Birleşmiş Milletler'in Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, İran destekli Husilerin Marib’de yürüttüğü askeri harekâtın devamına ilişkin endişesini dile getirerek, kapsayıcı siyasi süreci etkileyeceği yönünde uyarılarda bulundu. Ayrıca Husilerin Sana Havaalanı’nı insani yardım uçuşlarına kapatma kararını şiddetle eleştirdi. Diğer taraftan, ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Cherith Norman Chalet, İran'ın daha fazla işgalini engelleyemediği ve İran'ın Husilere yönelik silah tedarikini durdurmadığına dair Güvenlik Konseyi'ne sert eleştiriler yöneltti.
Martin Griffiths, Amman'dan New York'taki Güvenlik Konseyi üyelerine video konferans aracılığıyla katıldığı toplantıda yaptığı açıklamada, “daha önce Yemen’in kritik bir noktada olduğu uyarısını yaptığını, eğer silahlar durmazsa ve siyasi süreç yeniden başlarsa, bu ülkenin “barış sürecinden çıkacağını açıkladığını” belirtti. Griffiths, bölgede çatışmanın tırmanması, insani ihtiyaçların artması ve Kovid-19 salgınının yayılmasına atıfta bulunarak, "Tam da uyardığım bu durum yaşanıyor” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Ayrıca açıklamasında, "Bu durumun, kavşağın ötesine geçip bu çatışmaya bir çözüm bulmak için birlikte hareket edilemeyeceği anlamına gelmediğini” belirterek geçen hafta Yemen hükümeti ve Husilere ateşkes konusunda "ortak beyan" taslağı gönderdiğini ifade etti. Griffiths, "iki tarafın da müzakereleri hızla sonuçlandırıp ortak beyanı karara bağlama zamanının geldiğini" vurguladı. Bu seçeneği seçmenin öneminin, el-Cevf, Sana ve el-Beyda valilikleri ile sınırları da dahil olmak üzere cephe hattında şiddetli çatışmalara tanık olan Marib'de açıkça görüleceğini kaydeden Griffiths, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Marib'deki durum birçok açıdan endişe verici. Çatışmalar nedeniyle çok sayıda can kayıpları söz konusu ve ülke içinde yerinden edilerek Marib'e sığınan 1 milyon kişinin hayatı tehlikede.”
Griffiths, Marib'deki askeri dinamiklerin değişmesinin çatışmanın dinamiklerini ve ortaklık ve çoğulculuğa dayalı bir geçişe götüren kapsayıcı siyasi süreci etkileyeceği uyarısında bulundu.
Ayrıca, BM Hudeyde Anlaşmasını destekleme misyonunun operasyonlarını engelleyen kısıtlamalarla karşılaşmaya devam ettiğini belirterek Hudeyde’deki günlük ateşkes ihlallerine ilişkin raporlara atıfta bulundu.
Sana Havaalanı’nın uçuşlara kapatılması
BM Temsilcisi, Yemen'in kuzeyinde Husi kontrolündeki bölgelerde mevcut insani durum ve yakıt kıtlığına dair endişelerini dile getirerek, Husilerin Sana Havaalanı’nı insani yardım uçuşlarına kapatması yönündeki son açıklamasını eleştirdi. Bu durumun, Birleşmiş Milletler operasyonlarını etkileyeceğini ve kritik insani yardımların Sana’ya girişini engelleyeceğini belirten Griffiths, sözlerini şu açıklamalarla sürdürdü:
“Ayrıca, BM teknik ekibinin Safir petrol tankerine mümkün olan en kısa sürede daha güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlamaya odaklanmalıyız. Aynı zamanda, lojistik düzenlemeler izin verirse, tarafların bu hafta İsviçre'de esirlerin takasına ilişkin tartışmalara devam etmek için toplanmaları planlanıyor. Son derece acı verici duruma rağmen tarafların siyasi süreci canlandırmak için gerekli tavizleri vererek Yemen'deki çatışmayı sona erdirme seçenekleri söz konusu.”
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock yaptığı açıklamada, "Enerji tedariki sağlanamaması Husilerin Sana Havaalanı’nı insani yardıma kapatma kararını haklı çıkarmaz" ifadelerini kullandı. Ayrıca, bağışçılara ve Husi grubunun bu yardımın akışını engellemek için uyguladığı engellere atıfta bulunarak, "Yemenlileri korumak ve onlara yardım etmek bunların elinde. Bu şekilde Yemenlilere bir yardım eli uzatılamaz" dedi. Lowcock, bağışçıların yükümlülüklerini yerine getirmedeki başarısızlığının yardım çalışmalarını engellediğini vurgulayarak, "Geçen Mart'tan bu yana yaşanan askeri tırmanışın Yemen'e kıtlık riskinin tekrar baş göstermesine yol açtığı konusunda uyardı. Lowcock bu durumu, “Birçok Yemenli için bir idam cezası” olarak nitelendirdi.
ABD’den tepki
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Cherith Norman Chalet ise, Yemen krizinin birçok yönü olduğuna dikkati çekti. Chalet, “İstikrarı bozan başka bir güç” olduğuna atıfta bulunarak, bunun Yemen'de ya da bölgenin başka herhangi bir yerinde istikrar ve güvenliği teşvik etmek konusunda ilgisiz olan İran olduğuna işaret etti. Chalet açıklamasında, “İran'ın Husilere, Marib yakınlarında ve daha büyük çatışmalarda sürekli saldırılarını destekleyen yardım göndermeye devam ettiğini" vurguladı.
ABD'nin İran'a yönelik tüm BM yaptırımlarını yeniden uygulatma çabalarına dikkati çeken Chalet, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun “ülkesinin terörizmin dünyadaki en büyük devlet sponsorunun uçak, tank, füze ve diğer konvansiyonel silah türlerini özgürce alıp satmasına asla izin vermeyeceğine” dair sözlerini tekrarladı.
Chalet ayrıca, "İran'ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini engelsiz bir şekilde sürdürmesine ve genişletmesine izin vererek uluslararası barış ve güvenliği sürdürme misyonunda tamamen başarısız olan BMGK’yı” suçladı. Öte yandan, Suudi Arabistan’a yönelik Husi saldırılarına dikkati çeken Chalet, “Yakın zamanda Abha Havaalanı da dahil olmak üzere söz konusu saldırılar, İran’a yönelik ambargoyu sürdürme ve İran'ın daha fazla saldırılarını engellemeye yönelik acil ihtiyacın bir başka kanıtı” dedi.