Oxford Üniversitesinin yaptığı araştırma, ilk etapta akciğerleri hedef alan virüsün, böbrek, karaciğer, damar ve beyne kadar uzanabildiğini, baş ağrısı ve deliryum gibi sinirsel semptomlara neden olduğunu gösterdi.
Bilim insanları enfekte olan bazı kişilerin sinir hasarı da dahil olmak üzere ciddi nörolojik komplikasyonlar geliştirdiğine tanık oldu. Bilim insanları virüsün beyin hücrelerine müdahale ederek, hızlı kilo kaybı ve yüksek ölüm potansiyeline neden olduğunu bildirdi.
Araştırmalar, virüsün beyin hücrelerini istila ettiğine ve beyindeki tüm oksijeni emerek beyin hücrelerinin ölümüne neden olduğuna dair ilk kanıtları ortaya koydu. İnsanlarda bu durum genetiğe, virüsün yayılma hızına ve başka nedenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilirken, virüsün beyne nasıl ulaştığı, hücrelere ne kadar zarar verebileceği ve semptomların farklı olma sebepleri ise bilinmiyor.
Yale Üniversitesinde araştırmayı yürüten Dr. Akiko Iwasaki, “Beyin enfekte olursa sonuçları ölümcül olabilir” dedi. Araştırma, koronavirüsün beyin hücrelerini enfekte etmede, zika virüsüne benzediğini ancak beyin hücrelerinin mekanizmasını kullanarak çoğaldığı için ondan daha sinsi olduğunu gösterdi. Uzmanlar, enfekte olmuş hücrelerin yakınındaki beyin hücrelerinin oksijen eksikliği yaşayarak öldüğünü açıklayarak, bu sorunun çözümüne dair bir tedavi geliştiremediklerini bildirdi. Dr. Iwasaki, “Koronavirüs, pek çok gizli mekanizmaya sahip olan, sinir hücreleri ve sinapsları arasındaki bağlantıları azaltan, bir tür sessiz enfeksiyondur” ifadelerini kullandı.
Virüs, hücre yüzeyinde “ACE2” adı verilen bir proteine saldırarak sinir hücrelerini enfekte eder. Protein vücudun tüm hücrelerinde özellikle akciğerde yayıldığından, burada kendisini daha belirgin olarak gösterir.
Araştırmalar, beyinde bu proteinden oldukça az miktarda olduğunu ve virüsün beyin hücrelerine ulaşamayacağını işaret etmişti. Ancak beyin hücreleri enfekte olduğunda, solunum yolu enfeksiyonundan daha ölümcül olduğu kanıtlandı. Virüsün beyne, burun, göz ve kan yoluyla bulaşabildiği ifade edildi. Araştırmacılar, beyin enfeksiyonu boyutunu analiz etmek için birçok örneğe ihtiyaç duyduklarını bildirdi. John Hopkins Üniversitesi nöroloji uzmanı Dr. Robert Stevens, Kovid-19 hastalarının %40 ila %60’ının nörolojik ve psikolojik semptomlar gösterdiğini, ancak bu durumun virüsün beyin hücrelerini enfekte etmesinden kaynaklanmayıp, vücuda yayılan bir iltihaplanma sonucu da olabileceğini belirtti.
Stevens, “Akciğerlerdeki iltihaplanma, kan damarlarını tıkayan partiküllerin salınmasına neden olarak felce neden olabilir. Bazı insanların beyin hücrelerinde bulunan kandaki oksijen miktarının az olması felce yol açar. Farklı hastalıkları bulunan kişilerin virüsten farklı şekilde etkilenmesi sebebiyle konuya dair bir sürü örnek görmemiz muhtemel” açıklamalarını yaptı.
Koronavirüs: Böbrek, karaciğer, damar ve beyne kadar uzanarak, baş ağrısı ve deliryum gibi sinirsel semptomlara neden olabiliyor
https://turkish.aawsat.com/home/article/2516881/koronavir%C3%BCs-b%C3%B6brek-karaci%C4%9Fer-damar-ve-beyne-kadar-uzanarak-ba%C5%9F-a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1-ve
Koronavirüs: Böbrek, karaciğer, damar ve beyne kadar uzanarak, baş ağrısı ve deliryum gibi sinirsel semptomlara neden olabiliyor
Koronavirüs: Böbrek, karaciğer, damar ve beyne kadar uzanarak, baş ağrısı ve deliryum gibi sinirsel semptomlara neden olabiliyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة