Fas'ta kan bağışında bulunanlar arasındaki koronavirüs oranı yüzde 0,7

Fas yönetimi, Kovid-19 tedavisine yönelik ilaç stokunda herhangi bir eksiklik bulunmadığını açıkladı

Fas’taki koronavirüs salgın vakaları günlük bülteni (Fas Sağlık Bakanlığı)
Fas’taki koronavirüs salgın vakaları günlük bülteni (Fas Sağlık Bakanlığı)
TT

Fas'ta kan bağışında bulunanlar arasındaki koronavirüs oranı yüzde 0,7

Fas’taki koronavirüs salgın vakaları günlük bülteni (Fas Sağlık Bakanlığı)
Fas’taki koronavirüs salgın vakaları günlük bülteni (Fas Sağlık Bakanlığı)

Fas Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mart-Ağustos 2020 arası dönemde ülkedeki 85 bin kan bağışçısından alınan numunelerde Kovid-19 virüsüne karşı antikor üretiminin yüzde 0,7 oranını geçmediğini duyurdu. Bu sonuçlar, Fas Sağlık Bakanlığı’nın Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri doğrultusunda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele stratejisinin tatbiki kapsamında kan bağışçılarıyla ilgili ulusal çapta yürüttüğü antikor araştırmalarının ön sonuçları olarak kabul ediliyor.
Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, Ulusal Merkez, bölgesel kan merkezleri, üniversite hastaneleri, ulusal laboratuvarlarla (Rabat’taki Ulusal Sağlık Enstitüsü ve Bayda’daki Pasteur Enstitüsü) yerel ve bölgesel laboratuvalar tarafından temsil edilen kurumları aracılığıyla, söz konusu salgının toplumsal boyutlarını saptamak ve nüfusun bağışıklık seviyesini incelemek amacıyla “antikor araştırması” kapsamında ulusal bir çalışma yürüttüklerini açıkladı.
Açıklamaya göre, yapılan antikor araştırması yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ne seviyede yayıldığını öğrenmek için zaruri bir görev olarak kabul ediliyor. Araştırma, kan bağışçılarının virüse karşı bağışıklıklarını incelemek ve kan güvenliğinin etkinliğini değerlendirmek için stratejik bir yöntem olmasının yanı sıra, özellikle bulaş vakalarının büyük bir kısmının semptomsuz olması sebebiyle, salgının takibi ve ülke sakinleri arasında hastalığın yayılma seviyesini izlemek açısından önemli bir yöntem olarak görülüyor. Bu salgın araştırmasının sonuçları aynı zamanda, salgının yayılmasının önüne geçmek için alınan önlemlerin etkinliğini değerlendirebilmenin yanı sıra salgınla mücadeleye yönelik doğrudan koruyucu tedbirlerin alınmasına da olanak tanıyor.
Bakanlık kararıyla tayin edilen bilim kurulu ve Bilimsel Araştırma Etik Komisyonu’nun ortaya koyduğu protokole bağlı kalınarak icra edilen bu araştırma sayesinde, Fas Krallığı’nın çeşitli bölgelerinde yaşayan insanlar arasındaki enfeksiyon seviyesi tespit edilebiliyor. Araştırmanın ön sonuçlarına göre, Mart-Ağustos 2020 arası dönemde, Fas’taki 85 bin kan bağışçısından alınan numunelerde, (İmmünoglobülin G/IgG) türünden (SARS-CoV-2) virüs antikorlarının yüzde 0.7 oranında olduğu ortaya çıktı.
Sağlık Bakanlığı bu sonuçların, virüs taşıyan vakaların çoğunu izleyebilen dünyadaki bazı ülkelerle karşılaştırıldığında, ülkedeki salgın izleme sisteminin performansını ve verimliliğin yansıttığını vurguladı. Bakanlık, kan bağışçıları arasında koronavirüs enfeksiyonunun yaygınlığına ilişkin olarak yapılan çalışmaların, Danimarka’da yüzde 2.7, Hollanda’da yüzde 2.7, Québec’te ise yüzde 2.23 oranında kaydedildiği belirtti.
Bu çalışmalara paralel olarak, Sağlık Bakanlığı nüfus hakkında ulusal bir anket yapmanın yanı sıra, kronik hastalığı olan kişiler, 60 yaş ve üzeri yaşlılar, sağlık çalışanları, cezaevlerinde tutuklu bulunan mahkumlar ve kan bağışçılarının temsil ettiği nüfus gruplarını hedef alarak, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının antikor testleri için ülke çapında kapsamlı bir strateji hazırlamayı ve uygulamayı amaçlıyor.
Açıklamada, virüsün en savunmasız nüfus grupları arasındaki yayılma hızını izlemek amacıyla Sağlık Bakanlığı’na bağlı yerel müdürlüklerle koordineli bir çalışma ekseninde yapılan bu araştırmalarda 6 milyon insanın hedeflendiği belirtildi.
Öte yandan Fas Sağlık Bakanlığı dün (Perşembe) hastalara, sağlık personeline ve eczacılara, Kovid-19 tedavisinde kullanılan ilaç stokunun önümüzdeki ayları kapsayacak miktarda yeterli ve bol olduğuna dair güvence verdi.
Bakanlık, Kovid-19 tedavisinde kullanılan bazı ilaçların piyasada bulunmaması ve tedarik zincirinde kesintilerin yaşanması hususunda dile getirilen iddialara yanıt olarak, bu durumun temel ilaçların piyasaya arz edilmesi noktasında herhangi bir aksaklık meydana getirmeyeceğine açıklık getirdi. Bakanlık, ilaç kullanımı hususunda herkesin mantıklı olması koşuluyla, yerel piyasaya gerekli olan normal seviyedeki ilaç miktarı tedarikinde herhangi bir aksaklık yaşanmayacağını belirtti. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın bu ilaçların ulaşılabilirliğini sağlamak için sağlık sektörünün tüm çalışanlarını bu önlemlere uymaya çağırdı.
Bakanlık, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından etkilenen ilk vakaların ortaya çıkmaya başlamasından bu yana, sağlık sisteminin görevlerinin en iyi koşullarda yerine getirmesini sağlayan Kovid-19 tedavisiyle ilgili olanlar başta olmak üzere, tüm temel ilaçların ulusal piyasaya arzını sağlamak amacıyla 18 Mart 2020 tarihinde yayınladığı Bakanlık Genelgesi’nden formüle edilen sağlam bir plan geliştirmek için çalışmalar yürüttüğünü açıkladı.
Koronavirüs krizinin başlangıcında Sağlık Bakanı tarafından açıklanan ulusal ilaç endüstrisinin teşvikine yönelik ulusal programın, geçtiğimiz Ağustos ayında hidroksiklorokin içeren ve yerel olarak üretilen yeni bir ilacın piyasaya arz edilmesine izin vermenin yanı sıra, yerel olarak üretilen çinko muhtevalı ilaçlarının bol bir şekilde sağlanmasıyla meyvelerini verdiğini açıkladı. Bakanlık, yerli ilaç sanayiini güçlendirmek için yakın bir zaman içinde “C vitamini” içeren yeni bir ilacın daha piyasaya sürülmesine izin vereceğini sözlerine ekledi.



