ABD’de Ekim ortasında etkili olacak ikinci bir dalga uyarısı

Florida'da önceki kampanya sırasında koronavirüs testi yapılırken (EPA)
Florida'da önceki kampanya sırasında koronavirüs testi yapılırken (EPA)
TT

ABD’de Ekim ortasında etkili olacak ikinci bir dalga uyarısı

Florida'da önceki kampanya sırasında koronavirüs testi yapılırken (EPA)
Florida'da önceki kampanya sırasında koronavirüs testi yapılırken (EPA)

ABD’de dün sabah (Cuma) itibariyle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı 6 milyon 676 bine ulaşırken, hayatını kaybedenlerin sayısı ise uzmanların tahmin ve beklentilerinin üzerinde bir oranla 198 bine yükseldi. ABD’de Kovid-19 kaynaklı ölümler, ilk ölümün kaydedilmesinden dört ay sonra 27 Mayıs'ta 100 bine ulaşmıştı. Ülkede ölenlerin sayısının birkaç gün içinde 200 binin üzerinde olması bekleniyor. Bu durum salgının ilk kez ortaya çıkmasından bu yana 8 ay geçen ABD’de endişe verici bir duruma işaret ediyor.
ABD, 330 milyonluk nüfusu, yani dünya nüfusunun yüzde 4'ü ile Kovid-19 vakaları ve ölüm oranlarında ilk sırada yer alıyor. Ülkedeki ölüm oranı, tüm dünyadaki ölüm oranının yaklaşık yüzde 21'ini oluşturuyor.
ABD hükümeti, enfeksiyon risklerini düşürmek için mücadele ederken, uzmanlar en kötü senaryonun yaşanacağını tahmin ediyor. Uzmanlar, sosyal mesafe ve maske takma gibi temel güvenlik kurallarına uymada devam eden bir gevşeklik nedeniyle koronavirüsten ölenlerin sayısının bu yılın sonuna kadar 400 bine ulaşabileceğini öne sürüyor.
Salgının yayılmasından bu yana güney eyaletlerinde kaydedilen ölümler ABD’deki tüm ölümlerin yüzde 33'ünü oluşturuyor. Ancak Eylül ayında, güneydeki ölümler ülke çapındaki tüm ölümlerin yüzde 58'ini oluşturdu. Dört güney eyaleti, 1 Eylül'den bu yana Kovid-19 kaynaklı en fazla ölüm kaydeden beş bölge arasında yer aldı. Texas ve Florida sırasıyla birinci ve ikinci sırada yer aldı. Teksas'ta bin 800'den fazla kişi ve Florida'da ise yaklaşık bin 600 kişi yaşamını yitirdi. Kaliforniya üçüncü sırada yer alırken, onu Georgia ve Kuzey Carolina eyaletleri izledi.
ABD Başkanı Donald Trump, koronavirüsün yayılması ve yüksek ölüm oranlarıyla ilgili Çarşamba günü basın toplantısında yaptığı açıklamada mavi eyaletler hesaba katılmazsa ölüm oranının düşük olacağını belirtti. Trump açıklamasında, "Demokratların yöneticileri tarafından yönetilen eyaletler yüksek ölüm oranlarına sahip" dedi. İstatistikler, Kovid-19 kaynaklı en yüksek ölüm oranına sahip 15 eyalet arasında, Demokratik liderlerin yönettiği 8 eyalet, Cumhuriyetçilerin idaresi altında ise 7 eyalet olduğunu gösterdi.
ABD’de 3 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri yaklaşırken, koronavirüsle mücadele konusu salgın nedeniyle alt üst olan ekonomi ile birlikte seçmenler için de önemli bir sorun haline geldi. Diğer taraftan 9 ABD ilaç şirketi, klinik deneylerin güvenliğini ve aşının etkinliğini sağlamak için ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onay almak üzere aday aşılar üzerinde çalışmaya devam ediyor.
Başkan Trump, aşının haftalar içinde hazır olacağını söylerken, sağlık uzmanları etkili bir aşının haftalar içinde hazır olması konusunda farklı fikirlere sahip. ABD Kongresi’nde yapılan oturuma katılan ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) Direktörü Robert Redfield, “aşının 2021 yazına veya sonbaharına kadar ABD halkı tarafından kullanılamayacağını ve maskelerin halk sağlığı için en önemli ve güçlü araç ve belki de aşıdan daha garantili”  olduğunu ifade etti.
Uzmanlar, Ekim ortasına kadar büyük bir koronavirüs dalgasının başlayıp kış mevsimi ile grip virüsünün yayılmasına denk gelebileceği ve vakalarda önemli artışa neden olabileceği konusunda uyardılar. Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Epidemiyolog Eili Klein, virüsün ikinci dalgasının yaşanacağının kaçınılmaz olduğunu ve gelip gelmediğini sormak yerine, bu aşamadaki tek sorunun dalganın büyüklüğü ile ilgili olduğunu belirtti.



