Irak’ta koronavirüs vaka sayısı 300 bini aştı

Irak’ta koronavirüs vaka sayısı 300 bini aştı
TT

Irak’ta koronavirüs vaka sayısı 300 bini aştı

Irak’ta koronavirüs vaka sayısı 300 bini aştı

Irak'ta yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında son 24 saatte 4 bin 357 vaka tespit edilmesiyle toplam vaka sayısı 303 bin 59'a yükseldi.
Irak'ta yeni tip koronavirüs salgınında vaka sayısındaki artış sürüyor. Irak Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ülke genelinde son 24 saatte 4 bin 357 vaka kaydedildiği, toplam vaka sayısının 303 bin 59’a yükseldiği bildirildi. Son 24 saat içinde 82 kişinin virüs nedeniyle hayatını kaybetmesiyle toplam ölü sayısının da 8 bin 248’e ulaştığı ifade edildi. Ülkede toplam 237 bin 241 kişinin virüsü yenerek taburcu olduğu aktarıldı.
Açıklamada en yüksek vakası sayısının başkent Bağdat'ta, en düşük vaka sayısının ise Anbar ilinde kaydedildiği belirtildi. Bakanlık, önümüzdeki 2 ay içinde vaka sayısının büyük ölçüde artmasından endişe duyulduğunu belirtti.
Bağdat’taki El-Rasafa İl Müdürü Abdülgani el-Saadi yaptığı açıklamada, son aylarda vaka sayısının artmasının nedenini vatandaşların sağlık kurallarına uymaması ve test sayısının artmasına bağladı. Virüsten iyileşenlerin sayısının yüksek olduğunu vurgulayan el-Saadi, son baharın gelmesi ile birlikte vaka sayısının artış yaşanabileceğine dikkat çekti.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”