Türkiye, Rusya ile yaptığı görüşmelerin ardından kuzeybatı Suriye'deki gözlem noktalarını güçlendiriyor

 İdlib’de koronavirüs salgını sebebiyle yaşamını yitiren Suriyelinin nakil işlemlerini yapan sağlık çalışanları. (AFP)
İdlib’de koronavirüs salgını sebebiyle yaşamını yitiren Suriyelinin nakil işlemlerini yapan sağlık çalışanları. (AFP)
TT

Türkiye, Rusya ile yaptığı görüşmelerin ardından kuzeybatı Suriye'deki gözlem noktalarını güçlendiriyor

 İdlib’de koronavirüs salgını sebebiyle yaşamını yitiren Suriyelinin nakil işlemlerini yapan sağlık çalışanları. (AFP)
İdlib’de koronavirüs salgını sebebiyle yaşamını yitiren Suriyelinin nakil işlemlerini yapan sağlık çalışanları. (AFP)

Son günlerde Suriye rejimi ve Rus savaş uçakları güney İdlib eksenindeki hava saldırılarını yoğunlaştırırken Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgenin güneyindeki gözlem noktalarına takviye birlikler sevk etti. Türkiye’nin bu adımı, Rusya tarafından yapılan çağrıya rağmen geldi.
Türkiye’den Suriye’nin kuzeyine yardım sevkiyatı için kullanımda olan tek bağlantı noktası Bab el-Hava Sınır Kapısı idaresi, Birleşmiş Milletler İnsani İşler ve Acil Yardım Koordinatörü Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock’un yardım girişleriyle ilgili büyük zorluklar yaşandığına ilişkin açıklamalarını “sorumsuzluk” olarak nitelendirdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait asker ve lojistik malzeme yüklü 15 asker araçtan oluşan askeri konvoy dün sabah İdlib’in kuzey kırsalındaki Kefer Lusin geçiş noktası üzerinden Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib topraklarına girdi. Gözlem noktalarını askerler, askeri araçlar ve teçhizatla desteklemek ve güçlendirmek amacıyla gönderilen yeni takviye birlikler, İdlib’in güney kırsalına yayılmış haldeki askeri noktalara dağıtıldı.
Türkiye ile Rusya arasında 2017 yılında yapılan birinci Astana Anlaşması’ndan bu yana Suriye’nin kuzey batısındaki gerilimi azaltma bölgelerindeki Türk askeri sayısı yaklaşık 15 bine ulaştı. Türkiye buna ek olarak yüzlerce tank, roketatar ve beş adet alçak irtifa hava savunma füze sistemi de bulunduruyor.
Bir Rus heyeti, Suriye’nin İdlib vilayetindeki Türk gözlem noktalarının sayısının azaltılması önerisinde bulunmak amacıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan istişare toplantısına katılmak üzere salı günü Ankara’ya geldi. Ancak konuyla ilgili uzlaşıya varılamadı.
Rus haber ajansı Sputnik, konuya yakın bir Türk kaynağına dayandırdığı haberinde tarafların Ankara’daki müzakerelerden bir sonuç alamadığını aktardı. Kaynağın verdiği bilgilere göre, Türkiye, Menbic ve Tel Rıfat şehirlerinin Türk tarafına teslim edilmesini teklif ederken Rus tarafı ise Türkiye’nin İdlib’deki gözlem noktalarından çekilmesini istedi.
Türkiye, Rusya’nın Suriye rejim güçleri tarafından kontrol edilen bölgelerdeki gözlem noktalarından çekilme, bölgedeki birliklerinin sayısını azaltma, silah ve askeri teçhizatını geri çekme önerisini kabul etmedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye rejim güçlerinin İdlib’deki ihlallerine devam etmesi halinde Suriye’deki siyasi sürecin sona ereceği uyarısında bulundu.
Çavuşoğlu geçen çarşamba günü bir televizyon kanalına verdiği röportajda, Türkiye’nin her şeyden önce İdlib bölgesinde ateşkesi sürdürmek istediğini belirterek Rus tarafıyla yapılan görüşmelerin pek de verimli geçmediğine işaret etti. Çavuşoğlu açıklamasında şunları söyledi:
“Eğer bu iş devam edecekse, burada nispi bir sükunet hakim olmalıdır. Yoksa siyasi müzakere süreci sona erebilir. Siyasi müzakerelere devam etmemiz ve daha fazla odaklanabilmemiz için Suriye’de ateşkese ihtiyacımız var.”
Buna paralel olarak, İdlib’deki Bab el-Hava sınır kapısı idaresi, BM İnsani İşler ve Acil Yardım Koordinatörü Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock’un Suriye’ye gönderilen yardımların girişinde büyük zorluklarla karşılaşıldığına ilişkin açıklamalarını “sorumsuzluk” olarak nitelendirildi. Kapı idaresi konuyla ilgili açıklamasında, söz konusu “sorumsuz” ifadeleri kabul etmediklerini ve BM yetkilisinin bu açıklamalarını hangi kaynağa dayandığını bilmediklerini bildirdi.
Lowcock, Suriye’deki duruma ilişkin BM Güvenlik Konseyi’nin çarşamba günü düzenlediği oturumda, Bab el-Hava’dan geçen insani yardım konvoylarının Suriye tarafına geçişinde büyük zorluklarla karşılaştığını, geçişte gecikmeler yaşandığını ve bazen konvoyların tamamen geri dönmeye zorlandığını iddia etmişti. 
Sınır kapısı idaresi “Geçen temmuz ayında, BM yardımlarının girişinin yeniden başlamasında bu yana yardım konvoylarının Suriye’nin kuzey batısındaki kurtarılmış bölgelere taşınmasını kolaylaştırmak için bir dizi önlem aldık” açıklamasında bulundu.
Açıklamada geçiş prosedürleri için gümrük polisi ve ilgili diğer departmanlar dahil olmak üzere tüm kadroların seferber edildiği, yardım konvoylarının Türkiye tarafındaki Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan sonra Suriye tarafından geçmesinin 10 dakikayı bulmadığı, ayrıca iş akışı sırasında uluslararası konvoyların girişi tamamlanıncaya kadar ithalat ve ihracat dahil diğer tüm geçişlerin durdurulduğu kaydedildi.
BM’nin Suriye’ye gönderdiği yardımlar Suriye'nin kuzeyine sadece Türkiye’nin güneyindeki Hatay sınırları içindeki Cilvegözü Sınır Kapısı üzerinden giriş yapıyor. Cilvegözü Sınır Kapıs'ının karşısında Suriye’nin Bab el-Hava Sınır Kapısı yer alıyor. Moskova, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Bab es-Salama ve Bab el-Hava sınır kapılarından yardıma devam etmesi kararının veto edilmesinin ardından insani yardımların tam bir yıl boyunca yalnızca bir kapıdan sağlanması konusunda ısrar etti.



