Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a sert sözler: 'Kifayetsiz muhteris...'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emmanuel Macron, geçtiğimiz Ocak ayında Berlin'de Libya Barış Zirvesi'nde bir araya geldi (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emmanuel Macron, geçtiğimiz Ocak ayında Berlin'de Libya Barış Zirvesi'nde bir araya geldi (AFP)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a sert sözler: 'Kifayetsiz muhteris...'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emmanuel Macron, geçtiğimiz Ocak ayında Berlin'de Libya Barış Zirvesi'nde bir araya geldi (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emmanuel Macron, geçtiğimiz Ocak ayında Berlin'de Libya Barış Zirvesi'nde bir araya geldi (AFP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dış politikayı eleştirenlere cevap verirken, Mesela, Türkiye her şeyden vazgeçerse Fransa, başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağduyulu bir siyasete mi yönelir? diyerek Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a sert çıktı.
Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda video konferans sistemi ile il başkanlarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye niye Suriye'de, Türkiye niye Libya'da, Türkiye niye Doğu Akdeniz'de, Türkiye niye Afrika'da, Türkiye niye Balkanlar'da, Kafkasya'da, Orta Asya'da?" sorularını soran muhalefete seslenerek, Türkiye'nin Suriye'den, Libya'dan, Doğu Akdeniz'den, Afrika'dan, Balkanlar'dan, Kafkasya'dan, Orta Asya'dan çekilmesi durumunda bu bölgelerde sorunların bitmeyeceğini, Türkiye sınırları içinde küçük bir kesim dışında Türkiye'nin bu bölgelerden çekilmesini isteyen kimsenin olmadığını söyledi. Olağan büyük kongre sürecinin korona virüs salgınının yol açtığı birkaç aylık ötelemeye rağmen belirlenen takvime uygun şekilde yürüdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kongrelerimizin hepsi de salgınla mücadele kuralları harfiyen uygulanarak, büyük bir heyecan ve coşku ile icra ediliyor. Bugüne kadar 577 ilçemizde, yani tüm ilçelerimizin yüzde 59'unda kongrelerimizi gerçekleştirdik. Bu kongreler sonucuna göre yüzde 51 oranında yeni ilçe başkanlarımız ve yeni yönetimleri ile yola devam ediyoruz. Son 2 senedeki değişimi göz önüne aldığımızda bu oran yüzde 61'i buluyor” diye konuştu.
Hak bir dava yolunda verilen mücadelenin seçime kadar değil, mezara kadar süreceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongrelerini de Ekim ayı ortalarında başlatmayı düşündüklerinin altını çizdi. Erdoğan, “Türkiye'nin 2053 vizyonunu somutlaştıracak zihni egzersizler, beklenti ve talep tespitleri, teklif ve siyasi proje hazırlıkları için de şimdiden bismillah demeliyiz. Başkalarının böyle bir derdi, hazırlığı olmayabilir. Ama AK Parti'nin olmak zorunda. Çünkü biz sadece geçmişin, sadece bugünün değil, geleceğin de partisiyiz, geleceğin de iktidarıyız, geleceğin de umuduyuz” açıklamasında bulundu.

“Milletimiz layık olduğu için kalkındırmaya, geliştirmeye çalışıyoruz”
Türkiye'nin Gezi olaylarından sonra yaşadığı olayları hatırlatan ve demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin ülkenin seçimle gelmiş meşru yönetimini yıkma girişimlerine karşı omurgalı bir tavır sergilemediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasi elbette kaynaklıdır ve Amerika'da gelişmiştir. Ama bugün her iki coğrafyanın da lafsı dışında demokrasi ile uzaktan yakından ilgileri kalmamıştır. Kiminde faşizm, kiminde sömürgecilik, kiminde başka hastalıklar ülkenin yönetimlerini ve toplumsal yapılarını tıpkı kanserli hücrelerin bünyeye yaptığı gibi hızla işgal etmektedir. Biz ülkemizi başkaları öyle istediği veya sadece onlardan öyle gördüğümüz için değil, milletimiz layık olduğu için kalkındırmaya, geliştirmeye çalışıyoruz. Bunun adına ‘demokrasi' dememiz tüm dünyadaki ortak kavram olduğu içindir” şeklinde konuştu.