Merakla beklenen görüşme... Trump, yarın Beyaz Saray'da Zohran Mamdani'yi kabul edecek

ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
TT

Merakla beklenen görüşme... Trump, yarın Beyaz Saray'da Zohran Mamdani'yi kabul edecek

ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün akşam yaptığı açıklamada, New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani ile uzun süredir beklenen görüşmenin, aylarca süren gergin ilişkilerin ardından yarın Washington’da gerçekleşeceğini duyurdu.

Trump, “Komünist New York Belediye Başkanı Zohran Mamdani bir görüşme talep etti. Görüşmenin Beyaz Saray’da, 21 Kasım Cuma günü yapılması konusunda anlaştık. Daha fazla detayı ilerleyen günlerde paylaşacağız” dedi.

Mamdani ise ABD kanalı MS NOW’a verdiği röportajda, ekibinin Beyaz Saray ile iletişime geçtiğini belirterek, “New York sakinlerine verdiğim söz gereği, bu şehirde yaşayan 8,5 milyon kişi için faydalı olduğu sürece herkesle görüşmeye hazırım. İnsanlar burada yaşam maliyetlerini karşılamak için mücadele ediyor… Başkan ile sadece dürüstçe konuşmak istiyorum; New York sakinlerini gerçekten savunmanın ne anlama geldiğini anlatmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani’nin Sözcüsü, yeni belediye başkanının başkanla görüşmesinin ‘olağan’ olduğunu belirterek, Mamdani’nin görüşmede ‘kamu güvenliği, ekonomik güvenlik ve yaşam maliyetleri konularını’ ele almayı planladığını söyledi.

Trump aylardır Mamdani'yi eleştirerek onu ‘komünist’ olarak nitelendirdi ve seçilmesi halinde memleketinin mahvolacağını öngördü. Ayrıca, Uganda'da doğan ve 2018'de ABD vatandaşlığı alan Mamdani'yi sınır dışı etmekle ve şehirden federal fonları çekmekle tehdit etti.

Kasım seçimlerinde Cumhuriyetçilerin Georgia, New Jersey, Pensilvanya ve Virginia’da ağır yenilgi almasının ardından, Trump yaşam maliyetleri konusuna daha fazla vurgu yapmaya başladı. Bu konu, Demokratların kampanyalarının merkezi bir unsuru olmuş, Mamdani’nin kampanyasında da öne çıkmıştı. Trump, cuma günü sosyal medyada yayımladığı bir paylaşımda, Cumhuriyetçi Parti’yi ‘yaşam maliyetleri partisi’ olarak nitelendirdi.

Bu gelişmeler, Başkan Trump ve Cumhuriyetçi Partili müttefiklerinin ekonominin şu anda ‘hiç olmadığı kadar güçlü’ olduğunu savunduğu bir dönemde yaşanıyor.

Öte yandan New York’un seçilmiş belediye başkanı Zohran Mamdani, bu ayın başında yaptığı zafer konuşmasında, kısa bir süre önce Queens’i temsil eden nispeten az tanınan bir eyalet milletvekiliyken, ülkenin en büyük şehrinin seçilmiş belediye başkanı konumuna gelen 34 yaşındaki bir siyasetçi olarak, New York’un ‘ülkeye başkanı nasıl yenebileceğini göstermek istediğini’ söyledi.


Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
TT

Dünya Sağlık Örgütü'nün bütçesini karşılayabilmesi için 1 milyar dolara ihtiyacı var

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ABD'nin bu yılki çekilme kararını telafi etmekte zorlanıyor. Örgüt, 2026-2027 bütçesini karşılamak için 1 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu duyurdu.

BM'ye en büyük bağışçı olan ABD Başkanı Donald Trump, Ocak 2025'te Beyaz Saray'a döndükten sonra fonlamayı durdurma kararı aldı. Sonuç olarak, WHO daha önce onaylanan bütçesini 5,3 milyar dolardan 4,2 milyar dolara düşürmek zorunda kaldı.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus dün üye ülkelere yaptığı açıklamada, "Bu, Dünya Sağlık Örgütü tarihindeki en zorlu yıllardan biriydi. Kaynakları önceliklendirme ve yeniden yönlendirme gibi zorlu ama gerekli bir süreçten geçtik. Bu da iş gücümüzde önemli bir azalmaya yol açtı" dedi.

Ghebreyesus ayrıca, "Bu sürecin sonuna yaklaşıyoruz" diye ekledi.

Kuruluşun 2026-2027 bütçesinin yüzde 75'ini sağladığını, ancak hâlâ 1 milyar dolarlık bir açıkla karşı karşıya olduğunu ve "kaynak seferberliği açısından eskisinden çok daha kötü bir durumda" olduğunu belirtti.

Üye devletler, mayıs ayında zorunlu katkıları yüzde 20 artırma konusunda anlaştılar. Ancak kuruluş, hâlâ üye devletlerin ve diğer bağışçıların gönüllü katkılarına büyük ölçüde bağımlı.

Uluslararası yardımların azalmasıyla karşı karşıya kalan binlerce sağlık tesisi, insani desteğe en çok ihtiyaç duyan bölgelerde hizmetlerini azaltmak veya faaliyetlerini zorunlu olarak askıya aldı. Sonuç olarak, kuruluş en çok ihtiyaç duyanlara öncelik vermek zorunda kaldı.

Tedros, maliyet azaltma önlemlerinin benimsenmesinin, kuruluşun ortadan kaldırmak zorunda kaldığı iş sayısını beklenen 2 bin 900'den bin 282'ye düşürmesine neden olduğunu belirtti. Bin 89 çalışanın emeklilik, erken emeklilik veya geçici sözleşmelerinin sona ermesi nedeniyle kendi isteğiyle ayrıldığını da ifade etti.


İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
TT

İsrail, Lübnan’ın güneyine en ağır saldırılarından birini gerçekleştirdi

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıdan sonra olay yerine intikal eden sağlık görevlileri (Reuters)

İsrail ordusu salı gecesi ve çarşamba sabahı Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na hava saldırıları düzenledi. Saldırılarda en az 13 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

İsrail ordusunun bu saldırısı, İsrail ile Lübnan arasında geçtiğimiz yıl kasım ayında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana gerçekleştirilen en şiddetli ve ölümcül saldırılardan biri oldu.

Ayn el-Hilva Filistin Mülteci Kampı'na düzenlenen hava saldırısından birkaç saat sonra, yine Lübnan’ın güneyde bulunan el-Tiri beldesinde öğrencileri taşıyan bir otobüse düzenlenen başka bir saldırıda bir kişi öldü, 13 kişi yaralandı. Bu olay, geleneksel savaş alanlarının ve Hizbullah üyelerinin peşine düşülmesinin ötesinde yeni bir gerilime işaret etti.

Son saldırılar, aylardır görülen en ağır saldırılar olurken Lübnan’ın güneyindeki iki vilayetteki dört ilçeyi etkiledi. Dün öğleden sonra dört köyde yeniden tahliye bildirimleri dağıtıldı. Bildirimler, bir göç dalgasına yol açtı.