Katar, Gazze ateşkes görüşmelerinin yeni turuna ev sahipliği yapıyor

 Filistinli çocuklar, Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan insanları izliyor. (AFP)
Filistinli çocuklar, Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan insanları izliyor. (AFP)
TT

Katar, Gazze ateşkes görüşmelerinin yeni turuna ev sahipliği yapıyor

 Filistinli çocuklar, Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan insanları izliyor. (AFP)
Filistinli çocuklar, Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan insanları izliyor. (AFP)

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi Filistinli bir yetkiliye göre, Hamas ile İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması ve esirlerin serbest bırakılmasını amaçlayan dolaylı müzakereler bugün Doha'da başlayacak.

AFP'ye konuşan yetkili, “Arabulucular Hamas ile İsrail arasında dolaylı müzakerelerin bugün Doha'da başlayacağı konusunda Hamas'ı bilgilendirdi” dedi. Yetkili, hareketin Halil el-Hayye başkanlığındaki müzakere heyetinin ve teknik personelin ‘şu anda Doha'da bulunduğunu ve ciddi müzakerelere hazır olduğunu’ bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün akşam yaptığı açıklamada, Hamas'ın son taleplerini ‘kabul edilemez’ olarak değerlendirirken, Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması sağlamayı amaçlayan dolaylı görüşmeler için pazar günü Katar'a bir müzakere ekibi göndereceğini duyurdu.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, “Dün gece Hamas'ın Katar'ın teklifinde yapmak istediği değişiklikler hakkında bilgilendirildik ve bunlar İsrail için kabul edilemez” denildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırılarında bugün şafak vaktinden bu yana 23 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Filistin Enformasyon Merkezi, hayatını kaybedenlerden 12'sinin Gazze şehrinin kuzeyindeki Şeyh Radvan mahallesinden olduğunu ve Şeyh Radvan Kliniği civarındaki iki eve düzenlenen İsrail bombardımanında 20 kişinin de yaralandığını bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail'in 7 Ekim saldırısına karşılık olarak Gazze Şeridi'nde başlattığı savaşta çoğu sivil en az 57 bin Filistinli hayatını kaybetti.

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi iki Filistinli kaynağın AFP'ye verdiği bilgiye göre, ABD'nin önerisi 60 günlük ateşkes ve İsrail'in bir dizi Filistinli mahkûmu serbest bırakması karşılığında Hamas'ın yaşayan İsrailli esirlerin yarısını serbest bırakmasını içeriyor. Hamas cuma günü yaptığı açıklamada, ABD'nin desteklediği Gazze ateşkesi önerisi üzerinde görüşmelere başlamaya hazır olduğunu duyurdu.

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi'nde 21 aydır devam eden savaşı sona erdirmek için yeni çabalar sarf ediyor. Ayrıca Netanyahu'nun yarın Washington'a gelmesi bekleniyor.

Netanyahu ile anlaşmaya söz veren Trump, İran ile İsrail arasındaki ateşkesten elde edilen ivmeyi harap olmuş Filistin bölgesinde bir ateşkes sağlamak için kullanmayı umuyor.