyeliği yaklaşık 10 yıl donduruldu.
Sedat’ın 1981’de İsrail ile barış anlaşmasını imzalamasına atfedilen suikastına rağmen, halefi Hüsnü Mübarek anlaşmayı uygulama ve geri çekilmeyi tamamlama taahhüdünü sürdürdü.
Ancak İsrail’in anlaşmanın bazı hükümlerinden kaçma girişimi karşısında Mısır ve İsrail, 1989’a kadar süren yasal bir tahkim savaşına girdi.
Mısır-İsrail barış anlaşmasının imzalanmasından 41 yıldan fazla bir süre geçerken, iktidara gelen tüm Mısırlı liderler anlaşmanın hüküm ve sürekliliğine bağlılıklarını teyit etti.
Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 2016’da yaptığı bir konuşmada, “Anlaşma imzalandığı zaman kimse Mısır ile İsrail arasında gerçek ve istikrarlı bir barış olasılığını hayal etmemişti. Bazıları barışın kalıcı olmadığını söyleyebilir. Ancak Filistinli kardeşlerimizin sorununu, onların devlet kurma haklarını ve her iki ülke için de garantilerin verilmesini çözebilirsek öyle olacak” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Mısır eski Dışişleri Bakanı Muhammed el-Urabi, “Mısırlılar normalleşmeye açık bir şekilde yanıt vermemiş olsalar da, resmi ve siyasi ilişkiler, koordinasyon seviyeleri ve devam eden etkinlik, bunun önemli ve gerekli bir anlaşma olduğunu doğruluyor” yorumunda bulundu.



Katz: İsrail, fırsat bulsaydı Hamaney'i öldürürdü

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Güney Lübnan'daki ordu birliklerini ziyareti sırasında, 2 Şubat 2025 (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Güney Lübnan'daki ordu birliklerini ziyareti sırasında, 2 Şubat 2025 (DPA)
TT

Katz: İsrail, fırsat bulsaydı Hamaney'i öldürürdü

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Güney Lübnan'daki ordu birliklerini ziyareti sırasında, 2 Şubat 2025 (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Güney Lübnan'daki ordu birliklerini ziyareti sırasında, 2 Şubat 2025 (DPA)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz yerel basına yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki savaş sırasında İsrail'in fırsat bulması halinde, İran Dini Lideri Ali Hamaney'i öldürmeyi hedeflediğini bildirdi.

Katz dün akşam İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN'a verdiği demeçte, “Eğer görüş alanımızda olsaydı, onu öldürürdük” dedi.

Ordunun onu ‘çok aradığını’ belirten Katz, “Hamaney bunu anladı, bu yüzden yeraltına indi ve komutanlarla iletişimi kesti... Dolayısıyla bu mümkün değildi” ifadelerini kullandı.

Katz Kanal 13'e yaptığı açıklamada, İsrail'in Hamaney’e yönelik suikast girişimlerini durduracağını, çünkü ‘ateşkes öncesi ve sonrası arasında fark olduğunu’ söyledi.

İsrail Savunma Bakanı, ABD'nin İsrail'in Hamaney’e suikast planını reddettiğine dair haberlerden günler sonra açıklama yaptı.

Jfjfj
 İran Dini Lideri Ali Hamaney dün resmi internet sitesinde yayınlanan bir videoda konuşma yapıyor. (AP)

Katz, Hamaney'e sığınakta kalmasını tavsiye etti.

Eylül 2024'te Beyrut'a düzenlenen büyük saldırıda İsrail tarafından öldürülen Hizbullah eski Genel Sekreteri’nden söz eden Katz, “Uzun süre müstahkem bir odada kalan Nasrallah'tan ders almalı” dedi.

İktidara geldiğinden beri İran'dan ayrılmayan liderin hareketleri en üst düzeyde güvenlik ve gizliliğe tabi.

Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail'in İran üzerindeki hava üstünlüğünü koruduğunu ve yeni saldırılar gerçekleştirmeye hazır olduğunu bildirdi.

Katz, “İran'ın nükleer silah geliştirmesine ve İsrail'i uzun menzilli füzelerle tehdit etmesine izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Şarku’l Avsat’ın Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre Katz verdiği röportajda, İsrail'in İran'ın zenginleştirilmiş uranyum depolama alanlarının yerlerini bilmediğini, ancak hava saldırılarının İran'ın uranyum zenginleştirme kapasitesini yok ettiğini iddia etti.

Katz, zenginleştirilmiş uranyumu kastederek, “Amaç malzemenin kendisini etkisiz hale getirmek değildi” dedi.

İsrail ve ABD saldırılarının İran'ın nükleer programı üzerindeki etkisi tartışma konusu.

Djjfjf
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu aralık ayında Savunma Bakanı Yisrael Katz ile birlikte Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nı ziyaret etti. (DPA)

Sızdırılan ABD istihbarat tahminleri bu saldırının İran'ın nükleer programını birkaç ay geciktirdiğini öne sürerken, Katz ve diğer İsrailli ve ABD'li yetkililer, saldırıların İran'ın kilit nükleer tesislerini yok ettiğini ve bunların yeniden inşasının yıllar alabileceğini söyledi.

Hem İsrail hem de İran 24 Haziran'da ateşkesle sonuçlanan savaşın zaferini kutladı.

İran Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail'in 13 Haziran'da başlayan saldırılarında en az 627 sivil hayatını kaybetti. İran'ın İsrail'e yönelik saldırılarında ise resmi rakamlara göre 28 kişi öldü.