Barış Anlaşmaları: Ortadoğu bölgesini ekonomik kalkınma ve teknoloji girişimlerinin yapıldığı bir bölgeye dönüştürme

BAE ve Bahreyn Dışişleri Bakanları, ABD Başkanı ve İsrail Başbakanı salı günü Beyaz Saray’da bir araya geldi (Reuters)
BAE ve Bahreyn Dışişleri Bakanları, ABD Başkanı ve İsrail Başbakanı salı günü Beyaz Saray’da bir araya geldi (Reuters)
TT

Barış Anlaşmaları: Ortadoğu bölgesini ekonomik kalkınma ve teknoloji girişimlerinin yapıldığı bir bölgeye dönüştürme

BAE ve Bahreyn Dışişleri Bakanları, ABD Başkanı ve İsrail Başbakanı salı günü Beyaz Saray’da bir araya geldi (Reuters)
BAE ve Bahreyn Dışişleri Bakanları, ABD Başkanı ve İsrail Başbakanı salı günü Beyaz Saray’da bir araya geldi (Reuters)

Geçtiğimiz Pazartesi günü İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn Krallığı arasında Beyaz Saray’da imzalanan barış anlaşmaları ve The Abraham Accords’ın  (İbrahim Anlaşması) maddeleri dün yayınlandı. Anlaşma maddeleri “İsrail-Filistin çatışmasının çözüme kavuşturulmasını”, BAE ve İsrail arasındaki ilişkilerin tamamen normalleştirilmesine dair taahhüt verilmesini ve İsrail-Filistin çatışması için adil, kapsamlı, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşma çabalarının sürdürülmesini şart koşuyor.
İsrail ve BAE arasındaki anlaşma “Treaty of Peace, Diplomatic Relations and Full Normalization Between the United Arab Emirates and the State of Israel” (BAE ile İsrail Devleti Arasında Barış Antlaşması, Diplomatik İlişkiler ve Tam Normalleşme) adını taşıyor. Anlaşmanın dört sayfalık bir bölümünde Ortadoğu’da istikrarı sağlamanın önemine duyulan inançtan, Ortadoğu’daki zorluklarla mücadele etmek için iki halk arasında ilişkilerin tam olarak normalleştirilmesine dayanarak diplomatik ilişkiler kurulmasından, barışın çatışmaya değil işbirliğine dayanmasından, Ortadoğu’nun ekonomik kalkınmanın ve teknolojik girişimlerin olduğu bir alana dönüştürülmesine yardımcı olacak normalleşme ilişkilerinden söz edilen uzun bir giriş kısmı yer alıyor.
Söz konusu anlaşma İsrail ile Mısır ve Ürdün arasındaki barış anlaşmalarını ve İsrail-Filistin çatışmasında iki halkın meşru talep ve beklentilerini karşılayacak müzakere edilmiş bir çözüme ulaşmak ve Ortadoğu’da barış, istikrar ve refahı sağlamak için birlikte çalışma taahhüdünü hatırlatıyor.

Bahreyn-İsrail Anlaşması
Bahreyn ile İsrail arasındaki anlaşma “Declaration of Peace, Cooperation, and Constructive Diplomatic and Friendly Relations Between the Kingdom of Bahrain and the State of Israel” (İsrail ile Bahreyn Krallığı Arasında Barış, İşbirliği ve Yapıcı Diplomatik ve Dostane İlişkiler Bildirgesi) adını taşıyor. Anlaşma metninde “Kral Hazretleri Hamad bin İsa bin Selman Al Halife ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Ortadoğu’da istikrarı sağlamak, bölge ülkelerine refahı getirmek, ve İbrahim Anlaşması’nı uygulayıp yeni bir barış faslı başlatmak için dostluk ve işbirliği adına beyaz bir sayfa açma konusunda uzlaşma sağladı” ifadeleri yer alıyor.
Anlaşmaya göre, her iki taraf da Ortadoğu’da barışı ve güvenliği teşvik etme, her devletin egemenliğini ve barış ile güven içerisinde yaşama hakkını tanıma ve İsrail-Filistin çatışmasına adil ve kapsamlı bir çözüm bulma çabalarını sürdürme taahhüdünü tasdikliyor. Söz konusu anlaşmada bu niyet kapsamında iki ülkenin ilişkilerde yeni bir sayfa açmak için bir dizi adımı kabul ettiği belirtiliyor. Zira Bahreyn Krallığı, İsrail devleti ile önümüzdeki haftalarda yatırım, turizm, doğrudan uçuşlar, güvenlik, telekomünikasyon, teknoloji, enerji, sağlık sektörü, çevre ve her iki ülkede karşılıklı büyükelçiliklerin açılması gibi diğer ortak işbirliği alanlarına ilişkin anlaşmalar imzalamayı kabul etti. ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmaya sponsor olarak barışı sağlama çabalarına övgüde bulunuluyor.

