ABD Hazine Bakanlığı’nın İran’a yönelik yaptırımının hedefinde, İran İstihbarat Bakanlığı’yla bağlantılı İranlı 47 oluşum ve kişi yer alıyor. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, İran rejimini, sivilleri hedef almak ve dünya çapında istikrarı bozucu gündemini desteklemek için güvenlik sistemlerini kullanmakla suçladı.
ABD Hazine Bakanlığı’nın açıklamasında, İran’a yönelik yaptırımların, siber takip sektöründe faaliyet yürüten İran menşeli iki şirketi ve bu şirketlerde yıllardır kötü amaçlı yazılım kampanyası yürüten 45 çalışanı hedef aldığı belirtildi. Açıklamada, yaptırımların, paravan şirket olarak kullanılan Rana Security Software Company’nin yanı sıra Advanced Persistent Threat (APT) adlı ana şirketi hedef aldığı bildirildi.
Hazine Bakanlığı, söz konusu iki şirketin, İranlı muhalifleri, gazetecileri ve turizm sektöründeki uluslararası iki şirketi hedef aldığını açıkladı. Açıklamada ayrıca, ABD Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) hazırladığı genel içerikli bir istihbarat raporunda, söz konusu şirketlerin yaptığı eylemlerle bağlantılı olarak diğer faaliyetleri hakkında da detaylı bilgiler yer aldı.
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, “İran rejimi, istihbarat teşkilatını masum sivilleri ve şirketleri hedef almak ve dünyadaki istikrarı bozucu gündemini desteklemek için bir araç olarak kullanıyor” dedi. Bakan Mnuchin, “ABD, uluslararası güvenliği tehdit etmek ve turizm sektörüne zarar vermek için tasarlanmış saldırgan siber kampanyalara karşı koymakta kararlıdır” dedi.
Konuyla ilgili olarak ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran’ın siber güvenlik ve internet üzerinden insan haklarına yönelik saldırılarda dünyanın önde gelen tehditlerinden biri olduğunu ifade etti. Bakan Pompeo bugün yaptığı açıklamada, “Amerika Birleşik Devletleri, 13553 sayılı Yürütme Kararına göre, Advanced Persistent Threat ve 45 çalışanıyla, paravan şirketi olan Rana Security Software Company gibi İran menşeli bir dizi siber tehdit grubuna yaptırımlar uyguluyor” ifadelerini kullandı.
Pompeo yaptığı açıklamada, İran menşeli bu siber grupların, Afrika, Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki 30 ülkede yüzlerce kişi ve kuruluşa ek olarak, Ortadoğu’da ve Afrika’da en az 15 ülkede şirketleri ve çalışanlarını hedef aldıklarını belirtti. Ayrıca, Washington yönetiminin İran’ın utanç verici davranışlarını ifşa etmeye devam edeceğini ve dünya genelindeki istikrarsızlaştırıcı gündeminden uzaklaştırmak için İran rejimine yaptırımlar uygulamaya devam edeceğinin sözünü verdi.
Washington yönetimi Çarşamba günü yaptığı açıklamada, önümüzdeki ay sona erecek olan silah ambargosunun ardından Rusya ve Çin’in İran’a silah satmasını engellemek için bir dizi yeni yaptırım uygulama tehdidinde bulunarak, Uluslararası topluma İran rejimiyle iş yapmama ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’i ülkelerine kabul etmeme çağrısı yaptı.
ABD Başkanı Donald Trump dün (Perşembe) Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, İran’ın nükleer silah üretmesine ve bu silahlara sahip olmasına asla müsaade etmeyeceklerinin sözünü verirken, “İran’ın nükleer silaha sahip olmasının herhangi bir yolu yok. Sadece uyarı olması açısında söylüyorum, bunun olmasına asla müsaade etmeyeceğim” dedi.
Başkan Trump, İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesinden sonra Demokratların her hâlükârda kendisini eleştireceklerini düşündüğünü, selefi Barack Obama yönetiminin nükleer anlaşma karşılığında İran’a milyarlarda dolar bağışta bulunduğu ifade etti. Trump ayrıca, “Ülkemizi, Başkan Obama’nın boşu boşuna 150 milyar dolar ödediği ve 1,8 milyar dolar nakit sağladığı İran ile yapılan bu korkunç ve aptal nükleer anlaşmadan çekmemek daha büyük bir ayıp olacaktır” dedi.
Buna karşılık olarak, ABD yönetiminin İran ve Venezuela özel temsilcisi Elliott Abrams, ABD yaptırım kararlarının Tahran ile irtibatını sürdüren silah üreticileri ve satıcıları üzerinde “büyük bir etki meydana getireceğini” belirterek, İran’a yönelik yaptırımlara dair detayların önümüzdeki Pazartesi günü açıklanacağını duyurdu.
Özel temsilcisi Abrams telefon üzerinden verdiği demeçte, ABD yönetiminin İran’a silah sevkiyatı konusundaki pozisyonunun net olduğunu, Çin ve Rusya’nın Başkan Trump’ın 3 Kasım seçimlerinde yeniden seçilip seçilmeyeceğini görmek için beklediklerini, ABD’nin bazı yaptırımları yeniden yürürlüğe koyabileceğini belirtti. Ayrıca, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) İran’a yönelik silah ambargosu kararının uzatılmasını reddetmesinden sonra, ABD yönetiminin İran’a yönelik politikasını baştan sona değiştirecek yeni yaptırımlar uygulamaya yönelik bir plan hazırlığı içerisinde olduğu bilgisine yer verdi.
İran’ın Güney Afrika’daki ABD Büyükelçisine suikast düzenleme planına ilişkin istihbarat kaynaklarından gelen bilgiler hakkında Şarku’l Avsat’ın sorusuna cevap olarak Abrams, 2011’de Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisine suikast girişiminde bulunan İran rejiminin bu tür davranışlarda bulunmaktan uzak görmediğine, ancak ABD hükümetinin dünyadaki diplomatik misyonlarını ve büyükelçilerini korumak için hazır olduğunu ifade etti.
Abrams son olarak, Birleşmiş Milletlerin İran’a yönelik tüm yaptırımlarının Cumartesi günü yeniden yürürlüğe gireceğini, silah ambargosunun süresiz olarak yeniden uzatılacağını, İran’ın uranyum zenginleştirme ve yeniden işleme faaliyetlerine katılımının yasaklanması, balistik füze denemeleri ve geliştirmesinin yasaklanması dahil olmak üzere, söz konusu ülkeye nükleer silah ve füzelerin transferine yönelik yaptırımlar getirileceğine işaret etti.
ABD yaptırımları İran'ın güvenlik sistemlerini hedef alıyor
ABD yaptırımları İran'ın güvenlik sistemlerini hedef alıyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة