ABD'den İranlı 2 şirkete ve 45 kişiye yaptırım kararı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

ABD'den İranlı 2 şirkete ve 45 kişiye yaptırım kararı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Hazine Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İran merkezli 2 şirkete ve bu şirketlerle bağlantılı olan 45 kişiye yaptırım uygulama kararı alındığı duyuruldu.
ABD, İranlı “siber tehdit grubuna” yaptırım kararı aldı. ABD Hazine Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD'nin İranlı muhalifleri, gazetecileri ve uluslararası seyahat şirketlerini hedef alan kötü amaçlı yazılımlar ile siber saldırı düzenleyen 2 İranlı şirket ve bu şirketlerle bağlantılı 45 kişiye yaptırım kararı alındığı duyuruldu. Bakanlık, yaptırım listesine alınan şirketlerin Advanced Persistent Threat 39 ile Rana Intelligence Computing Company (Rana) adlı bir paravan şirket olduğunu açıklarken, her iki şirketinden İran İstihbarat ve Güvenlik Bakanlığı'nın (MOIS) kontrolünde olduğunu aktardı.
Hazine Bakanlığı, Rana'da görevli yönetici, programcı ve bilgisayar korsanlığı konusunda uzman olan toplam 45 kişinin MOIS'in tehdit olarak gördüğü uluslararası işletmelerin, kurumların ve uluslararası seyahat şirketlerinin ağlarına yapılan siber saldırılara destek verdiğini ifade etti. Bakanlık, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından MOIS'in Rana aracılığıyla bilgisayarlara izinsiz giriş yapmak için kullandığı 8 farklı kötü amaçlı yazılımı tespit edildiğini aktardı. Hazine Bakanlığı, yaptırımlar ile MOIS'in siber saldırılara devam etmesini engellemeye çalıştığını ve binlerce kişi ve kurumun mağduriyetini sona erdirmeyi amaçladığını vurguladı.
Hazine Bakanı Steven Mnuchin şirketler hakkında yaptığı açıklamada, “İran rejiminin İstihbarat Bakanlığı bu şirketleri masum sivilleri ve şirketleri hedef almak ve dünyadaki istikrarı bozmak için bir araç olarak kullanıyor. ABD, güvenliği tehlikeye atan ve uluslararası seyahat sektörüne zarar veren siber saldırganlara karşı koymaya kararlı" dedi.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”