Bakan Koca: 'Türkiye genelinde yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66'

Bakan Koca: 'Türkiye genelinde yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66'
TT

Bakan Koca: 'Türkiye genelinde yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66'

Bakan Koca: 'Türkiye genelinde yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İzmir’de son bir ayda yüzde 42 vaka artışının olduğunu ve son hafta bu artışın yüzde 10’a düştüğünü açıkladı. Covid-19 aşısına erken dönemde erişmek istediklerini söyleyen Bakan Koca, “Aşının bizim vatandaşımız üzerinde etkili olup olmadığının bilinmesi ve ona göre aksiyon almak istiyoruz. O nedenle izinleri tamam olan aşıların onayını verdik” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İzmir Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı binasında Covid-19 (korona virüs) salgınının İzmir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli ve Uşak illerini kapsayan Ege Bölgesi değerlendirme toplantısına katıldı. 6 ilin sağlık müdürleri, saha koordinatörleri, halk sağlığı başkanları ve hastane başhekimleriyle bir araya gelerek şehirlerdeki genel durumu ve sağlık alanındaki ihtiyaçları değerlendiren Bakan Koca, toplantının ardından Sağlık Bakanı Yardımcısı Halil Eldemir ve İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ile basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Korona virüs salgınının, ülkemizin sağlık altyapısının sınandığı bir dönem olduğunu söyleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “İzmir'i merkez alarak Manisa, Muğla, Aydın, Uşak ve Denizli illerindeki mevcut durumu ve sağlık hizmetlerini detaylarıyla değerlendirdik. Türkiye, bu süreçte özellikle son 18 yılda oluşturduğu güçlü sağlık altyapısı ve insan gücüne yaptığı yatırımlarla kazandığı tecrübe ve özverili sağlık çalışanlarıyla başarılı bir sınav veriyor. Ülkemiz yerli üretim kapasitesiyle tüm dünyanın malzeme ve ilaca erişim zorluğu yaşadığı bu dönemde öncelikle kendi ihtiyacını karşıladı, sonra da 150'den fazla ülkeye ilaç ve tıbbi malzeme yardımında bulundu. Bu imkanlarla gurur duymak tüm vatandaşlarımızın hakkı” dedi.
Ege Bölgesindeki illerde vaka artışlarını da açıklayan Bakan Koca, “İzmir'de son ayda vaka sayısında yüzde 42'ye varan artış son hafta ise oranı yüzde 10 oranında gerçekleşti. Aydın'da son bir haftada bir ay öncesine göre yüzde 5 oranında düşüş var. Manisa'da son bir ayda yüzde 30 olan vaka artışı son bir haftada stabil. Muğla son bir ayda stabil. Denizli'de son aya göre yüzde 60 artış var. Uşakta son aya göre yüzde 40 vaka artışı var” diye konuştu.

“İzmir Şehir Hastanesi 2021'de açılacak”
Ege Bölgesi'ndeki sağlık yatırımlarından da bahseden Bakan Koca, “Şehir hastanelerimizin salgın öncesi sağlık hizmetlerine önemli bir katkı sağladığı açıktır. Salgın başlamadan önce yaşadığımız Elazığ depremi, bir afet durumunda bu hastanelerin ne kadar önemli olduğunu anlamamız için bir vesile olmuştur. Salgın esnasında ise mücadelede ne kadar büyük katkı yaptıklarını görüyoruz. Her odası yoğun bakıma çevrilebilir bir yapının önemini Covid-19 nedeniyle herkes görüyor. Manisa'daki şehir hastanemizi geçtiğimiz yıl hizmete açmıştık. Yakında İzmir'de şehir hastanesine kavuşacak. Bayraklı Şehir Hastanesi 2 bin 60 yatağı ile İzmir'e ve İzmirlilere yakışır bir proje olarak Ege'nin sağlık hizmetlerine önemli bir katkı sağlayacak. Bu yatırımımızı 2021'de tamamlayacağız. Aydın Şehir Hastanemizin ihalesini geçen hafta yaptık. Uşak Devlet Hastanesi'nin 200 yataklı ek binasını hizmete aldık. Manisa Şehir Hastanemiz bu dönemde büyük bir yük aldı. Muğla'da sağlık altyapısında eksiklik gördüğümüz tüm hastaneleri yatırım kapsamına aldık. Denizli Şehir Hastanemizin proje çalışmalarında sona geldik” dedi.
Ege Bölgesi Değerlendirme Toplantısı'nda çok verimli bir saha çalışması yaptıklarını da kaydeden Koca, “İllerimizin sağlık yöneticileri talimatlarımızı aldılar, gereğini hızla hayata geçirecekler. Salgınla mücadele ancak güç birliği ile ve sorumlulukla olur. Temizlik, maske, mesafe tedbirlerine uyduğumuz ölçüde virüs etkisiz kalacak, tehdit olmaktan çıkacaktır” diye konuştu. “Cumhurbaşkanımızın ‘hayalim' dediği projeleri hayata geçirmek için tüm gayretinizi seferber ediyoruz” diyen Bakan Koca, “Şehir hastaneleri, hastalığın başka bir yere sevk edilmediği mükemmeliyet merkezleri olarak projeleniyor. Bu çerçevede açılmış olan hastanelerimiz var. Ayrıca 10 tane şehir hastanemizin ihalesi bu dönemde başladı. Aydın, Antalya, Samsun şehir hastanelerimizin ihalesini geçtiğimiz günlerde yaptık. Pazartesi günü de Trabzon Şehir Hastanesi'nin ihalesi yapılacak. Kalan 6 ilin şehir hastanesinin ihalesini en kısa zamanda yapacağız. Toplamda 10 şehir hastanesinin ihalesini yapmış olacağız” dedi.

“Beklenen artışın olmaması bizlere bağlı”
Ege Bölgesi'nde turizm açısından çok büyük bir hareketlilik olduğunu ifade eden Bakan Koca, “Turizmin bu bölgede canlı olduğunu biliyoruz. Son zamanlarda 11 milyona yakın turistin geldiğini biliyoruz. Antalya dahil olmak üzere Ege Bölgesi'nde ciddi bir vaka artışının olmadığını görüyoruz. Bu kadar hareketliliğin olduğu dönemde sağlık ordumuzun diğer ülkelerden farklı olarak sahada uyguladığı, iz sürme dediğimiz filyasyon takibi yapıyoruz. Yatak doluluk oranlarının kritik olmamasına rağmen yoğun bakımlarda yer yer artışlar olduğunu söyledik. Yüzde 80 veya 90 doluluk oranı olan hiçbir ilimiz yok. Buna rağmen her ihtimale karşı mevsimsel gribin devreye girmesiyle salgının ciddi seviyelerde artacağı konusunda dünyada bir beklenti var. Maske ve mesafe tedbirlerine uyulursa önümüzdeki dönemde gribin de önemli noktada azalacağını öngörüyorum. Beklenen artışın olmaması bizlere bağlı” diye konuştu.

“1-2 hafta içinde atamalar netleşecek”
Sağlık çalışanlarını ‘cephede savaş veren sağlık kahramanları' olarak tanımlayan Koca, “Onlara ne kadar teşekkür etsek bir karşılığının olduğuna inanmıyorum. Açmak üzere olduğumuz hastanelerimiz oluyor. Bu hastanelerimiz için de bir çalışma yapılıyor. Önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde bu netleşecek. Netleşince sağlık çalışanı atamasının duyurusunu, hangi alanlarda yapılacağını bildirmiş oluruz” dedi.

“Okullar Pazartesi açılıyor”
Daha önce ilan edildiği şekliyle Pazartesi günü hazırlık ve 1. sınıfların eğitime başlayacağını da açıklayan Koca, “Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığımızın özellikle Bilim Kurulu ekibi bu konuda günlerce çalıştı. Nasıl tedbirler alınması gerektiği detaylandırıldı. 3 hafta sonra salgının seyrine göre, illerin durumu da dikkate alınarak bununla ilgili tekrar bir değerlendirme yapılacak” diye konuştu.

“Aşı yılsonunda gelecek”
Aşı çalışmalarının 2 tanesi için Türkiye'de izin verildiğini söyleyen Bakan Koca, “Faz 3 çalışması için Rusya'da üretilen bir aşının da müracaatı oldu. Onun eksikleri var. Eksikler tamamlanınca ona da izin verilmiş olacak. Aşıya erken dönemde erişmek için aşının bizim vatandaşımız üzerinde etkili olup olmadığının bilinmesi ve ona göre aksiyon almak istiyoruz. O nedenle izinleri tamam olan aşıların onayını verdik. Bunun dışında kendi aşı çalışmalarımız da var. 13 tane aşı çalışması söz konusu. Güvendiğimiz aşıyı vatandaşımız için temin etme çabasında olduğumuzu da söylemek istiyorum. Yılsonuna doğru vatandaşımız üzerinde etkili olduğuna inandığımız bir aşıya erişim söz konusu olacak” dedi.



Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
TT

Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Fransa şubesi Ulusal Gazeteciler Birliği (SNJ) ile iş birliği yaparak, 26 Kasım'da Paris'teki Ulusal Terörle Mücadele Savcılığı'na, Filistin topraklarında medya özgürlüğünü engelleme ve savaş suçları işleme suçlamalarıyla şikayette bulundu.

Kimliği belirsiz kişiye karşı açılan dava, Fransız gazetecilerin güvenliklerini ve çalışmalarına devam edebilmelerini sağlamak amacıyla gizlice toplanan çok sayıda tanık ifadesine dayanıyor.

İki kuruluştan yapılan açıklamada, "Temel ilkeler olan basın özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı Gazze ve Batı Şeria'da yeniden tesis edilmelidir"denildi.

"İşgal altındaki Filistin topraklarında gazetecilerin çalışmalarının yaygın olarak engellendiği göz önüne alındığında, sembolik açıklamalar önemini koruyor, ancak yeterli değil. Harekete geçilmeli ve Fransız yargısının bu konuda bir rolü olmalı. Geçen hafta Paris'te yaptığımız şikayetin anlamı da bu."

Şikayette, özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana hiçbir yabancı gazetecinin serbestçe girmesine izin verilmeyen Gazze'ye uygulanan medya karartması ve Hamas saldırıları hedef alınıyor.

İki kuruluş, bu durumu "silahlı çatışmada eşi benzeri görülmemiş bir karartma" olarak nitelendirirken, Filistinli gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik "sert baskı"nın da eşlik ettiğini belirterek, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun 225 cinayeti belgelediğini kaydetti.

Kuruluşlar, İsrail ve Batı Şeria'da gazetecilerin çalışmalarına getirilen kısıtlamaları da kınadı.

Sahada çalışan Fransız muhabirler, günlük hayatta olayları takip etmelerinin engellendiğini, tehdit edildiğini, ekipmana el konulduğunu, fiziksel saldırılara maruz kaldıklarını, silahların savrulduğunu, tutuklamalar, aramalar ve sorgulamalar, gözaltılar ve keyfi sınır dışı edilmeler yaşandığını ve hatta bazen "vurulduklarını" anlattılar.

Şikayette, belirli bir kişiyi hedef almadıklarını belirtilerek, belgelenen ihlallerin işgal altındaki topraklarda, siviller ve yerleşimcilerin yanı sıra askeri, polis, gümrük ve idari birimlere atfedildiği, "olayların doğru ve dengeli bir şekilde aktarılmasını engellemek ve tek taraflı bir anlatım dayatmak" amacı güdüldüğü belirtildi.

Bu bağlamda SNJ Genel Sekreterleri Vanessa Ribush ve Julien Fleury, "Gazeteciler gözlemci olarak görülmekte zorlanıyorlar, çünkü çoğu zaman aktivist, hatta terörist gibi muamele görüyorlar" dedi.

"Onlarca silahlı yerleşimci tarafından takip edildiklerinde, hayatlarına yönelik tehlike mevcut ve bazen somut hale geliyor. Gazetecilerin temel haklarının bu şekilde ihlal edilmesi cezasız kalamaz" diye eklediler.

İki örgüt, işgal altındaki topraklarda yaşanan ihlallerin, İsrail'in "devlet dokunulmazlığı"nı ileri sürmesini engellediğini ve özellikle ihlallerin Fransız vatandaşlarını etkilemesi ve temel özgürlüklerini ihlal etmesi nedeniyle, Fransız yargısının harekete geçmesinin önünü açtığını savundu.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Anthony Bellanger ise "Fransız gazetecilerin uluslararası insancıl hukukun tamamen geçerli olduğu alanlarda çalışmalarını engellemelerine, tehdit ve sindirilmelerine veya hedef alınmalarına artık izin vermeyeceğiz" dedi. Bellanger, "Basın özgürlüğü çiğnendiğinde ve savaş suçları işlendiğinde, Fransa vatandaşlarını korumak için harekete geçmelidir. Şikayetimiz, uluslararası hukukun üstünde kimsenin olmadığını ve gerçeğin susturulamayacağını herkese hatırlatmak için gerekli bir adımdır" ifadesini kullandı.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve Ulusal Gazeteciler Birliği'ni temsil eden avukatlar Inès Dafoe ve Louise L. Yafe, bu şikayetin Fransa'da "eşi benzeri görülmemiş" olduğunu doğrulayarak, "Gazetecilerin çalışmalarının sistematik olarak engellenmesi ve onları hedef alan savaş suçları temelinde, çatışma bölgesindeki Fransız muhabirlerini korumak için ulusal bir mahkemeye ilk kez böyle bir dava açıldı" dediler.

"Basın özgürlüğünün korunması, hukukun üstünlüğüyle yönetilen her devlette temel bir ilkedir ve Fransız gazetecilerin görevlerini yerine getirme yetenekleri ihlal edildiğinde, mahkemelere başvurmalarını tamamen haklı çıkarır" vurgusu yapıldı.


Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
TT

Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bugün ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yapacağı görüşmenin Ukrayna ile olan çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için önemli bir adım olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rus medya kuruluşu RT’den aktardığına göre Peskov, Putin ve Witkoff'un bugün Washington'un son günlerde Kiev ile yaptığı görüşmelerde elde ettiği sonuçları tartışacaklarını söyledi.

Peskov, “Rusya barış görüşmelerine açık, ancak Ukrayna'daki askeri operasyon çerçevesinde belirli hedeflerine ulaşması gerekiyor... Rusya, Ukrayna çatışmasına gelecek nesiller için bir çözüm bulunmasını istiyor” ifadelerini kullandı.

Witkoff, Miami'de Ukrayna heyetiyle yapılan görüşmelerin sonuçlarını Rusya Devlet Başkanı’na aktarmak ve Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Başkan Donald Trump'ın önerilerini iletmek üzere Putin ile görüşmeye hazırlanıyor.


Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı ve birçok Avrupa ülkesi, dün, üst düzey yetkililerinden bazılarını hedef alan ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya olan kurumun bağımsızlığını güçlü bir şekilde savundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Tomoko Akane, Lahey merkezli mahkemenin üye devletlerinin temsilcilerinin yıllık toplantısının açılışında, "Açıkça söyleyelim, hiçbir baskıyı kabul etmiyoruz" dedi.

"Bağımsızlığımız ve tarafsızlığımız temel ve dokunulmaz ilkelerimizdir. Bağlılığımız yalnızca Roma Statüsü'ne (mahkemenin kuruluş metni) ve uluslararası hukukadır."

Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla yargılananları yargılayan Uluslararası Ceza Mahkemesi, 23 yıllık tarihindeki en zor dönemi yaşıyor.

dfr
Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarılmasına öfkelenerek, mahkemedeki hakim ve savcılara yaptırım uyguladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddeden soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddetti ve hakkında açılan soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Macaristan da dahil olmak üzere dört üye ülke Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden çekilme niyetlerini açıkladı.

Lahey'deki yıllık toplantıya katılan Fransa Adalet Bakanı Gerald Darmanin, Fransa'nın mahkemeye olan "sarsılmaz bağlılığını" vurguladı.  

Darmanin, "Mahkeme eşi benzeri görülmemiş bir dönemden geçiyor. Aralarında bir Fransız yargıcın da bulunduğu hâkim ve savcıları hedef alan yaptırımlar ve zorlayıcı tedbirlerle karşı karşıya" dedi ve "Bu tedbirler kabul edilemez" ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği adına konuşan Danimarka temsilcisi Elisabeth Sondergaard Kroon, bloğun "mahkemeyi kendisine yönelik tehdit ve yaptırımlara karşı güçlü bir şekilde savunduğunu" söyledi.