Resmen duyuruldu: Beklenen devam filmi 20 yıl sonra geliyor

Anne Hathaway (solda) ve Meryl Streep'i (sağda) başrollerde buluşturan Şeytan Marka Giyer, 35 milyon dolarlık bütçeyle çekilmişti (20th Century Studios)
Anne Hathaway (solda) ve Meryl Streep'i (sağda) başrollerde buluşturan Şeytan Marka Giyer, 35 milyon dolarlık bütçeyle çekilmişti (20th Century Studios)
TT

Resmen duyuruldu: Beklenen devam filmi 20 yıl sonra geliyor

Anne Hathaway (solda) ve Meryl Streep'i (sağda) başrollerde buluşturan Şeytan Marka Giyer, 35 milyon dolarlık bütçeyle çekilmişti (20th Century Studios)
Anne Hathaway (solda) ve Meryl Streep'i (sağda) başrollerde buluşturan Şeytan Marka Giyer, 35 milyon dolarlık bütçeyle çekilmişti (20th Century Studios)

Meryl Streep, Anne Hathaway, Emily Blunt ve Stanley Tucci, Şeytan Marka Giyer 2 (The Devil Wears Prada 2) için resmen sete döndü. 

2006 yapımı kült filmin devamı için hazırlıklar başladı. Ancak Adrian Grenier'in canlandırdığı Nate Cooper karakteri, devam filminde yer almayacak. Entertainment Weekly'ye konuşan yapım kaynakları, aktörün projede olmayacağını doğruladı.

Oscarlı yıldız kadroya katıldı

İlk filmin asıl kadrosuna bir de yeni bir isim katılıyor: 64 yaşındaki Oscarlı aktör Kenneth Branagh, Runway dergisinin acımasız genel yayın yönetmeni Miranda Priestly'nin eşi rolüyle hikayeye dahil olacak. 

Disney'in 20th Century Studios şirketi de haberi resmi Instagram hesabından duyurdu. Yapım şirketi, iki kırmızı topuklu ayakkabının yer aldığı şeytani bir tanıtım görseli paylaşarak heyecanı artırdı.

Şeytan Marka Giyer, Lauren Weisberger'in 2004 tarihli romanına dayanıyordu. Hikaye, meşhur bir moda dergisinde iş bulan hevesli gazeteci Andy Sachs'in, baskıcı patronu Miranda'yla yaşadığı zorlu deneyimi konu alıyor. Roman, Anna Wintour'un bir dönem asistanlığını yapan Weisberger'in gerçek deneyimlerinden yola çıkmasıyla dikkat çekmişti. Vogue'un ikonik genel yayın yönetmeni Wintour, geçen hafta görevini bırakacağını açıklamıştı.

Andy hikayeye nasıl dahil olacak?

Devam filminin konusu henüz netleşmese de Miranda Priestly'nin, basılı dergi dünyasının gerilemesiyle birlikte mesleki varoluş mücadelesine odaklanacağı bildiriliyor. Blunt'ın canlandırdığı ve artık lüks bir moda grubunda üst düzey yönetici olan eski asistanıyla karşı karşıya gelecek. Miranda, reklam gelirleri için onun desteğine muhtaç hale geliyor.

42 yaşındaki Anne Hathaway'in canlandırdığı Andy Sachs'in hikayeye nasıl dahil olacağı ise şimdilik gizemini koruyor. İlk filmin sonunda Andy, Runway'den ayrılıp bir gazetede çalışmaya başlamıştı.

İlk filmin yönetmeni David Frankel ve senaristi Aline Brosh McKenna yeniden görev başında. Yapımcı Karen Rosenfelt de projeye geri dönüyor. 

Şeytan Marka Giyer 2, 1 Mayıs 2026'da sinemalarda olacak.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, Entertainment Weekly