ABD Adalet Bakanlığı: Al Jazeera’ye bağlı AJ+ ağı FARA’ya tabi tutulmalı

Doha merkezindeki Al-Jazeera kanalının logosu (Arşiv-Reuters)
Doha merkezindeki Al-Jazeera kanalının logosu (Arşiv-Reuters)
TT

ABD Adalet Bakanlığı: Al Jazeera’ye bağlı AJ+ ağı FARA’ya tabi tutulmalı

Doha merkezindeki Al-Jazeera kanalının logosu (Arşiv-Reuters)
Doha merkezindeki Al-Jazeera kanalının logosu (Arşiv-Reuters)

ABD Adalet Bakanlığı, Al-Jazeera'nin sahibi olduğu ABD merkezli bir dijital haber ağının ülkedeki gazetecilik faaliyetlerini önemli ölçüde kısıtlayacak bir hamle ile Yabancı Ajan Yasası’na (Yabancı Temsilci Kayıt Yasası- FARA) tabi tutulması talimatı verdi.
New York Times gazetesine ulaşan bir mektupta, Adalet Bakanlığı,  İngilizce, Arapça, Fransızca ve İspanyolca olarak kısa sosyal medya videoları üreten Al Jazeera’ye bağlı AJ+’ın, Katar hükümeti adına ‘siyasi faaliyetlere’ katıldığı ve Yabancı Ajan Yasası’na (Yabancı Temsilci Kayıt Yasası- FARA) tabi tutulacağı bildirildi.
Mektupta, “ABD'nin bir iç siyasi meseleye, yabancı bir ülkenin faaliyetlerine veya liderliğine ilişkin algılarını etkilemek için tasarlanmış bir basın kuruluşunun yasalara göre (siyasi faaliyetlerde) sınıflandırılacağı ve bu nedenle ülkede yabancı bir ajan olarak kayıtlı olması gerektiği” kaydedildi.
Mektupta, ağın finansmanından ve yönetim kurulunu atamaktan Katar'ın sorumlu olduğu belirtildi.
Washington'daki Katar büyükelçiliğinin medya danışmanı konu hakkında yorum yapmayı reddederken, bir yetkili, alınan kararın Katarlı diplomatları şaşırttığını söyledi. Geçtiğimiz ay, ABD Kongresi’nin önde gelen 10 üyesi, Başsavcıya hitaben yazdıkları ortak bir mektupta, Adalet Bakanlığı’nın Al Jazeera’yi FARA’ya tabi tutması gerektiğini talep etti.
ABD'li milletvekilleri, ‘ülkenin ulusal çıkarlarının yabancı ülkelerin gereksiz etkisinden korunması’ gerektiğini ifade etti. Talepte, bu yasanın sıkı bir şekilde uygulanmasını sağlamak için, Adalet Bakanlığı'ndan, Katar’ın sahip olduğu ve finanse ettiği medya ağı Al Jazeera’yi Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası kapsamında kaydedilmesi yer aldı.
Bu bağlamda mektupta, Al Jazeera’nin ABD’de Katar’ın çıkarlarını ileriye taşıyan siyasi faaliyetlere katıldığı ve bununla ilgili bilgiler yayınladığı belirtilirken, ajansın uzun bir süredir Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin propaganda ajanı olarak çalıştığı aktarıldı.
Kongre üyeleri ayrıca Katar kanalının, demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü teşvik etme iddiasında olduğunu söyledi. Ancak ağ, yerel haberleri yayınlama konusunda sessiz kalarak, Hamas gibi destekledikleri örgüt liderlerini koruyan içerikler üretiyor.



ABD'li yetkililer: Ukrayna, yakında Rusya'yla anlaşmaya zorlanabilir

Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
TT

ABD'li yetkililer: Ukrayna, yakında Rusya'yla anlaşmaya zorlanabilir

Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden'ın, ocakta görevi Donald Trump'a devretmeden önce Ukrayna'yı güçlendirmeye çalıştığı aktarılıyor. Cumhuriyetçi lider, seçim kampanyasında Ukrayna savaşını "24 saatte bitirebileceği" vaadiyle gündem olmuştu.

Amerikan gazetesi Washington Post (WP), birçok ABD'li yetkilinin, Ukrayna'nın birkaç ay içinde savaşı sona erdirmek için Rusya'yla müzakere yapmaya zorlanacağını düşündüğünü yazıyor. Bu görüşmelerde Ukrayna'nın ciddi toprak tavizleri vermek durumunda kalabileceğine işaret ediliyor.

Haberde, Biden'ın Kiev'e anti-personel mayın tedarikine onay vererek ve uzun menzilli Ordu Taktik Füze Sistemi'yle (ATACMS) Rus toprağına saldırıya yeşil ışık yakarak, muhtemel müzakereler öncesi Ukrayna'nın elini güçlendirmeye çalıştığı belirtiliyor. 

Diğer yandan Trump'ın ilk döneminde Washington'ın Ukrayna Özel Temsilcisi olarak görev yapan Kurt Volker, Biden'ın bu politika değişikliğinde çok geç kaldığını savunuyor: 

Çok geç hareket edildi. Bu da Rusya'da ne yaparsa yapsın ceza almadığına yönelik bir algı oluşturdu. Bizim gerilimi tırmandırmak istemediğimizi biliyorlar, dolayısıyla savaşı sürdürebilir, saldırılar düzenleyebilir ve çirkin şeyler yapabilirler.

Ukrayna'nın ATACMS füzeleriyle saldırı düzenlemesi üzerine Rusya da "Oreşnik" adlı RS-26 Rubezh balistik füzesiyle misilleme yapmıştı. Rus ordusu, hipersonik füzeyle Ukrayna'nın Dnipro şehrini vurmuştu. Devlet Başkanı Vladimir Putin, nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip füzenin savunma sistemleri tarafından durdurulmasının imkansız olduğunu vurgulamıştı. 

Öte yandan Ukraynalı yetkililer, sözkonusu saldırıda kullanılan füzede yer alan başlıklarda patlayıcı madde bulunmadığını tespit etti. 

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'a konuşan kaynaklar, başlıklarda patlayıcı olmadığı için Rusya'nın saldırısında çok az zarar meydana geldiğini belirtiyor. Kremlin de saldırının bir "test" olduğunu açıklamıştı. Reuters, bulguların Moskova'nın açıklamasıyla uyuştuğuna dikkat çekiyor. 

Ajansın aktardığına göre Rusya, Ukrayna'nın doğusundaki cephelerde önemli ilerleme kaydediyor. Rus birliklerin geçen hafta yaklaşık 230 kilometrekarelik alanı ele geçirdiği aktarılıyor. Bunun, savaşın başladığı 2022'den bu yana görülen en hızlı ilerleme olduğuna işaret ediliyor. 

Rus birlikler ilerleyişi sürdürürken, Ukrayna tarafında silah ve mühimmat sıkıntıları devam ediyor. Ukrayna'nın üretim hatası nedeniyle 100 bin top mermisini cepheden çekmek zorunda kaldığı bildiriliyor. Askerlerin kasım başında mermilerle ilgili şikayette bulunduğu, bazı mermilerin patlamadığı ya da havanda sıkıştığı aktarılıyor. Ukrayna Savunma Bakanlığı'nın olayla ilgili inceleme başlattığı ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Guardian, Reuters