“Bu sorulara aklı başında olup da ‘evet' cevabı verebilecek kimseyi görmedim”
Türkiye'nin dış politikalarına yönelik iç siyasette yapılan eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti demek, bir yandan günlük işleyişi yürütür ve sorunları çözerken, diğer yandan da kapsamlı ve köklü tasavvurların peşinde koşmak demektir. Partimiz bu çizgiden ne kadar uzaklaşırsa o derece sığlaşır. Bu sığlıkla beraberinde önce milletten kopmayı, ardından milletin desteğini kaybetmeyi getirir. Ülkemizde bir kesim kendileri böyle fiziki icraat ve zihni derinlik sahibi olmadıkları için ısrarla bizi kendi sığ sularına çekmeye çalışıyor. 19 yıldır bu tuzağa düşmedik. Hep kendi vizyonumuzu, gündemimizin, projelerimizin peşinden gittik. Karşımızdaki zihniyetin çapsızlığını anlamak için sadece son dönemde terör örgütlerine, sınırlarımıza yönelik tacizlere, hava ve deniz haklarını koruma gayretlerine karşı verilen tepkiye bakmak yeterlidir. Ne diyorlar, ‘Türkiye niye Suriye'de' diyorlar, ‘Türkiye niye Libya'da' diyorlar, ‘Türkiye Doğu Akdeniz'de' diyorlar, ‘Türkiye niye Afrika'da' diyorlar, ‘Türkiye niye Balkanlar'da, Kafkasya'da, Orta Asya'da' diyorlar. Velhasıl ‘Türkiye bunca mücadeleyi niye veriyor' diyorlar. Onların da haklı olabileceğini varsayarak, soruları tersinden sorarak, Türkiye bu mücadeleleri vermezse ne olacağı üzerine gelin hep birlikte mantık yürütelim. Mesela, Türkiye tamamen çekilirse Suriye bir anda barışa, huzura ve özgürlüğe mi kavuşur? Mesela, Türkiye orada kurulan tezgahı görmezden gelirse ertesi gün Kuzey Irak teröristlerden mi temizlenir? Mesela, Türkiye yaşananlara sırtını dönerse Libya'da darbeciler köşelerine çekilip ülkenin yönetimini meşru idareye mi bırakır? Mesela, Türkiye her şeyden vazgeçerse; Fransa, başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağduyulu bir siyasete mi yönelir? Mesela, AB, Türkiye tüm haklarından feragat ederse uzunca bir zamandır ülkemize karşı uyguladığı çifte standardı terk edip bize verdiği sözleri tutmaya mı başlayacak? Mesela, böyle bir durumda bölgede hesabı olan devletler her şeyi bir kenara bırakarak çekip gidecekler mi? Mesela, sürekli ülkemize ekonomik tuzaklar kurmak için çabalayanlar pişman olup bize destek mi verecekler? Şayet bu soruların hepsine gerçekçi ve samimi bir ‘evet' cevabı verilirse izlediğimiz politikayı gözden geçirmekte üzerimize vacip haline gelir. Küçük bir kesim dışında özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde bu sorulara aklı başında olup da ‘evet' cevabı verebilecek kimseyi görmedim, duymadım, tanımıyorum” ifadelerini kullandı.



Trump, orduyu ırk ve transgender teorilerinden ‘kurtarmakla’ övünüyor

ABD Başkanı Donald Trump, ABD Askeri Akademisi West Point'in mezuniyet törenine katıldı. (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, ABD Askeri Akademisi West Point'in mezuniyet törenine katıldı. (EPA)
TT

Trump, orduyu ırk ve transgender teorilerinden ‘kurtarmakla’ övünüyor

ABD Başkanı Donald Trump, ABD Askeri Akademisi West Point'in mezuniyet törenine katıldı. (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, ABD Askeri Akademisi West Point'in mezuniyet törenine katıldı. (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, ABD ordusunu cinsiyet ve ırk eşitsizliğine ilişkin teorilerin etkisinden ‘kurtarmak’ için yaptığı çalışmaları övdü ve bunları ordunun ‘Amerika'nın düşmanlarını yok etme temel misyonundan uzaklaştıran şeyler’ olarak nitelendirdi.

Ocak ayında Beyaz Saray'a döndükten sonra Trump, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını ve fırsat eşitliğini teşvik eden politikaları ‘yasadışı’ ilan eden bir kararname ve transseksüellerin orduya katılmasını engelleyen bir başka kararname imzaladı.

dfrgt
ABD Başkanı Donald Trump, ABD Askeri Akademisi West Point'te mezunları selamlarken (AFP)

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre New York yakınlarındaki prestijli ABD Askeri Akademisi West Point’te düzenlenen mezuniyet töreninde konuşan Trump şunları söyledi: “Dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırıyor ve silahlı kuvvetlerimizi ABD'nin düşmanlarını yok etmek olan temel görevlerine yeniden odaklıyoruz… ABD silahlı kuvvetlerinin görevi travestilerin drag şovlarını düzenlemek ya da silah zoruyla demokrasiyi yaymak değildir.”

Trump, son 20 yıldaki Cumhuriyetçi ve Demokrat yönetimleri, özellikle de Afganistan ve Irak'taki askeri müdahaleler nedeniyle eleştirdi.

xscdfrgt
ABD Askeri Akademisi West Point öğrencileri, Başkan Donald Trump'ın da katıldığı mezuniyet töreninde (AFP)

‘Amerika'yı Yeniden Büyük Yap (MAGA)’ sloganının yazılı olduğu kırmızı bir şapka takan Trump, ‘silahlı kuvvetlerin görevinin ABD'ye yönelik her türlü tehdidi her yerde ve her zaman bertaraf etmek’ olduğunu vurguladı.

Trump, “Birliklerimizi aşağılayıcı ve bölücü siyasi öğretilerden kurtardık” dedi.

Trump, “Eleştirel ırk teorisi, artık ordudaki cesur erkek ve kadınlarımıza ya da bu ülkedeki herhangi birine dayatılmayacak” ifadesini kullandı.

Eleştirel ırk teorisi, ırk temelli eşitsizliğin ABD kurumlarının işleyişi üzerindeki etkisini inceleyen bir disiplindir.

cdfrgty
ABD Başkanı Donald Trump'ı West Point'teki mezuniyet töreninde yaptığı konuşmanın ardından taşıyan başkanlık helikopteri Marine One (AFP)

Muhafazakarların çoğunlukta olduğu Yüksek Mahkeme, Trump yönetiminin konuyla ilgili daha sonra verilecek karara kadar trans bireyleri ordudan geçici olarak menetmesine izin verdi.

Trump, 79’uncu doğum günü olan 14 Haziran'da ABD silahlı kuvvetlerinin kuruluşunun 250’nci yıldönümünü kutlamak üzere düzenlenecek askerî geçit töreninden üç hafta önce konuştu.