Miladinov “esir takası” anlaşmazlığını çözmek için Gazze’de

Gazze’den atılan roketin isabet ettiği Aşdod’da bir dükkânın kırılan camı (EPA)
Gazze’den atılan roketin isabet ettiği Aşdod’da bir dükkânın kırılan camı (EPA)
TT

Miladinov “esir takası” anlaşmazlığını çözmek için Gazze’de

Gazze’den atılan roketin isabet ettiği Aşdod’da bir dükkânın kırılan camı (EPA)
Gazze’den atılan roketin isabet ettiği Aşdod’da bir dükkânın kırılan camı (EPA)

Ortadoğu barış süreci koordinatörü Nikolai Miladinov, İsrail ile varılan son ateşkes anlaşmasını pekiştirmek amacıyla Hamas liderleriyle görüşmek üzere Gazze’ye geldi. Miladinov’un ajandasında Birleşmiş Milletler (BM)’in Batı Şeria’da yaptığı çalışmaları takip etmek de bulunuyor.
Bilindiği gibi Mısır, mübadele anlaşmasıyla ilgili Hamas ve İsrail arasında yeniden arabuluculuk yapmaya başlamış, Miladinov ile dirsek temasına girmişti. İsrail gazetesi KAN’ın haberine göre, Erez kapısından Gazze’ye gelen Miladinov, İsrail ile Hamas arasında tırmanan yeni gerilime çözüm arayacak.
İsrail’in iki Arap devletiyle anlaşma yaptığı sırada Hamas’ın Gazze çevresindeki yerleşimci bölgesine yaklaşık 15 roket atması İsrail’i şaşırttı. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el- Kassam Tugaylarının Çarşamba günü yaptığı açıklamada, atılan roketlerin, “direnişin mesajı” olduğu vurgulandı. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İsrail direniş mevzilerine ve halkımıza yaptığı her türlü saldırının bedelini ödeyecektir. Bombardımana karşı bombardımanla cevap verip işgalci saldırganlığını sürdürdüğü müddetçe karşılığını genişleterek vereceğiz.”
İsrail dün (Çarşamba) şafak vakti Gazze’nin çeşitli bölgelerine yönelik gerçekleştirdiği saldırılarla hasara neden oldu. Buna karşılık Filistinli örgütler de Yahudi yerleşim bölgelerine roket attı. İsrail savaş uçakları bu aşamada Han Yunus’un kuzeybatısından başlamak üzere çeşitli bölgelere saldırı başlattı.
İsrail ordusu yaşanan gelişmelerin ardından "Gazze’den İsrail'e yönelik 15 roket atıldı, bunlardan dokuzu Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından durduruldu” şeklinde bir açıklama yaptı. İsrail ordusu yapılan saldırılardan Gazze Şeridinde yönetimi elinde bulunduran Hamas’ı sorumlu tuttu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, saldırılara şaşırmadığını ve bu saldırıların yapılan tarihi barış anlaşmasının engellenmesine yönelik olduğunu belirterek, “Topraklarımıza roket atanlar barış sürecini geriletmek istiyorlar ancak bunda başarılı olamayacaklar” değerlendirmesinde bulundu.
İki kişi hafif yaralandı, 4 İsrailli panik nedeniyle hastaneye kaldırıldı
Gazze'den fırlatılan roketler, Aşdod'da bir dükkânın camlarının kırılmasına ve otuzlu yaşlarda iki kişinin hafif bir şekilde yaralanmasına neden olurken, 4 İsrailli panik nedeniyle hastaneye kaldırıldı. İsrail ordusu, bu bombardımana cevaben Hamas’ın askeri tesislerinin yanı sıra, silah ve patlayıcı üreten bir fabrika da dahil olmak üzere 10 Hamas hedefine baskın düzenlediğini doğruladı.
Saldırı sonrasında Hamas İsrail’e tehditte bulunurken Filistin’de bulunan diğer örgütler de benzer açıklamalar yaparak direnişin bir hak olduğunu belirttiler. İslami Cihad hareketi yaptığı açıklamada “direnişin mesajı açıktır; bu mesaj mücadelenin bitmeyeceği ve çözümün Filistin halkının çıkarları dışında gerçekleşmeyeceğidir” ifadelerine yer verildi.
Filistin’li gruplar arasında birlik görüşmeleri
İsrail ile iki Arap devleti arasında yapılan anlaşmanın ardından Filistin’de farklı gruplar arasındaki koordinasyon da arttı. Saldırılardan önce Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Hamas ve İslami Cihad olmak üzere diğer örgütlerle video konferans yoluyla görüştü. Filistin örgütlerinin yaptığı ortak açıklamada direniş kararlılığı vurgulanarak mücadeleye devam edileceği belirtildi.
Öte yandan gerilimin tırmanmasından saatler önce Lübnan’da İslami Cihad Genel Sekreteri Ziyad el- Nahale, İsmail Heniye başkanlığındaki Hamas hareketinden gelen bir heyeti karşıladı. Görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada, iki heyet Amerikan yönetiminin Yüzyılın Anlaşması adını verdiği Filistin Davasını tasfiye planının ışığında ortaya çıkan tehlikelerin gözden geçirildiğini belirtti ve bu şartlarda Siyonist projeyle yüzleşmede direnişin değerini vurguladı.



Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.