The Abraham Accords (İbrahim Anlaşması)
İbrahim Anlaşması, ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid, Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyyani tarafından imzalandı. Söz konusu anlaşmada Ortadoğu’da karşılıklı anlayışa, bir arada yaşamaya, din özgürlüğü de dahil olmak üzere insan onuru ve özgürlüğüne saygı gösterilmesine dayanarak barışı sürdürmenin ve güçlendirmenin önemini vurgulayan genel ifadeler yer aldı.
Anlaşmada imzası bulunan taraflar üç din arasında bir barış kültürü geliştirmek için dinler arası ve kültürler arası diyaloğu destekleme çabalarını teşvik ettiklerini ifade ediyor. Aynı zamanda taraflar problemlerle başa çıkmanın en iyi yolunun işbirliği ve diyalog yoluyla olduğuna ve devletler arasında dostane ilişkiler geliştirmenin Ortadoğu’da ve dünyada kalıcı barışın çıkarlarını geliştirdiğine inandıklarını beyan ediyorlar.
Aynı zamanda anlaşmada imzası olan ülkeler, dünyanın cinsiyet, din ve etnik kökene bakılmaksızın herkesin şeref ve umut sahibi olduğu bir yer haline dönüştürülmesi için her insana hoşgörü ve saygı gösterilmesini istediklerini ifade ediyorlar. İnsanlığa fayda sağlamak, insanlığın imkanlarını en üst düzeye çıkarmak ve milletleri birbirine yaklaştırmak için bilimi, sanatı, tıbbı ve ticareti desteklediklerini beyan ediyorlar. Tüm çocuklara daha iyi bir gelecek sunmak için radikalizmi ve çatışmayı sona erdirip Ortadoğu ile dünyada barış, güvenlik ve refah vizyonunu gerçekleştirmeye çalıştıklarını belirtiyorlar.
Anlaşma şu fıkra ile sona eriyor:
“Bu niyete dayanarak, İsrail ile bölgedeki komşuları arasında İbrahim Anlaşması’nın maddeleri uyarınca diplomatik ilişkiler kurulması ile kaydedilen ilerlemeden mutluluk duyuyor ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için ortak çıkarlara ve yükümlülüklere dayalı kardeşlik ilişkilerini genişletme çabalarını teşvik ediyoruz.”

BAE ve İsrail arasında imzalanan barış anlaşmasının maddeleri
BAE ile İsrail Devleti arasındaki barış anlaşması 12 maddeye dayanıyor:

  1. İki ülke arasında barış ve diplomatik ilişkiler kurulacak ve ilişkiler tam anlamıyla normalleştirilecek
  2. Tarafların ilişkileri Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması hükümleri ve uluslararası hukuk uyarınca genel ilkeler tarafından yönlendirilecek. Her devletin egemenliği tanınacak ve karşılıklı saygı gösterilecek. İki ülke arasındaki her türlü ihtilaf barışçıl yollarla çözüme kavuşturulacak.
  3. Anlaşma imzalandıktan sonra karşılıklı büyükelçilikler açılacak ve uluslararası hukuka uygun bir biçimde diplomatik ve konsolosluk ilişkileri kurulacak.
  4. Barış, istikrar ve her iki devlete karşı yapılan terör ve şiddet eylemlerinin engellenmesi için gerekli adımlar atılacak. Yurtdışında bu tür faaliyetlere herhangi bir şekilde destek verilmeyecek. Bölgedeki halkların güvenliği sağlanacak. Bu meseleler düzenli olarak görüşülecek ve işbirliği ve koordinasyona dayalı ayrıntılı anlaşmalar imzalanacak.
  5. Ortadoğu bölgesinde barış ve istikrarı ilerletmek için işbirliği ve taahhütlere bağlı kalınacak. Şu alanlarda anlaşmalar yapılacak: Finans, sivil havacılık, vize ve konsolosluk hizmetleri, ekonomik ve sağlık İlişkileri, bilim ve teknoloji, uzay, turizm, kültür, spor, enerji, çevre, eğitim, denizcilik düzenlemeleri, telekomünikasyon ve posta, tarım ve gıda güvenliği, su ve hukuki işbirliği.
  6. İbrahim Anlaşmasını esas alarak karşılıklı anlayış ve birlikte yaşam, kardeşlik ilişkilerinde yeni bir döneme girilmesi ve iki ülke arasında vizelerin kolaylıkla verilmesi ve güvenli seyahat edilmesi sağlanacak.
  7. Tüm Ortadoğu bölgesinde bölgesel diplomasiyi, ticareti, istikrarı ve işbirliğini geliştirmek için “Ortadoğu için Stratejik Gündem” oluşturulacak ve bölgesel ekonomik fırsatlara kapı açmak için birlikte çalışılacak.
  8. Diğer hak ve yükümlülükler; anlaşma, BM ile yapılan diğer anlaşmalar ile çakışmayacağını ve onları hiçbir şekilde etkilemeyeceğini taahhüt ediyor.
  9. Saygı ve yükümlülük; bu anlaşma iyi niyetlere dayanıyor ve her bir tarafın eylemlerine ve tepkilerine bağlıdır. Herhangi bir anlaşmazlık durumunda BM Antlaşması’nın 103. maddesine başvurulacaktır.
  10.  Anlaşma en kısa sürede yürürlüğe konulacak.
  11. İhtilafların çözümü; Her türlü anlaşmazlık müzakereler ile çözülecek.
  12.  Anlaşma BM Antlaşması’nın 102. maddesi uyarınca kaydedilmek suretiyle BM Genel Sekreteri’ne iletilecek.


İsrail ‘kırmızı çizgileri’ aşarak Rıdvan Gücü liderliğine suikast düzenledi

 İsrail'in dün (cuma) Beyrut'un güney banliyösünde Rıdvan Gücü liderliğini hedef alan saldırısının yol açtığı yıkımdan (AFP)
İsrail'in dün (cuma) Beyrut'un güney banliyösünde Rıdvan Gücü liderliğini hedef alan saldırısının yol açtığı yıkımdan (AFP)
TT

İsrail ‘kırmızı çizgileri’ aşarak Rıdvan Gücü liderliğine suikast düzenledi

 İsrail'in dün (cuma) Beyrut'un güney banliyösünde Rıdvan Gücü liderliğini hedef alan saldırısının yol açtığı yıkımdan (AFP)
İsrail'in dün (cuma) Beyrut'un güney banliyösünde Rıdvan Gücü liderliğini hedef alan saldırısının yol açtığı yıkımdan (AFP)

İsrail, Beyrut'un güney banliyölerinin kalbinde Hizbullah'ın Rıdvan Gücü liderliğini hedef alarak ‘kırmızı çizgileri’ aştı. İki binayı yerle bir eden, aralarında çocukların da bulunduğu en az 15 kişinin ölümüne ve Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre 8'i ağır 59 kişinin yaralanmasına yol açan saldırıyla, Hizbullah’ın elit birliği Rıdvan Gücü'nün komutanı İbrahim Akil öldürüldü.

Hizbullah'a yakın bir kaynak, Rıdvan Gücü Komutanı İbrahim Akil'in saldırıda öldürüldüğünü açıklarken, ABD tarafından aranan Akil'in Fuad Şükür'den sonra örgütün ikinci ismi olduğunu kaydetti. İsrail Yayın Kurumu, ordunun Rıdvan Gücü'nün tüm lider kadrosunun nadiren yapılan gizli bir toplantısını öğrendikten sonra bu fırsatı değerlendirdiğini belirtti.

Sarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre suikastın ardından İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail'in kuzey sakinlerinin güvenli bir şekilde evlerine dönmesi hedefine ulaşana kadar yeni aşamadaki önlemleri sürdüreceğini söyledi.

Suikasttan saatler önce, Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar perşembe akşamından beri görülmemiş bir tırmanışa sahne oldu. İsrail uçakları 8 Ekim'de savaşın başlamasından bu yana en ağır saldırılar olarak nitelendirilen onlarca saldırı düzenlerken, Hizbullah da İsrail'in kuzeyine 200'den fazla roket fırlattı.

İsrail ordusu, perşembe günü Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın, savaşçılar tarafından kullanılan binlerce çağrı cihazının patlatılmasından sonra İsrail'e ‘zor bir hesap’ sözü verdiği Hizbullah'a ait yaklaşık 100 hedefi vurduğunu duyurdu.